YANGINDAN DOĞAN AŞK

17. Bölüm Doğum Günü

Gözlerimi yumup tekrar açtım, gördüklerimin doğru gördüğüne emin oldum, bütün herkes clup'e gelirken giydiği kıyafetlerle, etraf siyah, pembe, mor gibi renklerle süslenmiş, ortada bir pasta, etrafta tam bir genç kızın doğum gününü kutlama havası "siz" dedim ama cümlemin devamı gelmeden o melodi kulaklarıma ilişti
"İyiki doğdun Duygu!
İyiki doğdun Duygu!"
Sonra aklıma başka bir ses düştü

"Hadi üfle pastanın Duyguşşşummm, iyiki doğdun"

Annemin sesiydi, babam evde yoktu o gün, bir kaç adım atarak masanın önünde durdum, pastanın üzerinde "7 alem var 7 harika var ama yine senin gibisi yok" Yazıyordu "hadi dilek dileyip üfle" Gökay biliyormuşum gibi bana anlattığında ona ayak uydurup kafamı salladım, pastaya eğilip gözlerimi kapattım ve dileğimi dileyerek mumu üfledim, hepsi alkışlamaya başlarken ellerimle ağzımı kapattım "bıçak vermiyoruz çünkü üstünde çakı olduğunu biliyoruz, onunla kes" Yiğit konuşurken gülmüştüm, o sırada Dilara ablanın girdiğimden beri videoda olduğunu gördüm

Eğilip bileğimdeki çakıyı çıkardım, ardından silahımı diğerlerinin sakladığı yere sakladım, ardından geri dönüp pastaya eğildim, üzerine üfleyip pastanın mumlarını da çıkardıktan sonra ilk dilimi kestim "bir katil den beklenen performans, çakıyla pastanın kesti" bunu söyleyen Yamandı, Dilara abla videoyu kapatınca ona ters bir bakış attım "şuan mutluyum diye bişey demiyorum, hele sen hiç konuşma Fırtına çünkü aklımı alıyordunuz az kalsın" sesim sinirli çıkıyordu ki zaten sinirliydim, aklım g*tümden çıkacaktı, herkes bir kaç saniye sessizleşirken pastanın kestiğim dilimini kendi tabağıma koydum "gerisini de siz kesin be" diyerek de kendimi sandalye ye atarak pastamı yemeye başladım, valla çok güzel di

Herkes birer dilim alıp yemeye başladığında yanıma oturan Yamana ters bir bakış attım "ciddi ciddi Trip mi atacaksın bana" Yamanın dibimden gelen sesiyle bakışlarımı ona çevirmemek için direndim ama ilk defa buna yenik düşüp bakışlarımı direkt gözlerine kilitledim "Evet" kendimden emin konuşuyordum her zamanki gibi, Yaman ise sırıttı önce bu halime, ben tam ne bahıyon, ne sırıtıyon bakışıma geçiş yapıyordum ki altımdaki sandalyeye tutup kendine çektiği, bakışım yarım kaldığında ise dudaklarını düşünmeden dudaklarımın üzerine kapattı, önce alık alık baktım, sonra ise bende karşılık vermeden edemedim, adam koskoca Kartalı aşk sarhoşu ediyordu resmen

Ortamın sessizleştiğini ve bütün bakışların bize döndüğünün ikimizde gayet farkındayık ama umursamadık, kısa bir süre sonra Yaman kendini yavaşca geri çekti, bir eliyle yanağımı okşarken alnını alnıma yasladı "bu neydi şimdi?" Gibi harika bir soru yönlendirdim kendisine "Doğum günü hediyenin bir parçası" söyledikleriyle ciddi anlamda gözlerim parladı "Doğum günün kutlu olsun güzelim, iyiki doğmuşsun, iyiki seni tanımışım, iyiki seni sevmişim, iyiki yanımdasın" Ondan ilk defa böyle anlamlı sözcükler duyduğum için gözlerimin dolduğunu hissettim, ona olan tribimi bir kenara attım, sonra yine söverdim zaten

Gülümsemeyle yetindim ama sadece, yutkunduğumda yanağıma uzun, sesli, beni koklayarak bir öpücük bıraktı, ayrılırken de oh der gibiydi, bu haline daha çok gülüp kendimi geri çektim "ben şuan kör müyüm yoksa dünyayı birbirine katan iki katil şuan burda normal sevgililer gibi aşk sarhoşluğu mu yaşıyo?" Ortama giren Gökayın sesiyle tekerlekli sandalyeyi biraz geri itip eski konumuma geldim "Aynen öyle oluyor" cevabını ise anında Yiğit yapıştırmıştı "ş*rap  marap yok mu, dilim damağım kurudu burda be" diye ortama mükemmel bir atış da Açelya yaptı

"Olmaz mı, senin için herşey var bebeğim" Yiğitin bir anlık dalgınlıkla ağzından çıkan cümleler sonucu hepimiz şaşkınlıkla boş boş göz kırpıştırarak birbirimize baktık, Açelya elini alnına vurup ofladı "insan gibi açıklama yapalım dedim iyiki dimi, şak diye böyle bir cümle mi kurulur" Açelyanın sinirli sesiyle daha çok boş boş bakıştık, en sonunda Açelya zaten ayakta olan Yiğitin yanına gitti, elini tuttu ve biraz havaya kaldırdı "daha iyi bir açıklama isterdim ama olsun" diye mırıldandı "Biz çıkıyoruz" demesiyle ortama bir ölüm sessizliği düştü