Bana Geliceksin.Bölüm 25.

8 1 0
                                    

Aklını yitirmiş,salakca karşımda durmaya nasıl cesaret ederdi ki?

Öldürülen kadınlar,cesetler,mağdur durumda olan aileler.

-Duyduğunu biliyorum yalvarırım son ver bu olanlara. Beni de bırak!

.....sessizlik çökmüş karanlık aydınlık fark etmeden atılıyordu sessiz çığlıklar. Umursayan mı vardı?

-Gidiyorum Onur ama unutma ki sana dönmeyeceğim.

Telefonumun yanan fenerinden tanıdım ve elime aldım.

Koşarak oradan çıktım. Taşlardan tırmanırken kayganlaşmış yosunlar ayaklarımın kaymasına sebeb oldu.

Çıktığım yerden kayarak yine düştüm.

-Ah. Kolumu tutdum acıyla.

Bitmedi bu olaylar. Ama yeni başlamışdı savaş.

4 yıl sonra dönmesinde sebeb neydi?

Telefonumu açtım ve aramalara girdim.

-Şebeke yok ne demek ya?

-Hey sesimi duyan yok mu? Birisi ses versin nolursun!

Sessizlikten kimsenin duymadığı açık açık belliydi.

-Duyan yok mu?

Daha da fazla bağırmaya başladım.

-Hey buradayım! Sesimi duyan yok mu?

Arkamdaki taşlardan gelen taş sesleri.

-Hey kim var....

Ağzımı tutarak biri beni yere attı.

Üzerime düştü kimdiyse,ama eliyle ağzımı sıkarak tutmuşdu.

Mırıldanmaya elinin altında kıpırdamaya başladım.

Gözlerim karşımdaki adamı arıyordu. Kim olduğunu bilmiyordum bildiğim tek şey eliyle sıkmış ağzımı ve dudaklarını eline dayamışdı.

Elleri aramızdaydı ve nefesi soğuktan donmuş yüzümü ve dudaklarımı ısıtıyordu.

Çatlamış dudaklarım terlemiş ve sıcacık elleri altındaydı.

Cismim ve ruhum karşımdaki karanlık yüzünü görmemi engellemiş adamın altındaydı.

Hızla çarpan kalbim,ah kalbim neler oluyor?

Karşımdaki adam konuşmaya başladı.

-Sus buradalar çıkarıcam seni.

Sesi tanıdıktı. Ama hatırlamak zordu benzetiyordum.

Nefes az maz alarak beklemeye başladım.

Sesleri dinliyordu. Ellerimle onu aramaya başladım.

Elimle yüzüne dokunub kim olduğunu hiss etmekti düşünücem.

Elimi tutarak kulağıma doğru yakınlaştı. Tüylerim diken diken oldu.

Kulağıma doğru yakınlaştığında tekme atarak onu bir az uzaklaştırdım.

Bir anlık sarsıldı ve ses tonunu idare ederek konuşmaya başladı.

-Sana dokunmayacağım.

Yüzüme doğru yaklaşarak kulağıma yeniden eğildi.

Altında titriyordum bana bir şey yaparsa ne yaparım düşüncesi aklımı terk etmiyordu.

-Burda ne yapıyorsun?

Elini ağzımdan çekti dudaklarımız o kadar yakınlaşmışdı ki. Konuşursam dudaklarımız bir birine değer diye cevap vermedim.

-Burda ne yapıyorsun?
Sesinden sinir ve kaygı duyuluyordu.
Cevap vermeye çalıştım.

TUTKUNUN NOTLARI 18+Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin