4

408 12 4
                                    

(Berk'in Anlatımı)

Kızı ilk gördüğüm an beni ona iten bişey olduğunu fark ettim. Güzeldi evet, bu bariz bişey...Ama o yeşil gözleri. Sanki doğa perisi. Adının ve gözlerinin uyumu benzersiz. Saçlarından bahsetmek bile istemiyorum. Bunca uyum, ihtişam ve güzellik birleşmiş ve bu eşsiz güzelliği yaratmış... Ona aşık değilim. Hoşlanmıyorum da. Ama bişey var ki beni kendine çekiyor. Engel olamıyorum...

Okul çıkışı onu takip ederken Efe ve Emre hiç susmadı. Beni delirtmek için gelmişler bu dünyaya resmen! Bende girip Doğa'dan çıkıp konu türetiyolar. Dedikoducu teyzeler gibi hiç susmuyorlardı. "Yeter artık, kapayın çenenizin!" diye gürlediğimde bıyık altından gülerek sustular. Bir dakika bir dakika, Doğa şuan birine mi sarılıyor... Hemde erkek... Bir adım öne atıldığımda Efe bir yanımdan, Emre bir yanımdan tutup geri çekti. "Abi sakin. Yarın sorguya çekeriz abi ne bu sinir?" derin bir nefes alarak başımı salladım. 

Aslında kızdan hoşlanmıyordum. Etkilenmiyordum da. Hele hiç aşık değildim! Ama içimden bir his beni kendine çekiyordu. 

Ben daha gördüklerimi yeni atlatmışken, kendimi Emre'nin evinde playstation oynarken buldum. Efe ve Emre kendilerini o kadar kaptırmış olmalılar ki mümkün olsa oyunun içine giricekler... Telefonumdan babama yeni nakil olan kızın bilgilerini istediğimde ilk önce sorguladı. Ama sonra - artık ne düşündüyse- bilgilerini attı. Doğa Yeşil, 18 yaşında ve aman tanrım jimnastik ve tekvandodan lisansı var ya da lisanslarımı demeliyim. Zaten okula alınmasının en büyük etkeni lisansları. Ama 14 yaşında her ikisini de bırakmış. 

Ben neden bıraktığını çözerim...

Ben kızın bilgilerine dalmış bir şekilde okurken koluma dürtülmesiyle kaşlarımı çatarak beni dürten vatandaşa yani Efe'ye baktım. Alaycı bir tavırla "Yoksa Doğa'yı mı düşünüyosun?" dediğinde tam konuşucakken araya Emre girdi. "Başka kim olucak. En son baktığımda babasından kızın bilgilerini istemişti." Bunlarla hala nası arkadaşımın çözemiyorum. Onlara somurtarak baktım. "Siz işinize dönseneze. Yok eğer ben dönmiycem seninle uğraşıcam Berk, derseniz bana uyar." diyerek telefonu yavaşça yere bıraktığımda ikisini sertçe yutkunup topuklamaya başladılar. Bende peşlerinden koşuyordum...

Yeni HayatWhere stories live. Discover now