Annabel kendi çemberinden çıkmaya cesaret edemeyen bir kızken yılbaşında arkadaşıyla gittiği kulüpte başına geleceklerden habersiz James Archer ile tanışır. James Archer da ki tuhaflıkları fark eder. Ama kalbi mantığının önüne geçtiği için kendini...
"Aşk, birine seni mahvetme yetkisi vermek ve bunu kullanmayacağına güvenmek demektir."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Annabel
Diego'yu aradıktan sonra üstümü değişmek için yatağın üzerinde bıraktığım kıyafetlerimi üzerime geçirdim. Saçlarım da hala havlu vardı. Havluyu kafamda iyice bocalayarak saçlarımın ıslaklığını aldım. Salık bir halde bıraktım. James'ın kapıya vurması kesilmemişti. Asla pes etmiyordu. Diego çok uzaklaşmamıştır diye düşünerek kapıyı açacaktım. Konuşup onu yollamayı düşünüyordum.
Kapının kartını bölmeye soktuğum da klik sesiyle açıldı. Karşımda duran James sakindi beklediğimin aksine. Az önce neredeyse kapıyı yumrukluyordu.
"Ne istiyorsun daha?" diye sordum imayla. Ne demek istediğimi anlamış olacak ki "Beni dinle. Sana her şeyi anlatayım." dedi. Anlatacak ne vardı ki? Başımın ağrısı tekrarlamıştı. Avucumu sıktım acıyla. Onun dikkatini çekmişti bu.
"İyi misin?" diye sordu.
"Beni düşünüyormuş gibi yapmayı bırak." Sinirle devam ettim cümleme.
"Umrundaysa söyleyeyim. Senden önce gerçekten iyiydim." Sakın ağlama Annabel. Şimdi değil.
Bu hale onların yüzünden gelmiştim. Ve pişkince karşımda sakince bana bakıyordu.
İçeri girip kapıyı ardından kapattı. Ona engel olmadım. Gücüm de kalmamıştı buna. Ne söyleyecekse söyleyip gitmesini istiyordum.
"Kelly ile kulüpte tanıştım. Kibirime yenik düşüp etkileyemeyeceğim kız yok iddiasıyla seninle tanıştım. Senden hoşlanacağımı bilmiyordum. İlk gördüğüm an da seni bana çeken bir şey vardı."
Devam edecekti. Ama sözünü kesen ben oldum.
"Bir de klişeleri sevmem diyordun. Beni böyle mi kandıracaksın."
Ellerini havaya kaldırıp "Gerçekleri söylüyorum. Yalan söylemek için burda olmam saçma olmaz mıydı. Zaten o iğrenç oyunu kazanmışken. Ama inan ki seninle birlikte olduğumu Kelly'e hiç söylemedim."
İğrenç olduğunu kabul etmesi bile beni sakinleştiremezdi. Hele kazandığını söylemesi nefretime daha da güç katıyordu. Ama doğru söylüyordu. Kelly benden duymuştu, iddiayı kaybettiğini.
"İğrenç olan sizsiniz." Beni onaylarcasına kafasını öne doğru salladı. "Haklısın yaptığımız iğrençlikti." Ve sesini daha yumuşatarak devam etti. Gözlerinde pişmanlık vardı.
"Senden tek isteğim beni affetmen. Yeniden başlayalım. İlk tanışmamızı unutalım." Medet umarsasına yüzüme bakıyordu. Onu görmeden konuşmak daha kolay olabilirdi. Çünkü o kadar çekici bir yüzü vardı ki. Bunu yapmak zorlaşıyordu.