KARANLIĞA BULAŞAN DENİZLER

6.BÖLÜM

🌸

• ŞİMŞEK TİMİ •

Günlerdir Şimşek timi dağlarda o itleri bekliyordu. Argün ve Çakır'ın teröristlerin açtığı bir savaşta şehit olduklarını söyleyip teröristlerin bir süre kendilerini salmalarını sağladılar. Teröristler başı boş gezerken Şimşek timi tam olarak o anda o terörist grubunu alt edecekti.

"Komutanım, görüş açıma doğu yönünde 2 kişi girdi." Dedi Yiğit. "Ama bizim üniformalardan giymişler, ellerinde silah var."

Argün, M82'si ile etrafa bakarken dürbününe takıldı o iki kişi. Dikkatlice baktığında ateş açılmaya başlandı. Dürbünde görünen asker olduklarını düşündükleri kişilere ateş ediyorlardı. Argün gözlerini kısıp daha dikkatli baktığında tanıdığı iki kişiyi görür gibi oldu.

Yıllar önce zorla gördüğü kardeşi Asaf Beha Demir ve onun çocukluk arkadaşı Kürşat Gizli.

Asaf Beha, Argün'ün canından çok sevdiği kardeşiydi. Yıllar önce babası nedeniyle görmediği kardeşini bugün gözleri önünde büyük bir Asaf Beha Demir olarak görüyordu.

Şimşek timi ateş açanlara karşılık vermiyordu ama şuana kadar.

"Askerler. Onlara mermi sıkmaya bile cürret edenlerin anasının ebesine kadar sikin!" Diyerekten emir verdi Argün. Burnundan soluyordu.

"Komu-" diyerek itiraz edecek olan İsmet'e döndü Argün. Bir süre, kısacık bir süre baktı gözlerine. İsmet hızla gözlerini ayırdı komutanından. Argün, silahına daha sıkı sarılarak dürbünde kardeşine bakarken gözlerinin dolmasına engel olamadı.

Argün Demir ve Asaf Beha Demir birbirlerini kendilerinden bile daha çok seven iki erkek kardeş. Asaf Beha ve Kürşat yerdeki çimlere kamufle olurken Şimşek timi teröristlere izin vermemiş tek tek öldürmüşlerdi. Zaten bu olanlar Şimşek timinde kolaylık sağlamıştı.

Argün ve tüm Şimşek timinin kulağındaki kulaklıktan Albay'ın sesini işittiler. Herkes içli içli nefes verirken Çakır ve Argün birbirlerine baktılar. Ne diyeceğini çok iyi biliyorlardı Albay'ın.

"Asaf Beha Demir ve Kürşat Gizli yeni ekip arkadaşlarınız. Az olan time, dost gönderelim dedik. Şimşek timi. Sağ sağlim göreyim sizi."

Tim, gülerken Argün ve Çakır birbirlerine tebessüm ettiler. Ne diyeceğini tahmin etmiştiler ve doğru da bilmişlerdi. Argün'ün içindeki yılların hasreti alevlenirken tekrar dürbününden kardeşine baktı.