21

110 12 2
                                    

Yeonjun ağlamasını bırakmış telefonu karıştırıyordu Soobin ise hiçbir şey yapmadan arkasına yaslanmış oturuyordu.

Sonunda kapı tıklandı ve içeride ilk önce Lisa girdi ve Hyunjin'in geçmesi için kapıyı tuttu.

Ikili içeri girdikten sonra Soobin ayağa kalktı önünde eğildi Hyunjin de aynısını yaparak önünde eğildi Yeonjun ise elini Hyunjine uzattı Hyunjin ise hemen Yeonjun karşılık verip elini sıktı.

"Merhaba Bay Hwang nasılsınız"

"Sağ olun iyiyim bay Kim Siz nasılsınız"

"Ben de iyiyim teşekkür ederim Lütfen oturun"

Hyunjin hemen koltuğa oturdu. Kafasını Soobine çevirdi. Ona karşı sıcak bir şekilde gülümsedi Soobin de aynı şekilde ona gülümsedi

"Bay Kim eşiniz gerçekten çok güzelmiş"

"Teşekkür ederim bay Hwang"

Dedi Yeonjun ve gülümsedi.

"Neyse işe gelelim dosyaların hazırlandı bay Hwang lisa lütfen dosyaları getirirmisin"

"Tamam"

Lisa hemen dosyaları alıp masanın üzerine bırakmıştı. Bay Hwang de hemen alıp dosyaları tek tek incelemiş bütün resimleri beğenen mırıltılar çıkarmıştı.

"Bunlar gerçekten çok güzel olmuş bay Kim teşekkür ederim"

"Rica ederim"

Hyunjin ve Yeonjun iş hakkında konuşuyor ve kahvelerini yudumluyordu.

Soobin sıkılmaya başlamıştı. Arada bir Yeonjun a bakıyordu. Yeonjunda aynı şekilde ona bakıyordu. Bazen göz göze geliyorlardı.

"Ben artık kalkayım bay Kim"

"Tamam"

Hyunjin ayağa kalktığında Yeonjun ve Soobin de kalkmıştı. Hyunjin i eğilerek yolculadılar. Lisa Hyunjini yolculamak için birlikte gidiyordu.

Odada Yeonjun ile birlikte tek başlarına kalmışlardı.

Yeonjun hemen odadan çıkmış ardında Soobini bırakmıştı.

Onu bir süre görmek istemiyordu.

Soobin başını eğmiş konuştuğu aptallığı düşünüyordu. Neden öyle birşey söylemiştiki ondan nefret etmiyorduda sadece bir anda söyleyivermişti.

Hemen odadan çıktı. Yeonjun un öylece gitmesine izin veremezdi.

Yeonjun un nerede olduğunu bilmiyordu. Etrafına bakındı. Yeonjun u hiç bir yerde göremiyordu.

"Hey hey bakarmısın Yeonjun u gördünmü"

Birisine sormuş ve olumsuz anamda başını sallamıştı.

Telefonunu çıkarmış Yeonjun un ismini tıklamıştı.

Telefonu neredeyse 3 defa aramış ama hiç birine de cevap vermemişlerdi.

Etrafta geziniyor Yeonjunu arıyıor ama hiç bir yerde bulamıyordu

Kai etrafta gezinen Soobini görünce hemen yanına gitti.

"Soobin ne oldu birisini mi arıyorsun"

Soobin dolmuş gözleriyle Kai'ye dönmüştü.

"Ne oldu Soobin neden gözlerin doku"

"Kai ben çok kötü birşey yaptım"

"Ne yaptın gel buraya oturda anlat"

Kai Soobini bir sandelyeye oturttu ve anlatmasını bekledi.

"Kai ben Yeon-Yeonjuna senden nefret ediyorum pislik herif falan dedim moralini bozdum ağlattım. Onu ilk defa ağlarken ses çıkmasın diye kendini sıkarken gördüm ve o... benim yüzüme bakmadan çıkıp gitti. Offf ben ne yaptım hangi ara buraya kadar gelmişti bu konu anlamıyorum"

"Bin ağlama tamam. Senin yaptığın az bile o seni dışarı çıkmana arkadaşlarınla görüşmeyi yasakladı seni ağlattı ve sen sadece ona iki sız söyledin diye oda ağladı diye kendine kızmanın ne anlamı var."

Kai haklıydı ama Soobin ne yapabilirdi o kimseyi kıramazdı özrlikle sevdiklerini onda öyle bir kalp yoktu.

"Ama Kai ben öyle herkesi kötü sözle kıran bir insan değilim ben öyle bir ailede yetişmedim. Ama Yeonjun öyle bir ailede yetişti. Babası ona sevgi göstermiyordu annesininde pek sevgi göstermesine izin vermiyordu. Her zaman oğlunu birinci olamsını istiyordu bana anlattığında bir keresinde boks ta ikinci oldu diye babasından bir sürü azar dayak yemiş ve onu karanlık bir odaya hapsetmişti. Ona hiçkimse sevgi göstermedi gösterse bile gizlice gösteriyordu babası olmadığında. Şirkete ilk geldiğimde çok ciddi bir adamdı çalışanlarla hiç iyi geçinemiyordu bir şaka bile yapmıyordu yüzünde hiç gülümseme yoktu Ama benle sevgili olduktan sonra yüzünde bir gülümseme oluşuyordu hele evlendikten sonra artık çalışanalarla şakalaşıyor gülüşüyor. Ben korkuyorum eskisi gibi ciddi bir insan a dönüşmesini istemiyorum onun mutsuz olmasını istemiyorum"

Soobin artık hıçkırmaya başlamıştı. Hepsi Yeonjun içindi onun mutluluğu içindi.

"Benim küçük kanatsız meleğim gel buraya"

Demişti Kai onu kendine çekip sıkıca sarılmıştı.

"Ben bunu bilmiyordum Soob"

"Kimse bilmiyor hep gizliyorlar babası zorluyordu."

Kai Soobin in kafasını okşuyor sakinleşmesini sağlıyordu.

Sonunda Soobinin hıçkırıkları durmuştu. Geri çekildiler. Soobin burnunu çekip kalkmıştı.

"Neyse ben eve gideyim Kai burda daha fazla durmak istemiyorum"

"Tamam seni evine bırakmamı istermisin"

"Hayır hayir tek başıma gidicem kafa dinlerim"

"Tamam yarın görüşürüz"

"Görüşürüz"

Kıskanç Kocam✔ ~Yeonbin~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin