11.Bölüm Sarhoş

6 1 0
                                    


Okula gelmiş son çizimimizi yapıyoduk ama elimi hissettiğimi pek düşünmüyodum, çalan zille kalemi fırlatmam bir olurken yanımdaki Pırıla döndüm, ardından da arkamdaki Yiğit ve Hakan'a hiç birinin benden farkı yoktu "Duygu, bu akşam dışarı çıkıcaz bara gidicez siz de gelsenize" Çiğdem yanımıza gelip heycanla Pırıl ve bana bakarken bi kaç saniye Pırıla baktım "kızlarla mı gidiceksiniz sadece" Pırıl soruyu sorarken sesinde bi gitme isteği sezmiştim "evet evet, nolur gelin yaa" Çiğdemin ısrarına dayanamayıp gülümsedim "tamam geliriz, kaç gibi" Çiğdem heycanla gülümseyerek telefonuna baktı "10.30 gibi sana attığım konumdaki bara gelirsiniz" kafamı sallayarak telefonu elime aldım ve konuma baktım, pek çıkmaz yerlerde değildi ama cadde üstünde de değildi

Çiğdem yanımızdan ayrılırken arkamı dönüp Yiğitlere baktım "hiç ağzınızı açmayın, sadece size bi konum atarım oraya bakarsınız, eğer çok büyük benim bile halledemeyeceğim bişey olursa ararım gelirsiniz, okey mi" Yiğit oflayarak başını salladığında önüme geri döndüm "saat daha 12 yaa, size cinayet ayarlarım sonra gideriz" Pırıl son cümleyi kısık sesle söylerken eşylarımı toparlıyodum, kafamı sallayıp onu onayladıktan sonra ayağa kalktım "ayy valla ellerim uyuşmuş artık neredeyse" söylene söylene Yiğit, Hakan ve Pırılla binadan indik "Yiğit kanka ben hiç araba süre mıy cem sen sür" Yiğit'in bişey demesine fırsat vermeden hemen arka koltukta yerimi aldım, telefonumu çıkarı Çiğdeme yazmam gerekiyodu

Duygu;Çiğdem kim kim gıdıcez

Çiğdem;sen, Pırıl, ben, Merve, Yaren, Elif

Duygu;tamam sağol

Çiğdem;Rica ederimm

Telefonu kapatıp koltuğa attığımda eve yaklaştığımızı fark ettim, boynumu ve parmaklarımı çıtlatarak duran arabadan indim, ilk Yiğitlere geldiğimzi için çantalarımı arka koltukta bıraktım, zaten geri eve geçicektim,
İçeri girdiğimizde kendimi koltuğa attım derin bi nefes alıp verdikten sonra geri ayağa kalkıp aşağı kata indim ama inerken telefondan Yaman'ı arıyodum, evime ne yaptıklarını öğrenmem gerekiyodu, Gökay Açelyanın yanında olduğu için onu arayamıyodum maalesef

"Alo, Fır-"

"Alo, efendim Duygu, ha bu arada hoparlördesin de arkadaşlarım var yanımda işim var diye kulağıma alamadım telefonu"

Uyarmasıyla bi kaç saniye durdum

"Tamam, Gökay gitti mi"

"Evet o da benimle birlikte çıktı, ama sanırım ne sormak için aradığını tahmin ediyorum"

"Anladığına göre sorıyım, evimi ne halde bıraktınız"

"Sen daha eve geçmedin mi"

"Yok yaa Pırıl, Yiğit, ben ve Hakan Yiğitlere geldik"

"Haa bende o yüzden aradın sandım"

"Neyse soruma cevap ver sen"

"Nasıl bıraktıysan öyle kaldı"

"İyi tamam aferin, sende çok işin yoksa çık gel, bide biz Pırılla akşam yokuz gelince anlatırım"

"Noldu"

"Gelince anlatırım"

Son sözümü söyleyerek telefonu Yaman ın yüzüne kapattım, konuşurken merdivenin ortasında durduğumu fark edip hemen çalışma odasına ilerledim, sandalyeye oturup kendimi biraz geri ittim ve bacaklarımı masaya attım, Pırıl, Yiğit ve Hakan da geldiğinde Pırıl beyaz ekranı açıyodu ki onu durdurdum "Kaplan bekle, Fırtına da gelicek sanırım ama bi yazıyim" Pırıl kafasını sallarken telefonu elime alıp "Yaman" ismine tıkladım, ilk başta eski konuşmalar gözüme çarptı, onu her seferinde nasıl terslediğim, fazla mı serttim acaba, ben Kartaldım, hep öyleydim, kendi kendime gözlerimi devirerek hızlıcs yazdım

YANGINDAN DOĞAN AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin