Çalhanoğlu.

1.8K 64 8
                                    

Hakan Çalhanoğlu - Galatasaray'ın Orta Sahası


Oturduğum deri koltukta kalçamı daha da yaydığımda yorgun bedenimin sızladığını hissediyordum.

Tam o sıra çalınmadan açılan kapımla saniyelik yumduğum gözlerim geri açılmıştı. İçeri giren Mauro tek cümlesini edip kaçmıştı.

"Bayılacağın biri geldi, git bak." Bunu derken göz kırpmıştı ve cümlesi biter bitmez kapıyı aynı şekil kapatmıştı.

"Allahım ya." Ellerimle yüzümü ovduğumda bitkin düşmüş bedenimi zor bela koltuktan kaldırmayı başarmıştım. Kendi kendime söylenirken masadaki telefonumu arka cebime indirip odamdan çıktım.

Uzun yıllardır etkinlik ve organizasyon sorumlusu olarak çalışıyordum. Stajla başladığım işte baş sorumlu olmuştum. Neredeyse her etkinlik benim elimden geçiyordu.

Koridoru aşıp tesisin mutfak tarafına yürüdüm. Mutfağın ön tarafı büyük oturma yeriydi ve boydan olan cam, yeşil sahayı gösteriyordu.

Hafif kalabalığın yanına yaklaşırken kendimi de belli etmek istercesine konuşup Mauro'nun yanına yürüdüm.

"Kimmiş bayılacağım bu kişi?" Ayaktakilerin arasında duran tanıdık gözlerle buluşan gözlerim şokla açıldığında ağzımı olabildiğince düz tutmaya çalışıyordum.

"Bayıldın mı Bahar?" Ortamda türkçe konuşan tek kişi olduğumuzdan herkes sessizlikle bizi dinliyordu.

"Beklemiyordum." Kafamda eskiler canlanmaya başlarken önüme gelip elini uzattı, bu sırada üstündeki antrenman formasını yeni fark etmiştim.

"Yeni orta sahanla tanış." Uzattığı eli narince tutarken hafifçe sallamış ve çekingen bir tavırla gülümsemiştim.

"Hoş geldin."

"Hoş buldum." Alttan alttan sırıttığında ortamda dikkat çekmemek için diğerleriyle sohbete döndü ve beni de kattı.

Ben daha stajyerken o yine bu kulüpteydi. Aramızda kısa ama güzel şeyler yaşanmıştı. Çok çok yarım kalan bu şeyler sanki tamamlanmak istermişcesine birleşiyordu.

Birkaç dakika sonra sohbetten yavaşça ayrıldım. Benim sustuğumu Hakan hariç kimse anlamamıştı. Konuşurken gözünün ucuyla beni kontrol ediyordu.

Tam geriye gidecekken yanından bana uzanan Mauro'ya döndüm.

"Kaçıyor musun?" Alttan dalga geçermiş gibi güldüğünde omzuna vurup oradan gittim. Takımda belki de en çok samimi olduğum kişiydi, çoğu şeyimi anlatmıştım ona.

Direkt olarak odama yöneldiğimde arkamdan gelecek olan bedeni bekledim. O gelirdi, kapımda durduğumda düşüncem doğrulandı.

Önce gölgesi gözüken bedenin kendisi de kapıma adımladığında gözlerimiz birbirinden hiç ayrılmadı. Salına salına yürüyüp önüme geldiğinde yaslandığım kapının yanındaki yazıya baktı.

"Organize Baş Sorumlusu ha?" Gururla gülümsediğimde yaslandığım yerden doğrulmuştum. Arkamdaki kapıyı açıp içeri girdiğimde onunda girmesi için açık bıraktım.

İstediğimi yapıp geri kapıyı kapattıktan sonra odanın içinde ona doğru döndüm. Ne diyeceğimi bilmiyordum ama hiç bir şey denmeden olmazdı. Benim için özel biriydi, ilklerimi yaşatmıştı.

"Büyümüşsün." Aramızda 5 yaş olmasına rağmen beni hep çocuk gibi görürdü. Ki ilk tanıştığımızda ben 18, o 23 yaşındaydı.

"Sen de." Çok olgunlaşmıştı. Önceden günübirlik kızlarla takılan serserinin tekiydi.

oneshot's  'football Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin