Odamın penceresinden rüzgarı kollarıma bacağıma dolanmış bir kol gibi hiss ediyordum.
Gözlerimi dikkatle balkonun kapısına dayadım. Bir şeyler hiss ediyordum ben galiba onu hiss ediyordum.
Karnımda baskılar hiss ediyordum. Umursamamaya çalışarak yarın ölüm günüm olduğunu unuttum.
Ama yemin ederim ki yakınlığımda varlığını hiss etmemek mümkün değildi tanımadığım birinin. Belki de tanıyordum ama çok yabancı birisiydi.
Rüzgar içeriyi daha da soğuk hale getiriyordu.
Balkona yaklaşarak kapıyı kapadım.
Gözlerim Cenkin evine değdi. Ah yine vicdanım. Sus ne olur beni uçurumuna sürükleme.Gözlerimi oradan ayıramadım. Nihayet gözlerimi çektim ve yatağımın üstüne koyduğum kiyafeti giyindim.
Saçlarımı havludan çıkararak kurutmaya başladım.
Islak saçlarımda dokunan fön makinesi saçlarımı çırtıldatıyordu.Saçlarımı kuruta kuruta üstümde vücudumda olan çizik morluklara gözlerim takıldı.
Evden kaçmalıydım bunu biliyordum ama Marsel beni bırakmaz söz verdi.
Onun bir sözü var her zaman.
"Seni umursadığımdan değil,söz verdiysem tutarım sonunda ölüm bile olsa"Kendimi nereye kadar avutacağım ki?
Biliyorum ve her kesden iyi biliyordum gelmedi ve bu gece cehenneme beni bilerek yalnız bıraktı. Hani gelicekti?Beynimin kalbimin sesi susmuyordu.
Ben onu nasıl bulacağım? Belki akışına bırakmalıydım kendisi beni bulsun diye.
Ayağa kalktım ve balkona geldim. Kapısını açtım , dışarıya çıktım üstüme ceket alaraktan.
Dışarıda rüzgar hiddetliydi ve saçlarımın hizasını bozuyordu.
Gök yüzüne baktım. Eskisi gibi karanlıktı ama aydınlık tarafıda vardı. Sadece bakış açımızı mı değiştirmelimiydik?
Bakış açımı istediğim kadar değiştiriyim malesef nereye kaçsam beni bulurlar. Yarınım cenazem olucak.
Polisi arasam ve beni mecburi evlendiriyorlar desem?
Oh ben çocuk değilim bana yardım etmezler ki. Umudum kayboluyordu onun yolunda.Gelicekti bundan emindim. Hani neredesin? Bak şimdi yardıma ihtiyacım var. Sesimden değil söylemediğimi vücudumdan akan kandan bildin ilk bakıştan.
Bak bana kendini göreceksin. Beni bırakmanla barışmak zorunda bırakma beni.
-Soğuk değil mi? dedi bir tanıdık ses.
Gözlerimi berelterek ağzım açık şekilde durdum.Sesdeki ciddiyet ve soğukluk benim kanımı dondurmaya yetdi.
Yüzümü yanıma çevirdim karanlığın ta kendisi durmuştu tüm lanetiyle karşımda.
-Sen?
Sustu konuşmadı.
-Neredeydin? Hani bırakmayacaktın beni?
Gözlerini dikmişti karşıya yüzüme bile bakmıyordu. Beni içine çekende buydu.
"Aşırı gizemli olması"
-Sözüm seni korumaktı.
-Korumadın koruyamadın.-Mark ve Otilladan mı?
-Pişkin pişkin anlatıyorsun,dimi bide. Öle bilirdim.
-Ölmedin.
-Ölmem mi lazımdı illaki benim çığlığımı duyman için?
-Ölü olman hiç bir şeyi ifade etmezki,bu dünyada her cehennemi yaşadıktan sonra. Bir hediyyedir belkide.
-Sen ciddi olamazsın umrunda değilmiydim?
-Fazla önemseme kendini benim için. Kendini korumayı öğren bensizde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKUNUN NOTLARI 18+
ActionTutkulu bir travma. Gerçekliklerke yüzleşen kendi ailesi bildiği aslında onu olaylardan korumak için gerçek ailesi tarafından tutulmuş bir aile. Ben Alara Dark. Karşımdaki ailem ve haklı taraf arasında sıkışmış bir kız. Ama ben göz yummayıb dünyayl...