Kutlu.

1.6K 50 5
                                    

Berkan Kutlu - Galatasaray'ın Orta Saha Oyuncusu

chance

"Berkan!!!"

Seslendiğimi duyar duymaz etrafında beni arayan Berkan'ın göz hizasına gelmeye çalışırken elimi kaldırmıştım. Sahanın kenarında tek elimle arkamda tuttuğum poşetle antrenmanının bitmesini bekliyordum.

Beni görmesiyle yüzünde belli belirsiz bir gülümseme oluşmuş ve işine geri dönmüştü. Soğuk biriydi, ama sadece dışarıdan.

Ona fazlasıyla dalmış olacaktım ki kafama takılan şapka ile ürkmüştüm.

"Güneş geçecek kafana, napıyorsun bu saatte?"

"Abi saat 2."

"Ne varmış saatte?" Kaşının tekini dikmiş bir de üsteleniyordu. Abi işte.

"Abi erken değil geç değil, normal değil mi burda olmam. Hem sen niye sahada değilsin?"

"Çok sık buralara gelmeye başladın artık şüpheleniyorum Eliz." Abimin sorularından kaçmak için ilk fırsatı hemen kullandım.

"Hocam!"

"Sus! Tamam gittim." Arkasından attığım kahkahaya bir bakış atıp geri topunun başına gittiğinde bende tesislerin içine geri girdim.

İçerisi çok sıkıcıydı, onları izlemek daha sıkıcı. Her gün aynı şeyi yapıp duruyorlardı.

Hafta sonu olduğu için oldukça sakin olan tesislerde gezmeye başladığımda gözüm soyunma odasına çarptı.

Hepsi bir süre antrenmandan gelmezdi. Hem bir kere daha girmiştim, yine girebilirdim. Yakalanmamak umuduyla kapıyı hızlıca açıp içeri girdiğimde boş odanın ışıklarını yaktım.

Küçük adımlarla ilerlerken kulağım dışarıdaki seslerdeydi. Abimin adının yazılı olduğu dolaba gidip elimdeki poşeti bıraktım. Önce onun dolabını incelerken her zamanki gibi sıkıcılığı burada da devam ediyordu.

Oflayarak onun dolabının önünden çekildiğimde gözüm hızlıca onun ismini aradı.

18
Berkan Kutlu.

Onun dolabına yaklaştığımda hareketlerime daha çok dikkat etmiştim. Yakalanmam çok kötü şeylere yol açabilirdi. Yavaşça dolabının kapağını açtığımda içindeki kıyafetlerden çok kapağındaki yapışkan resimlere dikkat ettim.

Geçen sezondan ve bu sezondan kalan şampiyonluk fotoğraflarıyla doluydu dolabının iç kapağı. Her resmi incelerken onun mutluluğuna gülümsemiştim.

Mutluyken çok iyi bir adam gibi gözüküyordu. Onun dışında gerçekten çok ciddi bir adamdı. En azından bir süredir çevresinden ayrılmayan biri olarak bunu kesin olarak söyleyebilirdim.

Gözüm raftaki parfüme çarpınca dişlerimi alt dudağıma geçirerek düşünmeye başladım. Yapmalı mıydım?

Gözüm bir saniyelik kapıya gitse de içimden geleni yaptım. Parmak uçlarımla elime aldığım parfümü burnuma götürürken derince nefes almayı ihmal etmemiştim. Burnuma azıcık sızan koku beni hoşnut etmemişti. Bir anlık boşlukla bileğime sıktığım parfümü fark etsem de burnumu bileğime yaslamıştım bile.

oneshot's  'football Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin