∞1∞

854 28 24
                                    

"Eee hallettin mi peki onu?”

"E herhalde başkomiserim yalnız adam hakkında 2 tane dosya buldum."

Başkomiser şaşkınlıkla bakmıştı.Biraz ilgi çekici gibi duruyordu.Hatta duruyordu değil baya baya ilgi çekiciydi.Başkomiser yardımcısına adamın ismini söylemesi için devam etmesini söylemişti.

"Her birinde ayrı cinayetler var fakat adamın iki dosyadaki yüzüde aynı."

"Hm..Odama getir bizzat ben ilgileneceğim."

Seungmin'in omzunu pat patlamış ofisine doğru yol almıştı.Ofise girmeden Seungmin'den bir kahve istemişti.Başkomiser odasına girmiş etrafı gözlemişti.Seungmin ofise kapıyı tıklatıp girmiş koltuk altına koyduğu dosyaları ve kahvesini başkomiserine bırakmıştı.

"Başkomiser gidiyorum ben?"

Başkomiser kafasını onaylarcasına sallamış gitmesi için elini kapıya doğru uzatmıştı.Seungmin saygı amaçlı önünde eğilmiş odadan çıkmıştı.Başkomiser dosyadaki fotoğrafa odaklamış annesinin ona hediye ettiği kalemi eline alıp çevirmeye başlamıştı.
Başkomiser dosyalarda ki yazıları okumaya başlamıştı.İlk neyin neyle uyuştuğunu bulacaktı.

Cinayet sayıları baya yakındı birisi 1120 diğeri ise 1205'du aradaki 85 fark neydi?
Başkomiser düşündü ama sonuç bulamadı diğer bilgilere göz gezdirdi en azından tekrar o bilgiye geri döner diye düşünüyordu.Başkomiser dolabından bir not defteri alcaktı fakat dolaptan beklemediği bir şey çıkmıştı.

Adam kellesi?

Tam olarak öyleydi.Adamın gözleri oyulmuş saçlarından iple dolabın tavanına asılmıştı.Ağzında mektup vardı.Başkomiser küfür savurmuş eline eldiven giymiş mektubu almıştı içinde bile kanlar vardı mektubun.Başkomiser iğrenircesine mırıltılar çıkarmıştı.

'Han Ji!İnan seninle öyle bir uğraşacağım ki aklın bile almayacak.Şuan dosyalarıma bakıyorsun adım gibi eminim diyeceğimde o biraz sıkıntılı.Her neyse Han Ji geceleri gözün açık uyu,etrafını iyi koru eğer herhangi bir yakınının gebermesini istemiyorsan..Her neyse.Dosyadaki ipucunu bul tamam mı,seni seviyorum!'

Başkomiser bu yazılan şeye kahkaha atmıştı.Ne yani onu böylemi korkutacaktı?Belki de öyle olabilirdi.Başkomiser etrafına göz gezdirdikten sonra küfür savurmuştu.Ardından arkasındaki dolaptan tıkırtı duymuştu.Başkomiser diğer dolabına yaklaşmış kapısını açmıştı.Üstüne atlayan bedenle biraz da olsa irkilmişti.

"Böh!korktun mu?"

Tepkisizce "hayrola" demişti.Tatlı bir şekilde gülmüş mırıldanmaya başlamıştı."Han Ji bir yüzüğümü kaybettim hiç gördün mü?"Ardından yerleri izlemişti"Ne yüzüğü?"İzlediği yerlerden başını kaldırıp karşısındaki bedene bakmıştı."Eskiden çok çok çok yakın arkadaşım vermişti onu kaybetmemeye söz vermiştim.."Sonda üzüldüğünü belli eder bi şekilde bakmıştı.Daha sonra bir yere odaklanmış sevinçle oraya ilerlemişti.Başkomiser ne olduğunu anlamak için kafasını bedenin koştuğu yöne çevirmişti.

"Buldum Han Ji,buldum!"

Elindeki kırmızı taşlı yüzüğü göstermişti.Başkomiser eline aldığı yüzüğü incelemişti.Evet tanıdık gelmişti.Bunu sonraya bırakıp karşısındaki bedene sorgular bakışlar göndermişti.

"Başkomiser,benim şu dosyada araştırdığın kişi Lee Know."

Başkomiser tek kaşını kaldırmış elini silahına götürmüştü."Buraya gelmeye nasıl cesaret ettin?"Karşısındaki katil dilini yanağında gezdirmiş elini arka ceplerine atmıştı."İnsanları öldürmeye nasıl cesaret ettiysem burayada gelmeye öyle cesaret ettim."Başkomiser artık silahını ona doğrultmuş onu izliyordu."Pislik,adımı nerden biliyorsun?"Katil elini başkomiserin silah tutan eline götürmüştü."Kim en eski arkadaşının adını hatırlar ki değil mi başkomiser?"

Murderer or Police? - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin