Bölüm +21!!!
Gözlerimi açtığım an burnuma gelen yoğun kan kokusuyla yarım yamalak gözlerimi açmaya çalıştım... Evin bodrumundaydım, kafesin içinde... Korkuyla karanlıkta gümüş kafesin parlayan kapağını iteledim...
Kilitliydi. Gözlerim etrafı izledi Giray yoktu.Telefonum!!!
Elimle bedenimi yoklarken kazağımın kolunun içinde hissettiğim cisimle istemsizce gülümsedim. Telefonumu çıkarmamla fenerimi açtım.
Etrafa ışık tutarken rahatladım, evet gerçekten Giray yoktu.Hemen aramalara girip 155'i tuşladım.
"Polis ihbar hattı buyrun!"
"B-ben Gazel Demir, Giray Demir'in eşiyim, eşim beni b-bir yerde kapalı tutuyor, b- beni öldürmek istiyo-"
"Hattımızı meşgul etmeyiniz!"
"Ne!? Hey yalan söylemiyorum yalvarırım bana yardımcı olmalısınız."
Gözyaşlarım dökülürken telefonun kapanmasıyla hıçkırarak Zeynep yazısını tuşladım. Lütfen abla!
Defalarca kez çalarken en son meşgule atmasıyla ellerimi saçlarımdan geçirdim.Defalarca polisi aradım, Zeynep'i aradım ama yok.
En son gözüme çarpan isimle yutkundum. P-Polat... Hiç düşünmeden ararken telefon açılmasıyla gülümsedim. "Gazel?" Sesi kulaklarıma dolarken fısıldadım. "Polat yardım et..."
"Sen ağlıyor musun?"
"Eşim... Giray beni k-kafese tıktı Polat... Polat beni öldürecek."
"G-Gazel ne diyorsun sen!?"
"P-Polat B********* G********* Malikânesinde, evimin bodrumundayım, beni bir kafese tıktı, etrafta matkap, işkence aletleri gibi şeyler var..."
"P-Polat eğer ölürsem yalvarırım onu yakalayın... Giray... O on yedi kadının katili, kadınları kafeslere tıkan kişi Giray Demir!"
"Barlas! Ozan!" Polat kendini yırtarak bağırırken konuşuyordu. "Gazel dayan! Geleceğiz! Seni kurtaracağız, onu olabildiğince oyala abicim tamam mı? Alacağız seni, kapat kapat şarjın bitmesin."
"Acele et!"
"Hemen geliyoruz!" Sürgülü kapının tiz sesi ile telefonu kapattım. "Kaa-rı-cımm" Sürgülü kapının ardından gözlerini sonuna kadar açmış, ürkünç gülümsemesi ile bana bakan Giray'la yutkundum. "Uyanmış mı Koleksiyoncunun yeni kurbanı?..."
K-Koleksiyoncu mu? "Aç şunu Giray!"
Ağzından mırıldandı. "Ayıp oluyor karıcım bağırmak falan..." Kafese doğru yaklaşırken yüzüne eğildim. "Bokunda boğul Giray!" Kahkaha atarken dudaklarını büzdü. "Bak acıdım şimdi sana açalım şu kafesi." Kafesin kapağını açıp saçımı tutup yere sürüklemesiyle tırnaklarımı ellerine geçirdim. "Uslu ol şimdilik bir şey yapmayacağım ancak sana öldürme rutinimden söz edeceğim çünkü bilirsin her kurban nasıl öleceğini bilmek ister..."Beni sürüklerken bir makinenin önünde durdu. "İlk başta senin parmaklarını bu makinenin içine yerleştireceğim... Bak bu kolu çevirdiğim an bütün eklemlerin çıkacak... Bu yüzden kendime Koleksiyoncu diyorum, öldürdüğüm her kadının kemiklerini saklıyorum." Allah'ım! Korkuyla makineye bakarken fısıldadı... "Bak şu yandaki makine yani ikinci aşama en heyecanlı olanı. Bu makinenin dişlerini göğüslerinin ucuna yerleştirip ağzını kapatığım an göğüslerini koparıyorum... O kadar güzel bir görüntü ki anlatamam Gazel..."
"Daha sonrasında senin ölü bedeninle defalarca kez birlikte oluyorum. Defalarca kez zevkin doruklarına ulaşıyorum..."
Midem bulanırken eli yüzümde dolaştı... "Bütün iç organlarını çıkartıyorum... Çünkü bedenin hemen çürüsün istemiyorum, böcekler hemen üstüne istila etsin istemiyorum... Bazen kalbini çıkarıp..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gümüşten Kafes
Misterio / SuspensoZincirlere mühürlenmişti çocukluğumuz, sessizce ölümü bekliyorduk... Şuan iyi miyim? Bilmiyorum... Ellerimde zincirler sessizce onun bana vereceği cezayı bekliyordum... Avuçlarıma babamın yırtık fotoğrafını bırakmıştı... Kanlı ellerimin arasındaydı...