Minho konuşmadan sonra eve bir kadın çağırmış ona bir kaç uyarıda bulunmuş ve artık bu evde temizlikçi ve hizmetçi olarak çalışacağını söylemişti.Minho Felix'i evine göndermiş yorulmuş olan Minsung'u alıp kendi odasına girmişti.Çocuğu yatağa bırakmış kendiside çocuğun yanına yatmıştı.Çocuğun uykusu gelsin diye onunla konuşmuş çocuğun gözleri kapanınca kendiside uyumuştu.
-
"Buldunuz mu çeteyi?"
"Bulduk Jisung bulduk."
"Harika.Neredeler?"Changbin hapishaneyi konuşmadan anlatmış yaptığı hareketler ilede Jisung'u güldürmüştü."Jisung varya bomba bi haber var.Benle alakalı."Jisung yüzünü buruşturup kaşlarını kaldırmıştı."Bu sefer ne bok yedin?"Changbin oflamış hayatı sorgularcasına bakmıştı."Anan Jisung anan."Jisung, Changbin'in kafasına hafif vurmuş çeteye bakmaya gitmişti.
Ayak seslerini yükselterek suçluların arasından geçmiş ve son haneye gelmişti.Hepsini süzmüş göz ucuyla bakmıştı."Hiç utanmadınız mı?"Diğerleri ayağa kalkıp demire tutunmuştu."Ne için?"Jisung demire tutulan ellere bakmış konuşmaya başlamıştı.
"Masum bir kız.Madem öldürdünüz ölü bedenini niye taciz ediyosunuz?Onu bırak biriniz değil her birinizin parmak izi var kızda.Aptal mısınız siz?"Hepsi gülmüş tekrar yerlerine geçmişti."Ondan mı bahsediyorsun bahsede bahsede.Yaptığımız onca şey varken bumu polis bey, hiç ama hiç yakıştıramadım."Jisung sabır dilercesine terk etmişti o yeri."Olum ne sinir bozucular lan."Jisung terk ettiği yere tekrar somurtarak bakmış dosyaları düzelten Changbin'e dönmüştü."Sabır işi Jisung."
"Başlatma sabrına."Changbin Jisung'un tepkisine kahkaha atmış Jisung'a dönmüştü.
"Bomba haberi söylim mi?"Jisung tek kaşını kaldırarak cevabını vermişti zaten."Şu amir varya şey amirim değil kocam oldu."Jisung ağzından hafif çığlık kaçırmış merakla bakmıştı."Oha nası lan?"Changbin Jisung'a daha fazla yaklaşmış kulağına fısıldamaya başlamıştı."Bi çatışma olmuştu ya o zaman benim mermi bitmişti.O da çatışmadaydı.
Mermi attı ama sadece mermi değil adam öpücükte attı.Bende gittim sordum hayrola felan.Dedi seni çok seviyorum senden deli gibi hoşlanıyorum felan sonra açıldı bana bende kabul ettim."Jisung gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmış dayanamamış kahkahayı patlatmıştı."Hiç uyumlu değilsiniz bile!"Hala gülerken karnını tutmuştu,
"Öpücük atmak ne?!"Gülmekten duvarlara yumruk atmış eli acıyınca da çekmişti."Of Allah seni kahretmesin."
"Jisung kafana edeyim her neyse o kadar güldürdüm bir kahve alırım."Jisung'un gülen ifadesi yüz buruşturmaya dönmüş vücudu dikelmişti."Geçen gün peçete istediğimde verdin diye de kahve istemiştin?"Kafasını geriye doğru atıp dik gözlerle bakmıştı Changbin'e."Çünkü peçete verdim.Peçete kaç won haberin var mı?"Jisung sırıtmış kollarını önünde birleştirmişti."Kahve kaç won haberin var mı?"Jisung yandaki masaya yaslanmış beklemişti."Kahve ucuz ama."Jisung tek kaşını kaldırıp Changbin'i süzmüştü.
"Peçete daha da ucuz."Changbin oflamış dosya dizmeye devam etmişti."Tamam lan alırım merak etme."Changbin son dosyayı koyarken gülümsemiş kocasının gelişini izlemişti."Kanka geliyo seninki.""He valla geliyo haşmetlim."
Chan gelip Changbin'e sarılınca Changbin'de ona karşılık vermişti.Birbirlerinin dudaklarını birleştirmiş en fazla 5 saniye sonra ayırmışlardı."Bana bu görüntüyü göstermeyin lütfen."Jisung gözlerini kapatmış arkasına dönmüştü.Döndüğü gibi de ayrılmıştı oradan.
"Kahvemi hala unutmadım!"
Gelen sese gözlerini devirmiş yukarı ofisine çıkmıştı.Gözlerini kapatmış derin hayallere kapılmıştı.Hayalleri zaten Hyunjin ile alakalıydı.Belki de şuan evlenseler nasıl olacağını düşünüyordur.Bir çocuk evlat edinseler?Jisung bu düşüncelere karşı gülümsemiş eli ile yüzünü kapatmıştı.Cama tıklanmasayla yüzü düşmüş camı açan Minho'ya odaklanmıştı.
"Noldu aw niye geldin?"Minho, Jisung'un tepkisine gülmüş yanına geçmişti."En uyuyacaktım.Yine uyuyamadım ondan buraya geldim.Bir de seni çok özledim."
Jisung göz devirmiş sandalyesine yerleşmişti."Siktir git ya."Minho sırıtmasına devam etmiş cebinden çıkardığı lolipopu bir hışımda açmış ağzına atmıştı."Ya öyle mi olmuş?"
Minho diğer cebinden çıkardığı küçük altın ödülü kitaplığa koymuştu.'Kızıl Katil'in Gözdesi'.Minho Jisung'un önüne gelecek şekilde masaya oturmuştu."Bana karşı hep değişiyorsun.Bu benim sinirlerimide bozuyor başkomiser."Jisung ayağa kalkmış ellerini katilin yan kısmına yaslamıştı."Hadi ya nasıl değişiyormuşum."Bir ilgilisin bi buz gibisin."İkisi aynı anda dilini yanağında gezdirmiş birbirlerine odaklanmıştı."Minsung napıyor?"Minho sırıtmış cevaplamıştı."Hm o mu? Uyuyor şuan da.Onunla çok zıt birisiyiz."Minho geriye doğru uzanmıştı.Uzandığında açılan karın kasları ile Jisung'un gözleri oraya dönmüştü.Yutkunmuş gözlerini oradan ayırmaya çalışmıştı."Hey hey karın kaslarını kapat!"Minho daha da sırıtmış Jisung'u üstüne çekmişti."Sende de yok mu onlar?Aralarda başka erkeklerin yanında soyunuyorsun onlardan sendede var diye."Jisung gözlerini büyütüp altında kalan bedene bakmıştı.
"Sen nereden biliyorsun?!"Minho gözlerini devirmiş Jisung'a kitlenmişti."Ben tarafından izlendiğini unutuyorsun."Jisung altındakine kafa atmamak için zor durmuştu."Ulan manyak herif özel hayatın gizliliği diye bir şey var!"Minho kaşını kaldırmış tekrardan kitlenmişti."Ula sen neden o zaman başkasının yanında soyunuyorsun!Benim yanımda da soyun o zaman!"Jisung artık dayanamamış Minho'nun burnu ile kendi kafasını birleştirmişti.Minho sızlayan burnunu tutmuş kafasını geriye doğru atmıştı.Minho ateş saçan gözleriyle ayağa kalkmış
Jisung'un üzerine yürümeye başlamıştı."Sınırları zorluyorsun başkomiser emin ol ki bu evrende yaşatmam seni."Ellerini Jisung'un baldırlarına atmış Jisung'u kaldırıp duvarla arasına almıştı."Anladın mı?"Jisung kafasını olumsuz anlamda sallamış olanları dört gözle beklemeye başlamıştı.
"Hm güzel çünkü bunu harika şekilde sana anlatacağım."Jisung'un başını sertçe okşamaya başlamış kafasından tutup kendi kafasına yaklaştırmıştı."Parçalarım seni."
