"Kurtuluş Türklüktedir. Türk, Türkleştikçe güçlenir. Yüzde, yüz Türk olduğun gün cihan senindir!"
•Hüseyin Nihat Atsız•
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🇹🇷
Sabah erkenden kalkıp rutin işlerimi halletmiştim. Üniformamı da giymiştim. Parfüm sıkmıştım son bir kaç kez. Bacağıma tabancamı koyup saçlarımı at kuyruğu yaptım. Telefonumu da cebime koyduktan sonra odadan çıktım.
Odadan çıktıktan sonra yanıma koşarak gelen askere baktım. "Komutanım acil haraket merkezine gelmeniz lazım. Görev var." Dedi. O yüzbaşının odasına doğru giderken bende hareket merkezine koşar adımlarla ilerledim.
Elimdeki kartı okutup içeriye girdim, hemen ardımdan yüzbaşı da geldi ve ikimizde baş selamı verip karşılıklı yarbayın yanına oturduk. İki tim de zaten buradaydı.
"Ne oldu komutanım?" Dedi yüzbaşı.
"Mustafa komutan, sıkıştırıldı. Biliyorsunuz ki şuan en büyük rütbeli askerimiz Mustafa komutan. Terör örgütlerinin başlarını tek tek yakaladığımız için onlar da bize aynısını yapmaya çalışıyorlar. Bölgede ki iha'lar da haraketlenme var. Mustafa komutanı öldürmeye çalışıyorlar." Dedi Yarbay sıkıntı ile.
"Rütbesi neydi komutanım?" Dedi Zemir.
"Orgeneral." Dedim.
"Oooo" dedi Zemir tekrar.
"Aynen öyle, her halükarda kurtarmanız lazım. Şuan en büyük rütbeli askerimiz o. Kızı, oğlu evlatları var. Evinde bekleyen bir eşi var. Ya kurtaracaksınız ya da siz ölüm haberini verirsiniz." Dedi Yarbay.
"Ne gerekiyorsa yapıyorsunuz. Yaman ve Alya siz ikiniz de benimle haber halinde olun sürekli. Bölgedeki bütün hava hareketlerini oraya yönlendiriyoruz. Ayrıca komando ekipleri de sizin peşinizden çıkacak."
"Allah yardımcınız olsun."Dedi son kez. Hepimiz ayağa kalkıp başımız ile onay verdik ve koşar adımlarla harekât merkezinden çıktık. Hazırlanmak için silah odasına gittik.
🇹🇷
"Alya sen benimle gel. Diğerleri, sizde çevreyi sarıyorsunuz." Dedi yüzbaşı.
Başım ile onaylayıp peşinden ilerledim. Hızlı adımlar ile ilerliyorduk. İkimiz tektik ve diğerleri çevreyi sarıyordu. Orgeneral ufak bir çadırdaydı. Bölgedeki ihalarda tehlike sezilince helikopter buraya indirilmişti. Tabii ki orgeneralin yanında bir çok asker vardı. Fakat cephe yeterli değildi.
