12-ÖLÜMÜN SOĞUK BUSESİ

1.5K 139 75
                                    

Düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim.

Keyifli okumalar.




Reha Giryan'dan'

.

Sol elimin tüm parmaklarında boğum boğum duruyordu parçalı kırıkların acısı .

Ama paramparça elim, içimdeki boşluk kadar kırık değil .

Sahi beş parmağımı birden nasıl kırmıştı parçalı parçalı ? Ali 'nin gidişi içini nasıl oyduysa öyle oldu Reha.Bir anda ,pat diye ,paslı bir balyozla ,bütün ağırlığını vere vere kırdı beş parmağını, hemde tek seferde .

Gözümden akan yaşı sildim .

Kırıklara ağlamak faydasız, çünkü.

Elimi alçıya alan doktorun acıyan sesinin dediği gibi ; Gördüğüm en vahim parçalı kırık bu .Öyle kolay iyileşmez ,diyelim ki iyileşti ,üzgünüm ama eskisi kadar iyi kavrayamazsınız hiçbir şeyi .

Kim ne derse desin içimdeki boşluk kadar paramparça olmadı elim ,olamadı.
Ama doktor haklı , parçalı kırıklardan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmuyor .

İçim dağıldığından beri öyle sefilim ki aynalardan önce ben kendime acıyorum.

Yemin ederim elim ,etim , kemiğim toparlanır.Zaman ,ağrı kesiciler ,alçılar, maharetli doktorlar bunu becerir .Ama içimdeki kırık boşluk ve o boşluğun kemikleri sen sarmadıkça kaynayamaz ,Alişir .( Aslan Ali)

"Reha ! Gel toparla şu bardakları!"

Demhat'ın lanet sesi mutfağın duvarlarını deldi .Tek elimle yıkamaya gayret ettiğim tabakalardan biri demin sildiğim fayansların üzerine düşüp bin parça oldu .

Kısa bir an ayağımın dibine serilmiş o kırıklara daldım .Bir şey kırılmışsa ; bir bardak, tabak; kemik ya da kalp ,akla gelen her telafi trajikomiktir .

Çünkü kırıklar iz bırakır. Her kırık böyledir .Mecazi olanlar bile .

Gururun kırılması ,şevkin kırılması,şerefin kırılması acılı ama büyük kırıklardandır.

Aklıma bir anda bütün duyguların içindeki en cazibeli ,en matah ,en tutkulu ve en kıymetli olanının da kırılabileceği ihtimali geldi .İçim titredi ,kalbimin derinleri .

Aşk ,çünkü .

Kırılsa ,sahiden yerinde duramaz insan .

"Reha !Akıllanmadın mı sen hâla ? Gel lan buraya !"

Demirlerle bir araya getirilmiş parmaklarımı sıkı sıkıya saran alçıya göz ucuyla baktım .Ne zaman elime baksam parmaklarımın kırıldığı o anı yeniden yaşıyor gibi oluyorum .

Sertçe yutkundum.Boğazımda o gece kısıtırılmış çığlığın hâlâ durduğunu farkettim .Bir kez daha yutkundum ve o mutfaktan çıktım .

Demhat pisliği ,annesi Zara ve kız kardeşi Avin ile avluda oturuyordu .
Onu görmek bile midemi altüst ediyordu .

Ama dik başımı eğmek gibi bir niyetim yoktu .

Ben midem bulandığı için yere bakarken o bambaşka anlayıp böbürlenebilirdi.
Bu aptallığı bile etmesini ona çok görüyorum doğrusu ,çünkü o gördüğüm en aciz adam.Beni geçinebilmek için üç kuruşa gözü kapalı evlatlık veren babamdan bile aciz .

Vecd | Parçalı Kırık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin