Jude Bellingham - Real Madrid Orta Saha Oyuncusu
interview
Önemli bir maçtan çıkmıştım. Ter içinde benche gittiğimde takım arkadaşlarım bu önemli galibiyeti kutluyordu.Maça çok iyi başlamış ve bütün setlerde %100'ümle oynamıştım. 3-2 biten zorlu deplasman maçını kazanıp çeyrek finale yükselmiştik. Tek tek yanıma gelen takım arkadaşlarımı güçlükle tebrik edip MVP ödülümü almak için tekrar sahaya çıkmıştım.
__________________________________________
Bir an önce soyunma odasına gidip erkek arkadaşımla konuşma hayali kurarken önümü kesen muhabirle durmak zorunda kalmıştım.
Jude ile yaklaşık 9 aydır sevgiliydik. Fakat ikimizin yoğun maç programı yüzünden 1 aydır görüşemiyorduk. O Şampiyonlar Ligine hazırlanırken ben de burada Avrupa Şampiyonluğu için çalışıyordum. İkimiz tüm olanlara, ayrı kalmalarımıza, bazı günler hiç konuşamamıza rağmen aramızı soğutmamak için elimizden geleni yapıyorduk.
Çok yorgun olduğum için kısa kesmek istediğimi belirterek muhabire izin vermiştim. Gerçekten daha terim soğumamış hala nefes nefese kendimi dindirmeye çalışıyordum. Jude'un da bu canlı yayını izleyebileceği ihtimalini aklıma getirerek endişelenmemesi için güler yüzümü takındım. Biliyordu peşpeşe maçlarla, idmanlarla fiziksel ve psikolojik olarak yorulduğumu. Daha fazla güçsüz gösteremezdim kendimi. Bu ona haksızlık gibi geliyordu, haftalardır hazırlık maçlarında bile istikrarlı bir şekilde ilk 11 başlayıp en iyi performansını gösteriyor, her maç teşekkürünü edip güler yüzle ayrılıyordu. 1 hafta daha dişimi sıkmam gerektiğini kendime hatırlatarak kameralara döndüm.
"Laria hoşgeldin. İnanılmaz bir performans gösterdin bizlere adeta resital izlettin. Öncelikle bu maç ile ilgili yorumların neler?"
Dibimde duran muhabirin hareketlerini çok umursamamaya çalışarak mikrofona uzandım.
"Gerçek anlamda uzun zamandır oynadığım en rekabetli maç olduğunu söyleyebilirim. Rakip takımı ayrıca tebrik etmek gerek, gerçekten inanılmaz bir oyun sergilediler, inanılmaz bir oyun sundular. Gerçekten bugün maç, maç gibi hissettirdi. Sahada o rekabeti sonuna kadar hissedebiliyordunuz. Set sonlarında topu iyi izleyerek bizi aşırı zorlasalar da bende, takım arkadaşlarımda oyunu asla bırakmadık. Son topa kadar mücadele ettik ve çeyrek finale yükseldik. Tamamen hakettiğimizi düşünüyorum. Gayet harika, tecrübe edinmekten minnet duyduğum bir maç oldu."
Muhabirin resmen içime girmesiyle rahatsız olup bir adım sağıma kaymıştım. Fakat muhabir kolumdan tutup geri yanına yaklaştırmış kameranın açısını bahane etmişti. Zorlukla gülümseyip kolumdan çekmediği elini indirmeye çalıştım. İndirmeye pek istekli olmasada kolumu adamdan kurtarabildim. Şimdi resmen ecel teri döküyor bir an önce gitmek için dua ediyordum. Kameraya karşı gülümseyip röportajıma devam ettim.
"Üst üste oynadığın maçlarda yine üst üste MVP ödüllerini başkasına kaptırmaman, son şampiyonun bile bu ligde bu ödülü almasına izin vermemen izleyiciler olarak çok dikkatimizi çekti. Bu seni hırslandırıyor mu?"
"Aslında benim sahada ki en büyük rakibim yine kendim. Başkasına odaklı kalmam benim zararıma...
...
...
..."Elleriyle beni gerçekten yiyip bitiremeyen bi türlü de kameradan uzaklaşmama izin vermeyen muhabirden kaba bir şekilde uzaklaşmak zorunda kalmıştım. Acele edip soyunma odasının olduğu koridora girince duraklayıp nefeslenmeye çalışmıştım. Sandığımdan uzun kalmış olmalıyım ki soyunma odasından ses gelmiyordu. Gerginliğimi ve yaşadığımı üstümden atmaya çalışırken duvar dibine çöktüm. Ellerimi yüzüme koyup kendime gelmeye çalışıyordum. Küçüklüğüm yüzünden en hassas olduğum konulardan birisi tacizdi. Kendimi şuan, ufak bir şeydi belki taciz bile değildi diyerek dinginleştirmeyi denedim. Biraz daha iyi olduğumda tahmin ettiğim gibi boş olan soyunma odasına girip hazırlandım.