🌸💙
Diyarbakır'a gelmem beni yeni bir yaşam biçimine sürüklemişti. Günlük rutinlerim dahil çoğu işim değişmişti. Ben değişmiştim. 4 ay kadar burada hayatımı yaşıyordum. Ve bu beni en mutlu eden şeylerden sadece bir tanesiydi.
Yalnız olup, kimsenin benimle konuşmayacağı bir hayat yaşayacağımı düşünürken herkesin yanımda olduğu ve benimle her daim konuşmak için can atacak durumda olduğunu fark ettim. Ben bunu ilk defa yabancı bir şehirde görmüştüm, öğrenmiştim. Bunu bana buradaki saf ve temiz insanlar öğretmişti.
Bugün kızlarla lokanta kapalı olduğu için orada buluşacaktık. Çırptığım kekime gereken malzemeleri koyduktan sonra borcama boşaltıp önceden ısıttığım fırına attım. Gülümseyip fırının kapağını kapattım ve dağıttığım mutfağı toplamaya başladım. Dışarı bakmak için balkona çıktığımda bahçenin bankında oturan iki dertli adamı gördüğümde gülümsedim. İkiside bir elini birbirlerinin dizine koymuştu.
Argün Demir ve Çakır Kartal her şeye rağmen güçlü durmayı başarabilen iki adamdı. İçeri girip masamın üzerinden telefonumu aldım ve tekrar koşarak balkona gittim. Fotoğraflarını çektikten sonra sakinlikle odama gidip defterimi, kalemlerimi ve silgimi alıp masama oturdum. Kek pişene kadar onları çizebilirdim. Fotoğrafa bakıp taslağı çizdikten sonra silgimi taslağın üzerinde gezdirip silikleştirdim.
Çizimi belirginleştirdikten sonra gölgelendirmeye geçtim. Bittikten sonra masamı topladım ve ayağa kalkıp mutfağa doğru ilerledim. Fırının içine doğru baktıktan sonra ayarladığım süreden kalan süreye baktım. Yaklaşık 5 dakika gibi bir süre kalmıştı.
Telefonum çaldığında Argün'ün aradığını gördüm. Heyecanla atan kalbimi bir yana bırakıp telefonu açtım.
"Sevgilimin dairesinden güzel güzel kokular geliyor." Güldüm.
"Öyle mi?" Diye sorduğumda kıkırdadı. Ve ben bunu apartmanın içinde duyabildim. "Yüzümü görmek yerine aramayı mı tercih ettin?" Kızgınlıkla konuştuğumda keyfi bozulmuş gibi nefes verdi. Telefonu yüzüne kapattığımda kapının çalındığını işittim. Başlamıştık. İlk aylarda böyle dize getirmeye başlasam yaklaşık iki üç aya hallolurdu bu adam. Kapının önüne geldiğimde saçımı düzeltmeme engel olamadım. Açtığımda morali bozulmuş gibi bana bakıyordu.
Yerleri değişmiştik sanırım. Morali bozulması ve trip atması gereken kişi bendim, o değil. Hem erkek adam trip mi atardı? Yani hani mantıklı bir sebep ve yerinde olsaydı çıtım çıkmazdı ama bu bambaşkaydı yahu!
"Evet." Dedim 'dinliyorum' der gibi. Ofladığında bir adım ileri attı.
"İlişki yürütmek çok zormuş."
"Başladın yani ilk zamanlardan öyle mi?" Diye sordum kızgınlıkla. Kollarımı göğsümde bağlamış ifadesizce ama içimi yiyip bitiren sinirinle ona baktım. Ayakkabılarını çıkartıp içeri girdiğinde bende yaklaşması ile beraber geri geri gittim. Yüzümü elleri arasına aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞA BULAŞAN DENİZLER
Chick-LitAnnesinin yıllarca yaptığı kötü şeylerden sonra hakkında çıkardığı dedikodular bardağı taşıran son damla olmuştu. Feyza, annesinden uzak kalmak için Diyarbakır'a taşınıp orada kendine yeni bir hayat kurmayı hedefler. Bunu başarırda. Taşındığı apartm...