bir karış açık karşımdaki Yiğit'e bakıyodum, hala az önce söylediğini idrak edememiştim, Açelya beni sevmiyo diye üzülürken Yiğit şuanda bana Açelya dan hoşlandığını söylüyodu "ne, ne dedin sen ne dedin" mal gibi Yiğit'e bakarken güldü, şuan nasıl göründüğümü bilmiyodum ama komik olduğuma emindim "Açelya dan hoşlanıyorum, hatta aşığım"Ağzım mümkünmüş gibi daha çok açılırken ellerimle ağzımı kapattım "Allah'ım bu günleri de mi görücektim" Yiğit kaşlarını çattığında ellerimi indirip ağzımı kapattım
"Tamam sakinim, tekrar söyle" gözlerimi devirdiğimde cevap bekliyodum "ben, Açelya ya aşığım" heceleyerek söylediğinde kafamı salladım "ne zamandır" aşırı mantıklı sorum karşısında duraksadı "bilmiyorum" bu sefer ben kaşlarımı çattığımda nasıl bilmediğini sorguladım, saçmaydıKapının çalmasıyla oraya döndü bakışlarım, bu saatte kim olabilirdi "ben bakarım" Yiğit kalktığında bende arkadından kalktım, birlikte kapıya doğru yürüdüğümüzde Yiğit'in bir adım arkasında durdum, Yiğit kağıyı açtığında ağzım az önce duyduklarımdan sonra açıldığından daha da çok açılırken karşımdaki kişiyi çok net görüyodum çünkü Yiğit önümden hemen bir adım arkama geçti
"Yuh ama" ellerimi iki yana kaldırıp bağırdığımda kaşlarını çattı, hala inanamıyodum, Yaman evime vgelmişti ve karşımda duruyodu, ne kadar onu öldürmek istiyeceğimi bile bile gelmişti, evimin adresini kimin verdiğini düşündüm, aklıma Gökayın mesajı geldiğinde omzumun üstünden Yiğit'e baktım "Kıraç ve Yılmazı buraya çağır, gelirken vasiyet lerini de getirsinler" Yiğit kafasını sallayıp koltukların oraya doğru yürümeye başladığında telefonla uğraştı, sonra da kulağına koyduğunds geri Yamana döndüm "hayırdır sen niye geldin" omzunu indirip kaldırdığında sabır çektim "hayır yani anlamıyorum aptal mısın lan sen! Sal beni sal" bağırdığımda evin hemen karşısında olan marketteki Cemal abi buraya gelmeye başlayınca ağzımın içinde bi kaç küfür savurdum
"Bi sorun mu var gençler" bide bununla uğraşıcaktım "yok bişey Cemal abi, küçük aramızda bir konu varda" küçük kısmına özellikle baskı yaparak cevap verdiğimde Yaman bakışlarını Cemal abiye döndürdü "hadi ama Duygu, aramızda bir yaş var niye abi diyosun" Cemal abinin sözlerinden sonra Yaman'ın kaşlarını havaya kaldırmış bi şekilde bana bakıyodu
"Olsun saygıdan" diye gevelediğimde Yamana döndü
"Kim bu delikanlı" Yamana döndüğümde benim cevap vermemi beklıyo gibiydi "arkadaşım, neyse bi sorun yoksa görüşürüz" Cemal abi kafasını salladığında geri Yamana döndüm "Yaman, sende geç içeri, Yiğit içerde seni beklıyo" kafasını sallayıp girdiğinde ona öldürücü bakışlar attımTam kapıyı kapatıcaktım ki sokağın başındaki tanıdık arabayı gördüm, Gökay ve Hakan gelmiş olmalıydı, tamda tahmin ettiğim gibi araba önümde durunca içinden Gökay ve Hakan indi, Gökay bagajı açıp içinden iki tane beyaz örtü, iki tane de birbirine zımbalanmış iki kağıt çıkarıp gelirken sabır çektim, hala işin oyunundaydılar, yanıma gelince bişey demeden geri çekildim, onlar içeri girerken bende arkamı dönüp salona geri geldim
Yaman ve Yiğit'i ayakta bişey konuşurken bulduğumda ikiside bana döndü "sen şuraya geç otur Sliwer, Güney sende Kıraç ve Yılmazla karşıma oturun" ona ikidir soy adıyla sesleniyodum ve herhangi bişey demediği için ağzımdan ne çıkarsa onunla seslenmeye devam edeceğimi biliyodum, kapının hemen yanındaki duvara montelenmiş küçük ekrana doğru yürüdüm, bi kaç düğmeye basıp sesin dışarıya gitmesini engelledik ten sonra üst kata gitmesini de engelledim, Açelyayı uyandırmak istemiyodum, geri yanlarına döndüğümde elimi Gökay doğru uzattım, iki vasiyetnameyi verirken onlara öldürücü bakışlarımın en ağırını gönderim üstdekin'i okumaya başladım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANGINDAN DOĞAN AŞK
De Todoİki katilin garip karşılaşması sayesinde gruplarında ki kayıp katil bulunu ama birbirlerine aşık olucaklarından bir haberdirler, peki ya bundan sonra nasıl maceralar ve aksiyonlar bizi beklıyo? "Güzelim" "Güzelin miyim?"