Barış.

3.9K 112 2
                                    

Barış Alper Yılmaz - Galatasaray Joker Oyuncusu

🎶
doja cat - so high
doja cat - agora hills
🎶

eye contact

"Okan, bak seni kimle tanıştırayım." İrfan abinin kolu altında Okan hocaya yaklaştığımızda parmaklarım gerildiğimden birbirini çıtlattı. Onu samimi bir şekilde karşılamaya özen gösterdim.

"Alya, kızım gibidir." Okan hoca bana gülümseyerek bakarken uzattığı eline karşılık verdim.

"Merhaba, memnun oldum."

"Çok önceden bahsetmiştim belki hatırlarsın. O da futbol takımımızdaydı, ameliyat geçirdi." Okan hoca hatırlar gibi kafasını salladığında aralarında olan bakışmayı izledim. Böyle anılmaktan nefret ediyordum.

"Hatırladım hatırladım. Çok geçmiş olsun kızım. Ne kadar oldu?"

"9 ay oldu hocam." Kafasını anladığını belli edercesine sallarken ne ameliyatı geçirdiğimi bile sormadığını fark ettim. Demek ki gerçekten konuşmuşlardı.

Köşesinde bulunduğumuz büyük yeşil sahanın ortasından gelen kahkaha sesleriyle ikisi de oraya dönmüştü.

"Yine kim haylazlık peşinde?"

"Mauro'yla Barış, kim olacak? Koca adamı bile kendine uydurdu." Kendi aralarında gülmelerine sessizce bende katılmıştım. Komikti çünkü. Sahanın ortasında fısıldaşıp birilerine tuzak kuruyorlardı.

"Ben gideyim de bi çeki düzen vereyim şunlara. Alya kızım kal burada sen, misafirim ol." Kafamı olumsuz anlamda sallarken benden önce İrfan abi konuştu.

"Kalır kalır, sen demesen ben diyecektim zaten." El mecbur sustuğumda Okan hoca sahaya yürüyordu. İrfan abi kolunu omzumdan çekip bana döndü.

"Artık buralardasın kızım değil mi?"

"Buralarda gibi gözüküyorum abi, düşünmedim."

"Anlıyorum, sen nerede kendini mutlu hissedeceksen oraya git. Bundan sonrası canının sağlığı." Ona kafamı sallarken omzuma babacan tavırla vurup o da sahaya gitti. Ben de boş gördüğüm kulübeye gidip bir koltuğa oturdum.

Onları izlemeye başlamıştım. Okan hoca hepsini ortaya toplayıp 5-10 dakika konuştu. Sonra herkes etrafa dağıldı, bu sırada aralarından birisiyle göz göze geldim.

Benim gözlerim miyop olduğundan kime baktığımı hatta onun kime baktığını kestiremiyordum.

Gözlerimi kısarak topla antrenmana başlayan oyuncuları izledim bir süre. Aklım hep geçen seneye gidiyordu. Kendime o kadar güvenen bir oyuncuydum ki Messi olabileceğimi gördüğüm rüyalar olmuştu. Tabi şimdi, topa dokunmaktan bile korkan sıradan birisiydim. Ortaokulda toptan kaçıyorlar diye sinirlendiğim çocuklara dönmüştüm. İçimi kaplayan hüzün kara bulut gibi çökmüştü kalbime.

Biraz onları izledim, çay içtim falan derken zaman geçti ve günün sonunu maçla kapatmaya karar vermişlerdi. Kadroları kurmaya çalışırlarken Okan hoca İrfan abiyi yanına çağırdı. Bütün hepsi kulübeye yakın oldukları için rahatlıkla görebiliyordum.

oneshot's  'football Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin