Murderer or Police? - Minsung

∞3∞

"Neymiş ceza?"

Minho,telefon kamerasını açmış bir yere yaslamıştı.Jisung'un kulağına yaklaşıp "adımla inle" demişti.Katil,başkomiserini omuzlarından tutmuş duvara yaslamıştı."Hayır tabikide."Minho sırıtmış tekrar kulağına yaklaşmıştı."Seninde mi organlarını o diğer ölüler gibi doktorlara satayım?"Jisung bunu aklına not almıştı."Demeyeceğim Salça kafa."Minho uzatmamış kamerayı kapatmıştı."Bu bile yeter bakalım Hyunjin sana bakacak mı?"Başkomiserin katilin dediği şeyle gözleri açılmıştı.

Minho lavabodan çıkmış Jeongin'in yanına yerleşmişti."Hyung neredeydin yarım saat?"
Minho şaşırmıştı çünkü harbiden yarım saat geçmişti.Bir iki dakikaya Jisung'da gelmişti.
Kapı tekrar çalınca Minho tam Jeongin'in kucağına kafasını koyacakken ona baktı.
"Bu sefer kim Jeongin?" Jeongin bilmiyorum anlamında ellerini kaldırmış kapıya bakmaya gitmişti.Açtığında Hyunjin'i görmüştü.Tanışalı 1 hafta felan anca olmuştu.Onu içeri davet etmiş kendisi yine Minho'nun yanına oturmuştu.Bu sefer Jeongin, Minho'nun kafasını kendi kucağına çekmişti.

"Naber Hyunjin?"

Hyunjin tanıdık gelen sese bakmıştı.İlk başta çıkaramamış bu yüzden adını sormuştu.
"Lee Minho."Bunu derken sırıtıyordu çünkü Hyunjin ile arasında kötü geçmiş vardı.Hyunjin şaşırmıştı ama belli etmedi."Eee oldun mu polis?"Minho kaydırdığı videolara bakarak Hyunjin ile konuşuyordu."Hmhm oldum."Minho onaylamışcasına kafasını sallamıştı."Jeongin güzelim ben gidiyorum saat geç olmuş."Yanağına öpücük kondurmuş kapıya doğru yol almıştı.Jeongin Minho'dan aldığı öpücükten dolayı donmuş bir biçimde oturuyordu.Minho çıktığında Jeongin kendine gelmişti.

"Jeongin iyi misin?"

Hyunjin'den gelen soruyla başını onaylarcasına sallamıştı."Neyse ben sizi salayım yarın erkenden bir yere gideceğim." Demiş ve kalan ikiliyide evinden göndermişti.Bir süre sonra Minho, Jeongin'i aramıştı.Aradığında bir süre konuşmuşlar,gülmüşlerdi.En sonda Minho,Jisung'un evinin adresini istemişti.Jeongin sıkıntı etmeden hemen vermiş biraz daha sohbet ettikten sonra ikisi de kapamıştı.

Minho bu gece sürpriz yapmak için başkomiserinin evine gidecekti.Jeongin'in söylediği yere doğru adımlamış 10-15 dakikayada varmıştı.Aslında evine yakındı belki her gün oraya gidip gelebilirdi.Minho bu düşüncelere dalmışken kapının önünde çıkan cenazeyi farketmemişti.Biraz hızlı adımlarla eve yaklaşmıştı.Jisung'u bir köşede adamın kaldırılmasını izliyordu.Çok etkilenmemeye çalışıyordu.Jisung'un yanına hızlıca gitmiş ne olduğunu sormuştu.

"Minho..Babam öldü.."

Minho onu onaylarcasına kafasını sallamıştı."Anladım Han Ji,sarılabilir miyim?"Jisung onu onaylamış kollarını Minho'nun boynuna dolamıştı.Minho'da ellerini Jisung'un beline dolamış belini okşamıştı."Han Ji istersen bugün benim evimde kal?"

"Hayır Minho,olmaz."

Minho,Jisung'u dinlememiş elini tutup kendi evine sürüklemişti."Korkma Han Ji bir şey yapmam sana."Sonra biraz duraksamıştı."Hatta beraber komik şeyler yaparız."Jisung ona anlamamış şekilde bakmıştı."Saçmalama."Minho bir şey dememiş ilerlemeye devam etmişlerdi.Geldiklerinde ikili eve geçmiş koltuğa oturmuşlardı.

"Başkomiser, cheesecake alayım mı?"

"Al."Demişti soğuk sesiyle.Minho onu onaylamış ayağa kalkmıştı."Ben gelene kadar uyu başkomiser.İyi gelir."Başkomiser onaylamamış dümdüz oturmaya devam etmişti.Minho başkomiserinin yanağından makas almış evden çıkmıştı.Hemen yakınlardaki bir tatlıcıdan cheesecake almış evine gelmişti.Başkomiser oturmuş bir yere odaklanmıştı.Kapının açıldığını duyduğunda oraya bakmış eski haline geri dönmüştü.