8-Şifa

1.6K 127 23
                                    

Reha Giryan'dan'

1 Ay Sonra

Galiba dikişleri içeriden atılmış yaralar daha geç iyileşiyor.Belki de içeriden atılmış dikişler hiç tutmamıştır ve biz tutmamış bir dikişin kaynamasını bekliyoruzdur .Canımızın hep daha çok yanmasının sebebi bu olamaz mı?

Sol omzumdaki yara tamamen kapanmıştı.Ara sıra hissettiğim küçük sızılar dışında pek ağrım kalmadı.
Fakat gelini ,hanım ağası olduğum bu konağa Demhat'ın beni vurduğu günden beri esirim.

Dışarıya çıkmak bir yana avluya dahi inememe müsade etmiyorlar. Önceleri Devrim'in karısı olduğum için başlarını kaldırıp yüzüme bile bakamayanlar bugün beni bu odada durmaya zorlayacak kadar ileri gidiyordu.

Ama daha fazla dizlerimi kırıp bekleyemezdim . Üstüme dört yılın her günü olduğu gibi karalı elbiselerimden birini geçirdim.Hızla saçlarımı altına alacak siyah tülü başıma örtsemde o günü anımsayınca başımdan düşürüp boynuma attım.

Kolumu aniden hareket ettirince sızlıyordu.Sol elimi sağ omuzumun üstüne yerleştirmemle o ağrıyan yere dokundum .Hemen geçmiyordu bazı sızılar.Aynaya ikinci kez bakma gereği duymadan kapıya yöneldim .

Odadan çıktığım anda kapıdan bir an bile ayrılmayan korumalarla karşılaştım.Sert bir ifade takınıp yanlarından geçecek olduğumda aynı anda , mahçup bir ifade ile önümü kestiler .

"Çekilin!"

"Hanımım Demhat Ağa'mız odadan çıkmasın dedi ."

Dişlerimi sıktım.Öyle ki kökleri sızlıyordu.

Demhat haddini aşalı çok olmuştu .
Buna hiç şaşırmasamda düne dek benden emir alan bu adamların bugün sorgusuz sualsiz Demhat'ı dinlemelerini hiç anlamıyordum.

" Şah Ali'nin hatrı bu kadar mıydı?"Diye sordum Ali'nin bir zamanlar en yakın koruması olan adama kırgınlıkla bakarken .

Utandılar.

Ama onları ardımda bırakmama müsade eden şey bu utanç değil Afrin'in acı çığlığı sebep olmuştu .

Salondan gelen o çığlık sesine doğru neredeyse koşmuştum. Korumalar da ardım sıra hızla ilerlediler .Afrin'in çığlığı halâ devam ediyordu .Sesine karışan gözyaşları tahtadan oyma trabzanlara tutunarak daha hızlı ilerlememe sebep oldu.

Konağın bir ucundaki odamdan diğer ucundaki salonuna vardığımda gözlerim dehşetle aralandı.

Afrin kırılmış kahve bardağının parçalarının yanında elleri ve ayakları yere değecek şekilde duruyordu .
Ve Demhat'ın siyah kalın tabanlı ayakkabısı Afrin'in sol elinin üstüne basıyordu.

Afrin acı çığlıklar atarak elini çekmeye çalışırken Zara hanım yüzünde üzgün olduğuna işaret eden bir ifade olsada baş köşede oturmuş izlemekten fazlasını yapmıyordu.

Kapının eşiğine ulaşır ulaşmaz
'Afrin!' diye bağırıp feryadına yetiştim."Demhat !Çek o ayağını!"

"Ooo kimler gelmiş ."Dedi bana bakarak. Afrin'in elini daha şiddetli bir öfkeyle çiğnedi."Hanımağamız iyileşmiş."

Beni vurmasına rağmen o gün ona attığım iki tokatın hesabını bir aydır hergün yeni bir şeyle çıkarmaya çalışıyordu.

Afrin'e acı vermesinin beni ne denli çaresiz bıraktığını gördüğü için sürekli onunla uğraşıyor .

Vecd | Parçalı Kırık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin