Dersler bitmek bilmedi... Her tenefüs başka bir olay yaşasam da sonunda dersleri bitirdim. Zil çaldığında koşarak sınıftan çıktım. Okulun kapısına kadar koştum ve sonra derin bir nefes alarak yürümeye başladım. Bir ses duymamak adına kulaklıklarımı taktım ve müzik açıp dinleyerek yürümeye başladım. Aniden telefonuma gelen art arta mesajlardan rahatsız olmaya başladım. Kimden geliyordu bu mesajlar?
Baktığımda ağzım bir karış açıldı. Bu mesajlar Emre, Efe be Berk'ten geliyordu! Bunlar telefon numaramı nerden buldular yaa? Hemen gurubu aradım. İlk çalmada hepsi açtı. "Ya siz sapık mısınız yaa?" dedim ilk önce Hepsinin kahkaha sesini duyunca çıldırdım!
"Yeter ya! Ben sessiz sakin bir okul hayatı istiyorum... Sadece öylesine bir sıraya oturdum. Hocaya söyliycem yerimi değiştirsin yeter..." dediğimde Berk alayla "Tabi değiştirirse." dedi anlayamadım nasıl yani? "Pardon da hoca neden yerimi değiştirmesin ki?"
"Kendimi tanıtmadım sanırım. Ben Berk Kaya okul müdürünün oğlu. Tanıştığımıza memnun oldum Doğa Yeşil." şoka girdim. Efe ve Emre'nin kıkırdamalırını duyuyordum ama şok içindeydim... Elbette hoca yerimi değiştirmezdi çünkü Berk okul müdürünün oğlu olduğunu kullanırdı... Ne kadar salağım! Nerden anlamadım ki, soyad benzerliği diye düşünmüştüm halbuki...
Telefonu kapattım. Ve anneme "Abime gidicem anne belki onda kalabilirim beni merak etme, öptüm." yazıp attım. Pardon, Abim Can'ı tanıtmadım. Abim, yani aslında biyolajik abim değil gösterimdeki Romeo, bende Juliet rolünü oynamıştım. Replikler dün gibi aklımda... Aramızda 3 yaş olmasına rahmen hep bana abilik taslar. Ortaokulun 2. sınıfında bana asılmaya kalkmıştı ama bedelini ağır ödedi ve kendi affettirmek için yapmadığını bırakmadı Bende affettim. Şimdi üniversite de mimarlık okuyo. Bana hep "Küçük Juliet" , "Küçük" ya da "Kardeşim" der. Onu abim gibi görüyorum ve çok seviyorum.
Hemen Can'ı aradığım da ilk çalışta açtı. "Ooo Juliet nerdesin sen yaa? Özledim seni nerdesin almaya geliyim." Gülümsedim. "Hemen atıcağım adrese gel seni çok özledim küçük Romeo..." Evet bende ona hep "Küçük Romeo" derdim ve hala diyorum. Kapatıktan yaklaşık 15-20 dk sonra araba ile önümde durdu ve etkileyici inişlerinden birini yaparak yanıma geldi. "Julietim." diyerek bana özlemle sarıldığında bende ona sarıldım. Onu çok özlemiştim. Sarıldıktan sonra yüzümü ellerinin arasına aldı. "Seni tekrar görmek o kadar iyi geldi ki... Bir abi olarak bu hayatta kardeşi kadar önemli biri yok bu dünyada." gülerek parmak uçlarıma çıktım ve saçlarını dağıttım. "Sadece 3 yaş var aramızda..." dedim gülümseyerek. "Hadi evime gidelim bu gece bendesin. Eskisi gibi pijema partisi yapıcaz!" dedi neşe ile. "Yaşasın!" diye bağırdım bir çocuk gibi arbaya bindim ve kemerimi bahladım. Hemen yanıma oturdu ve arabayı sürmeye başladı.
Araba çok lüks bir evde durunca bakakaldım. Evet Can ve ailesi zengindi ama bu ev... Tam bir bekar erkek eviydi... Arabadan indiğim gibi beni sırtına aldığında gülümsedim. "Seni çok özlemişim." dedim ona sarılırken. "Ben daha çok..." Eve onun sırtında girmek o kadar güzeldi ki...
YOU ARE READING
Yeni Hayat
RomanceOkulun ilk günüydü. Kim bilebilir sessiz bir kıza populer bir çocuğun aşık olucağı. O sessiz kız ben oluyorum Doğa... Ve o çocuk Berk... Lütfen diğer hikayelerime de bakın :)