BENİ ÖLDÜR SEVGİLİM

İÇİMDE Kİ AÇLIK...

Olaylara biraz hızlı giriş yaptığımın farkındayım. Ancak bu şekilde ilerlemek zorunda çünkü önümüzde uzun bir zaman var ve çok fazla olay var. Ağır ve sıkıcı bir şekilde ilerlemek istemiyorum.

Hadi düşüncelerinizi benimle paylaşın ve beni merakta bırakmayın. İnstagramdan takibe alıp destek olursanız da çok sevinirim.

pocahontas.yh :)

Alttan gelen o hafif müzik artık tamamen kapanmıştı. O an tüm heybetiyle bir adam ayağa kalkıp bize doğru geldi.

"Ömer bırak kızı." Bu cümleyi o kadar sakin söylemişti ki endişe etme der gibiydi.

"Asla! Bana verdiğin sözleri tutmadın sen!"

"Zamanı olduğunu söyledim değil mi sana! Bırak kızı Ömer. Tanımadığın birini hele ki savunmasız bir kadını rehin alacak değilsin ya!"

"Savunmasız da kimmiş! Haddini bil ve ona göre konuş."

"Manyak mısın be kızım! Seni kurtarmaya çalışıyorum."

"Hadi ama Ömer!! Bu adama ondan daha güçlü olduğunu kanıtlama zamanı. Elinden sadece bu kadarı mı geliyor." İkisi birden aynı anda "kes sesini" demişti. Hay da neyin içine düştüm ben böyle yahu.

Hayretler içerisinde bana bakan heybetli olan o adam "Kendini öldürtmeye mi çalışıyorsun sen?" dediğin de onun söylediğini duymamış gibi yaparak, silahı bana doğrultan Ömer'e yönelik konuşmaya başlamıştım.

"Görüyorum ki bugün şanslı günüm de değilim. Sen beni öldüremezsin Ömer!! Ellerin titrerken bunu yapabileceğini hiç sanmıyorum. Amma da korkak çıktın he."

"Kızım sen canına mı susadın asıl tehlikeli olan elleri titreyen adam görmüyor musun? Bir korkunun insana neler yaptıracağı hakkında bir fikrin var mı senin?" diye bağırıyordu.

"Sen karışma Ömer ile benim meselem bu..." ne ara benim meselem olmuştu onu da bilmiyorum ya.

"Nasıl senin meselen görmüyor musun, adam benim yüzümden seni rehin aldı!"

"Karışma dedim sana! Hadi ama Ömer göster şuradaki tipsiz heriften daha güçlü olduğunu." Adama niye sinir olup, hakaret etmiştim onu da bilmiyorum ki. Panik de yapmadım, aksine içime heyecan dolmuştu.

"Ben mi tipsizim? Kaç kız altım da inlemek için sırada senin haberin var mı?" dediğin de şaşırsam da istifimi bozmadan omuz silkmiştim.

Ömer sinirle bağırmıştı. "Yeter ikinizde kesin sesinizi!! Ben ne için buradayım, siz neyin derdinseniz! Sende kes o çeneni yoksa kurşunu beynine yersin!!" Ah Ömer amacım o ya zaten...

"Bırak kızı Ömer, silahını da ver bana aramızda çözelim bu meseleyi.."

"Bu durum önemsizmiş gibi davranamazsın! Sana kardeşim ölüyor yardım et dedim! Ona bir kalp bulamazsak ölecek dedim! Ama sen ne yaptın, her seferin de beni geçiştirmek dışında ne yaptın söyle bana.." kulağımın dibinde bağırıyordu hayvan!

"Bak durumlar bildiğin gibi değil. Bırak silahını sana neler olduğunu anlatayım. Neden zamanı var dediğimi anlatayım.."

"Yalan söylüyorsun bana yalan!! Senin tek bir cümlen doğru değil. Ne istediysen yaptım! Canımı ortaya koydum, yeter ki kız kardeşim yaşasın. Yaşıtları gibi koşup oynasın, rahatlıkla okula gidebilsin istedim. Ama sen ne yaptın sözünde durmadın. Şimdi yanımda ki kadına iyi bak birazdan kafasının uçmasına şahitlik edeceksin."