8.Bölüm Kayıp

10 1 1
                                    


Doktor'un önünde durmuş bişey demesini bekliyodum, daha doğrusu anneniz iyi diye bir cevap bekliyodum "annem nerde, bi'şey söylesenize biriniz" arkamı dönmüş diğerlerine bağırıyodum "annenizi yoğun bakıma aldık" olduğum yerde kas katı kesilerek geri doktora döndüm "niye" tek kelime, cevabı içimi acıtıcak cevabın sorusu "az kalsın onu kaybediyoduk" durdum, sadece durdum, dokturun yüzüne baktım, az kalsın yine annesiz kalıcaktım

"Şurdaki yoğun bakım odasında" Doktor'un arkasından hızlı adımlarla ilerleyip annemi buldum, yine ilk bulduğum gibiydi bense yine onu ilk bulduğumdaki gibi çökmüş tüm, yine ve yine, bişey demedim, sadece koltuklardan birine oturdum ama cinayet işlemem lazımdı, dikkat çekemezdim ama annemi de bırakamazdım, işte sorun burdaydı, annem mi mi seçicektim yoksa onun sayesinde çıktığım bu yolda geldiğim yeri, Kartalı mı seçicektim

Düşündüm, biraz daha düşündüm "Yaman" dayanamayarak Yamana seslendim "efendim, noldu" diyerek hemen yanıma geldi "Pırıl lâ konuş, sana iki cinayet versin, birini benim yerime birini kendin için işle" annemi seçmiştim, ondan başka kimsem yoktu çünkü, Yaman kafasını sallayarak arkasını döndü ve yürümeye başladı, düşündüm, annem olsa neyi seçmemi isterdi diye, annem olsa kendimi seçmemi isterdi çünkü hiç bi zaman güçsüz gözükmemem gerektiğini söylemişti bana, onun bi gün gideceğini ve o zaman sadece güçlü kalmamı söylemişti

Ayağa kalkıp Yamanın peşinden gittim "vaz geçtim, bende geliyorum" Yaman sesime durup bana döndü "annenle kalmak istersin diye düşünmüştüm" güldüm, acı içinde "istiyorum ama annem bana her zaman kendimi seçmemi öğretti, karşımdaki o bile olsa, onun sâyesinde burdayım, o yüzden çok konuşma ve yürü" diyerek önden yürümeye başladım, kapının önündeki Yiğit'in koluna hafifçe vurup yürümeye devam ederken gel işareti yaptım

Yiğit de bize katıldığında arabaya atladım, hemen eve sürmeye başlıyacak ken Pırılı unuttuğumuzu fark ettim "Pırıl, koş" Pırıl hemen gelip bindiğinde arabayı çalıştırdım, nerdeyse bi dakika geldiğimizde hızlıca indik, koşar adım içeri girdiğimde saçımı sıkıca at kuyruğu yapıyodum "hadi bakalım, kendime gelmem lazım bu kadar Duygu olmak yetti de arttı" hafif gülerek söylediğim şeyle Yaman sırıttı, Pırıl ve Yiğit de güldüğünde aşağı indim, aynı koltuğuma oturup ayaklarımı masaya yerleştirdim ve bacak bacak üstüne attım

"Birazdan gelir cinayet" Pırılın bilgisayara bakıp bilgi vermesiyle kafamı salladım, çalan telefonumla bacaklarımı indirip kimin aradığına baktım, Açelyanın aradığını görmemle yutkunmam bir olurken hemen telefonu açtım

"Alo, efendim"

"Nerdesin"

"Çalışma odasındayım"

"Tek kal istersen, bişey demem lazım"

Sesi ağlamaklı geliyodu

"Noldu, söyle"

"Yade ablayı"

Sustu, bende sustum

"Yade ablayı kaybettik"

"Ne, hayır, nasıl"

"İyi misin, bak sakin ol"

"Tamam bişey yok, kapat"

Dedim ve direkt telefonu kapattım, telefonu nerdeyse fırlatarak masaya attığımda sıkıca sandalyenin yanlarına tutundum, gözlerimi kapattım ve ağlamamak için direndim ama çok zordu, annemi ikinci kez kaybediyodum bugün "Sliwer, Kaplan siz çıkın" Yamanın sesiyle odayı ayak sesleri doldurdu, kapının kapanma sesi ardından önümdeki sandalyenin çekilme sesi geldi, gözlerim hala kapalıydı ve açarsam ağlıyacağımı biliyodum zaten gözlerim baya doluydu

YANGINDAN DOĞAN AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin