19

174 6 5
                                    

Bir bilgisayar ekranındaki sayıları ya da sözleri anlamaya çalışıyorduk. Aran işinde başarılı bir hacerı evine getirtmişti. Söylemem gerek yok sanırım ama ben, Emre ve Efe'de Aran'ın evine gelmiştik. Buna ne kadar karşı çıkarsam çıkayım adam benden inatçı çıktı ve beni bir şekilde kendi evine getirdi. Tabi Efe ve Emre de iknada ona yardım etmişlerdi. Hepsi Doğa içindi. Acaba şuan ne yapıyordur. Onu özlemediğim bir saniye bile yok. Kim bilir şuan ne halde.

"Yok efendim. Ülkeyi baştan sona taradım ama ne Volkan Kaya'ya nede kızı..." Sözünü kestim. "Doğa onun kızı değil!" Bağırdığımda hacer yerinden sıçradı. Cidden bu çocuk neden bu kadar korkak. Sadece bağırdım.

"Abi sakin ol." Derin bir nefes aldım ve bu kez de Emre'ye döndüm. 

"Bana sakin ol deme!"

"Ne diyim?"

"Hiçbişey deme!" Emre ofladı ve başını bundan adam olmaz, der gibi salladı. Sanki ondan adam olurda... 

Gene uzun bir sessizlik oldu. Bu sessizliği hiç beklemediğimiz bir ses bozdu. "Şşştt sessizlik bugün en mutlu günüm."

"Şşttt sessizlik, en güzel sahne en tatlı bölüm." 

"Şşşştt sessizlik, ayırırsa ayır bizi anca ölüm."

Hepimiz aynı yere afallayarak bakmaya başladık. Bunca işin stresin arasında Efe telefonundan roman havası dinliyordu. Geri zekalı telefonu kulaklığına bağladığını sanıyordu. Efe herkesin ona baktığını görünce müziği kapattı ve kulaklıklarını çıkardı. "Noldu? Yenge Hanımı buldunuz mu?" 

"Ben şimdi göstericem bulup bulmadığımızı." kükreyerek kalktığımda Aran ve Emre beni iki kolumdan tutup sakinleştirmeye çalışıyordu. "Kardeşim sakin ol." dedi Emre ama umrumda değil! "Oğlum sakin ol. Belli ki Efe kulaklığını telefona bağladığınız sanıyordu." 

"Baba çıldırıcam şimdi ya!" Aran ona 'Baba' dediğimin şokunu bile atlatamadan Efe söze girdi.

"Sakin ol calm down baby biraz quality. Ey, ey, ey." Emre ve Aran kendilerini tutamayıp kahkaha atmaya başladıklarında Efe'ye sert bir bakış attım. "Doğa'yı bir bulalım emin ol seni eşek sudan gelene kadar dövücem." Efe kahkaha atsa da onu umursamadım.

"Sanırım yurt dışındalar efendim. Yoksa onları bulurdum." hacer umutsuzca babama bakarken babam derin bir nefes aldı. "Tamam sen gidebilirsin." Hacer eşyalarını toplayıp odadan çıkarken oda da gene bir sessizlik olmuştu.

"Şimdi ne yapıcaz?" Emre sakin olmaya çalışıyordu fakat bu pek mümkün değildi. Oda mümkün olmadığını bildiği için çaresizce sormuştu bu soruyu. 

Derin bir nefes aldım. "Şuanlık sadece dua etmeliyiz sanırım. En doğru olan bu." Babam kararlı bir sesle konuşmaya başladı.

"Doğa'yı bulucaz nerde olursa olsun!"


Yeni HayatWhere stories live. Discover now