Kıskanç Kocam✔ ~Yeonbin~

29

Soobin televizyon izlerken kapının açılma sesini duymuştu. kafasını kaldırıp gelen kişiye baktı.

Elinde tatlı poşetlerini yere indiren Yeonjun u görünce hemen ayağa kalkmış ve koşarak büyük bedenin kucağına atlamıştı.

Yeonjun üstüne gelen kişiyi görünce kollarını açmıştı. Soobin'i kalçalarından kaldırmıştı. Dudağını dolgun dudaklara bastırmıştı. Geri çekilip Soobin'i yemek masasına oturtturmuştu. Aldığı tatlı poşetlerini getirmiş ardından iki tabak çıkarmıştı. Pastayı poşetten çıkarıp kesmiş ve masaya getirmişti. Soobin'in önüne tabağı koymuş ardından kendiside oturup yemeye başlamışlardı.

Soobin bir taraftan yiyiyor diğer taraftanda hamile olduğunu nasıl söyleyeceğini düşünüyordu.

"Günün nasıl geçti. Miden yine bulandımı"

"Biraz bulandı ama ben hemen yattım"

"İlaçlarını aldın mı."

"Aldım"

"Eğer kötüysen seni doktora götüreyim"

"Yok gerek yok şimdi geçti sadece üşütmeydi o kadar"

"Tamam"

Yeonjun geri tabağına dönerken Soobin yukarıdaki testi almak için ayağa kalkmıştı.

"Nereye?"

"Yukarıda telefonum varda onu alıp geleceğim"

Yeonjun kafasını sallamıştı. Soobin arkasını Dönünce Yeonjun'un Gözleri Kalçalara Takılı Kalmıştı.

"Senin kalçanmı büyümüş?"

Soobin kaşlarını çatıp Yeonjun'a dönmüştü.

"Sanane!"

Sinirle söylemişti. Hızlıca yukarı çıkmış kapıyı da sert bir şekilde kapatmıştı. Yeonjun'un ağzı açık kalmıştı. Neydi bu trip gibi birşey mi.

Çok takmadan salona geçip televizyondaki kanalları gezindi.

Soobin odaya gelmiş aynanın karşısına geçip kalçalarına bakıyordu.

"Yoo çok büyümemiş"

Etrafında dönüp tekrar tekrar bakıyordu. En sonunda büyümediğini kabul etmişti.

Yatağında yastığının altındaki testi alıp cebine sıkıştırdı. Tabi telefonunu almayı unutmadı. Onuda diğer cebine atmıştı. Hemen aşağıya inmiş koltukta televizyon izleyen eşini görünce heyecanlanmıştı. Derin bir nefes aldı yavaş adımlarla eşinin yanına gitti. Yeonjun Soobin'i görünce kollarını açmıştı Soobin'de Yeonjun un kucağına oturdu. Minik ellerini Yeonjun'un boynuna doladı. Yeonjun ise ellerini ince bele koymuştu. Dolgun dudaklara yaklaşıp bir buse kondurmuştu.

"Seni çok seviyorum bitanem"

"Bizde seni çok seviyoruz"

"Bizde?"

"Bizde işte"

Yeonjun tek kaşını kaldırmış anlamaya çalışıyordu. Soobin ise heyecandan dudaklarını dişliyordu. Yeonjun'un elini alıp kendi karnına koymuştu.

"Ben ve bebeğimiz

Yeonjun donup kalmıştı. Ağzı ve gözleri açık kalmış hiç bir şey diyememişti.

"S-sen ci-ciddi misin"

Soobin elindeki testi Yeonjun'a göstermişti. Yeonjun'un gözünden bir damla yaş düşmüştü. Bir anda Soobin'i kendine çekip sıkıca sarılmıştı. Minik omuzda mutluluktan ağlamıştı. Soobin de aynı şekilde büyük omuza kafasını gömmüştü.

"Ben şimdi babamı oluyorum"

Yeonjun ayağa kalkıp Soobin'i kucağında döndürmüştü. Soobin minik bir çığlık atmıştı.

"Yeonjun dur bebeği düşüreceksin"

Yeonjun hemen durmuş geri yerine oturmuştu. Güzel dişleriyle gülümseyip eşinin boynuna öpücüklerini dizmişti. Her yeri iyice öpüp yatak odasına gitmişti. Soobin'i hiç kucağından indirmemiş. Yatağa gelince yavaşça minik bedeni uzandırmıştı. Yan tarafında oturur pozisyona gelmiş Soobin'in üstündeki elbiseyi katlamıştı. Biraz belli olan şişkinlikle gülümsemiş ardından öpücüklerini oraya da dizmişti. Arada konuşmayıda unutmuyordu."Aramıza hoşgeldin mininğim... baba seni çok güzel bakacak... istediğin herşeyi önüne dizeceğim"

Soobin minik tombul eliyle Yeonjun'un kafasını okşuyordu. Yeonjun kafasını kaldırıp kemikli elini minik şişkinliğe koydu.

"Sence o kaç aylıktır"

"Bilmiyorum ama aylık değildir."

"Ama şimdiden şişmiş karnın"

"O zaman yarın doktara gidelim"

"Tamam. Ben bebeğimiz doğana kadar şirkete gitmeyeceğim"

Soobin kafasını olumlu anlamada sallamıştı. Kollarını açmış Yeonjun'u beklemişti. Yeonjun hemen minik kollara girmişti. Soobin'i kaslı göğsüne yaslamış kendiside güzel kokan saçlara kafasını yaslamıştı. Minik öpücüklerini bırakmayı da ihmal etmiyordu.