Barış Alper Yılmaz - Galatasaray Joker Oyuncusu 😏
🎶
isabel larosa - i'm yours
chase atlantic - the walls
doja cat - streets
the weeknd - i was never there
🎶___________________________________________
envy
(+18)
Oturduğum yerden kalkıp sahaya indiğimde gözlerim Barış'ı kaybetmemek için geziniyordu. Soyunma odasına giderken onu yakaladığımda bana sıkıca sarıldı, saçlarımı öptü.
"Tebrik ederim aşkımm, çok güzel oynadın!"
"Sen varsın diye fıstık."
Biz 6 aydan fazla süredir birlikteydik. İnsanlar ilişkimizi bildiğinden rahat takılıyorduk. Hoş seviliyorduk da, ikimiz de memnunduk.
Puan açısından kritik haftada önemli olan maçı son dakika golleriyle kazanmışlardı. Bundan sonrası şampiyonluk için kolaydı. Zaten her zaman olduğu gibi liderdik, yine hakkımızda şampiyon olacaktık.
Eli belimde soyunma odasına yürürken ben kalabalık koridorda bekledim. O içeriye girerken hızlıca giyinip geleceğini söyledi. Beklerken beni tanıyan insanlara selam veriyor, bazılarıyla fotoğraf çekiniyordum. Sosyal medyada da seviliyor olmam bunu etkiliyordu.
Bir kaç fotoğraf çekindikten sonra yanıma gelen rakip takımdan bir oyuncuyu fark ettim. Bana gülümseyerek geldiğinde bende onu bozmamak için ufak tebessüm ettim. Önce nasıl olduğumu sordu. Mesafemi koruyarak bütün sorduklarını nazikçe cevapladım. En son benimle fotoğraf çekinip çekinemeyeceğini sorduğunda şaşırmıştım. Bir futbolcunun benimle fotoğraf çekinmek istemesi başıma ilk defa geliyordu. Barış hariç.
Başta garipsediğimi fark edince kendini açıkladı.
"Takip ediyorum sizi, oldukça güzel bulduğum birisiniz."
İltifatı karşısında sadece teşekkür ettim. Burası çok kalabalıktı, olmayan şeyler olurmuş gibi gösterilebilirdi. Telefonunu çıkardığında bana yaklaştı, tek elini sırtıma koyduğunda ben mesafeli şekilde gülümseyip çekmesini bekledim.
Teşekkürünü edip benden uzaklaştığında arkamı döndüm. Barış çoktan çıkmıştı, hatta bizi izlemişti. Fazlasıyla kıskanç biri olduğunu bildiğimden ona sırnaşarak yaklaştım. Önce yanağından öptüm sonra sarıldım. Kanmamış olacaktı ki hala sert bakışlarını giden çocuğun arkasında tutuyordu.
"Barış."
Bana bakması için seslendim, işe yaramış gibiydi ama bir sorun, gereksiz fazla sinirli duruyordu. Gözleri yavaşça gözlerimle buluştuğunda bakışları altında ezilmiş gibi hissettim. Kaşları çatık dururken tek kelime edip yanımdan ayrıldı.
"Arabaya."
Anlık toz olup uçtuğunda 1-2 saniye kendime gelemedim. Çocuğun gittiği yere kafamı kısaca çevirip otoparkın yolunu tuttum.
___________________________________________
Arabaya bindiğimden beri onunla konuşmadım. Onunda konuşmasına gerek yoktu, neler hissettiğini arabanın hızından anlayabiliyordum. Bildiğim yoldan çıkıp başka ters bir yere yine son hız sürerken asfalt yoldan çıkmıştık. Kaşlarım çatık etrafı incelemekten bıktığımı anlaması için derince ofladım. Kısaca kafasını bana çevirdi, yine bakışlarının altında ezildiğimi hissederek yerime sindim.