Jisung hala ellerindeyken sandalyeyi itmiş Jisung'la beraber üstüne oturmuştu.
"Çok güzel birisin sana zararda gelsin istemiyorum fakat zorluyorsun beni."Jisung'un boğaz kısmına dişlerini yaklaştırmış birleştirdiğinde sertçe ısırmıştı."Seni bir güzel kesip
akşam yemeği olarak ziyafet çekerim Han Jisung."Jisung kaşını kaldırmış bakmıştı."Hadi ya dikkat et zehirlenmeyesin."Katil sırıtmış dili ile dudaklarını ıslatmıştı."Beni düşünmen çok güzel.Bu zamana kadar çok insan eti yedim.O yüzden hiç merak etme."Minho ayağa kalkmış Jisung'u bu sefer dolap ile arasına almıştı."Şimdi çok istediğim şeyi yapacağım.Beni durduramazsın."Jisung'un beklemediği anda dudaklarını kendi az da olsa kanlı dudakları ile birleştirmişti.Hem Jisung'u iyice yerken dolapla Jisung'a da şiddetli baskı uyguluyordu.Dolaptan çıkan gıcırtıları umursamamış Jisung'un kalçalarını avuçlarına alıp elini gezdirmeye başlamıştı bile.En sonda dolabın içinden bir kaç kırılma sesi gelmişti.Minho sesi duyunca daha da hızlanmış dolabın yıkılmasını sağlamıştı.Jisung geriye düşmemek için katile tutunmuş yere inmişti."Oha Minho,çüş."
Jisung elini ağzına götürmüş yıkılan dolaba bakmıştı.Minho keyifle daha demin oturduğu sandalyeye geçmiş dönmeye başlamıştı."Seninle daha çok şey kıracağız.""Dolabı kırdık o bize yeter bence."
Jisung Minho'ya doğru yaklaşmıştı."Açıkçası az önce yaptığın zevkliydi.Sanırım yaramaz olmaya devam edeceğim."Minho Jisung'u kolundan tutmuş kendine doğru çekmişti.
"Açıkçası Han Jisung, bu sefer sadece dudaklarını yemekle kalmam daha beterini yaparım."Minho bu sefer Jisung'u bileklerini okşamaya başlamıştı."Han Jisung sakinleştir beni."Minho Jisung'un elini bırakmış beklemeye başlamıştı.Jisung Minho'nun saçlarını okşamaya başlamıştı.Minho somurtmuş başkomisere bakmıştı."Kucağıma gelmen lazım."Jisung kaşlarını kaldırmış masaya oturmuştu."Bak o olmaz işte."Minho çenesini kasıp kafasını geriye atmıştı."Niye olmuyormuş Jisung?"Jisung Minho'nun kastığı çenesine bakıp sırıtmıştı."Bilmem canım istedi."Minho sabırla ayağa kalkmış cama yönelmişti."Peki anladım illa adam öldürmem lazım öyle rahatlayacağım."Jisung masadan inmiş Minho'nun önüne geçmişti."Hayır gitmiyorsun."Minho tek kaşını kaldırmış Jisung'u sürmüştü."Hadi açık açık söyle Jisung.Benden hoşlanıyor musun yoksa?"Jisung göz devirmiş eliyle orta parmak çekmişti."Aynen çok hoşlanıyorum ölüyorum senin için böyle yerlere yatıyorum felan.""Hadi ya beklemiyordum ben bile böyle yapmıyorum."
"Of boş yapma otur şuraya."Minho göz devirmiş oturmuştu.Onları izleyen silüet görünce aniden kapıdan çıkıp onu içeriye doğru sürüklemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Murderer or Police? - Minsung
HorrorBir katil ile polisin hikayesidir. - Minsung Kafamda oluşan değişik kurguları buraya aktardım. Lakaplar ve bazı küçük konular 'Killer'den' eserlenmiştir. #keşfet#hikaye#fankurgu#fanfiction#straykids#leeknow#hanjisung#başkomiser#killer#wattpad#leemin...