∞6∞

99 8 0
                                    

Yorum Yapın.

Minho alkışlayanları umursamamış tezgahın yanındaki sandalyelere oturmuştu."Sexy dance severim."Başkomiser göz devirmiş katilinin yanında dikelmişti."Hiç de güzel değildi."Katil kahkaha atmasıyla herkes onlara bakmıştı."Ne o kıskandın mı?"Bu sefer kahkahayı patlatan başkomiser olmuştu."Bok kıskandım.Aynen."Minho yeni çalan şarkıyla tekrar sahneye gitmek için hazırlanmıştı."Katilin star bebeğim."Başkomiserin yanağından makas almış sahneye gitmişti.

Minho çalan şarkıyla kendince hareketlerini yapmaya başlamıştı.İnsaların çığlık attığı hareketlerini arttırmış daha da eğlenmişti.Elini dudaklarına doğru götürmüş yukarıya savurmuştu.Son hareketlerini yapmış sahneden inmişti.Alkış sesleri tekrardan artarken başkomiserin yanına gitmişti."Arkadaşlarını götürmezsen burda ki son geceleri olacak kimseyede haber verme onları öldürmeden önce eğlendiriyorum."Başkomiser küfür savurup arkadaşlarının hepsini alıp çıkmıştı.O sıra müzikle ilgilenen Jennie, Minho'dan işareti almış kapıları kitlemişti.Müzikleri ve ışıkları kapatıp son hız Minho'nun arkasına geçmiş arkadaki taramalı silahları Minho'ya getirmişti.

Minho iki eline birer taramalı silah almış insanlara doğrultmuştu.Minho iki eliyle tetiği çekmiş insanlara sıkmaya başlamıştı.Az önceki tebrik çığlıkları şimdi acı çığlıklarına dönmüştü.Minho kendi kafasına göre sıkarken en sonda çığlıkların bittiğini ve gelen cesed kokularını alınca durmuştu."Jennie.Süpürge."

"Oo tamam patron!"

Jennie dolaptan organ kutularını ve bıçağını alarak cesedlerin organlarını sapasağlam şekilde kesmiş ve kutulara doldurmuştu."Kutuları sil süpür."Jennie son böbrekleri ve kalbi alarak kutuyla birlikte patronuna yaklaşmıştı."Patron ben gidiyor hastane!"

"Tamam kolay gele Jennie."

Jennie çıktıktan bir süre sonra Minho cesedleri izlemiş ardından tezgaha gidip bira şişelerini alıp mekandan çıkmıştı.Minho yaptığı 'Leno Palas'a' gitmek için arabasına binmiş yola çıkmıştı.Aralarda arabalara makas atıyor,kırmızı ışık yanarken ilerliyordu.Bu rahatlığı arabanın plakasında olan siyah elektrik bandı olmasıydı.

Kafasına göre gezdikten sonra Leno Palas'a gelmişti.Geldiğinde direkten içeriye girmiş çalışanların selamını almıştı.Elindeki poşeti bir çalışana vermiş çatıkatının üstüne bırakmasını emretmişti.Kendisi binadaki bara gitmiş sandalyeye oturmuştu.Binayı daha yeni açmasına rağman evi satın alan kişiler daha da artmış binanın topluluğu da aynı şekilde artmıştı.Binadan aldığı parayı kendisi alacaktı ama şuan hiç ihtiyacı yoktu.Garsondan içeceğini istemiş sırtını barmen tezgahına yaslamıştı.

"Başkomiser?"Minho barmen tezgahına yaklaşan bedene bakmıştı.Gülmüş garsonun verdiği içeceği içmeye devam etmişti."Burada ne işin var başkomiser?"
"Yeni açılmış baktım geldim,gelemem mi?"
"Hm gelemezsin."
"Niye babanın malı mı?"
"Yok başkomiser babamın değil benim malım."

"İyi tamam gidiyorum."Başkomiser arkasına dönmüş ellerini cebine koymuş ilerlemeye başlayacaktı fakat Minho onu omuzlarından tutmuş kendisine çevirmişti."İstediğin kadar burda kalabilirsin başkomiser hatta burdaki çalışanlara adımı söyle sana herşeyi bedavaya yapsınlar."Başkomiser katilin ellerinden kurtulmuş yan tarafına geçmişti."İyi sağol.Bu arada evin burada mı?"Katil onu kafasıyla onaylamıştı."Götüreyim mi?"Başkomiser onu onaylamış çıkışa yönelmişti."Bina böyleyse evin nasıl acaba?"

Başkomiser merdivenlere yönelirken tekrar Minho tarafından omuzlarından tutulmuştu.
"Başkomiser 85 kat merdiven çıkacak değilsin herhalde?"
"Doğru unutmuşum."
Minho,başkomiserin kolunu almış kendi koluna takmıştı."Olum sal la beni.Temas bağımlısı mısın?"Minho başkomiserin çektiği kolunu geri koluna takmıştı."Evet sayılır ama senin dokunman ayrı bir hoşuma gidiyor."
"Hadi ya benim diğer insanlardan ne farkım var?"

"Başkomiser senin farkını en iyi anlatan şey bence matematikteki ışınlar."
"Ha diğer insanlara olan farkım sonsuz yani?"
Minho sırıtmış onu onaylamıştı."Hemde nası başkomiser."
"Tamam katil sus.Yeter bu kadar iltifat."
"Niye kalbin mi dayanmadı başkomiser?"

Başkomiser ona dönmüş,somurtmuştu."Hiçte bile."
"Başkomiser bir kere öpsem?"
"Olmaz.Haketmiyorsun."

Bu sefer Minho somurtmuş asansöre binmişlerdi."Kucağına almıştın beni onunla yetin."
"Arsızım ben daha çok istiyorum."Yukarıya doğru çıkarken başkomiser manzarayı,katil ise başkomiseri izleyerek geçirmişlerdi.Kısa süreden sonra katil askılıkta asılı olan siyah poşeti almış kapının şifresini girmişti."Benden hiç şüphelenmiyor musun?"

"Kişiliğime göre çok fark eder başkomiser."

İkisi eve girmiş koltuğa oturmuşlardı."Bence boş boş oturmayalım başkomiser manzarayı izleyelim pişman olmazsın."Başkomiser onu onaylamış büyük cama doğru yaklaşmaya başlamıştı."Çok güzel..." Başkomiser, gece vakti yıldızları izlerken mutlu olmuştu."Bence senin gözlerin daha güzel.."Katil iltifatını söylemiş önüne dönmüştü.

"Sen bi romantiksin,bi canavarsın,bi çocuksun ne diyeyim çok değişik."

"Kişilik bozukluğu."Diyerek düzeltmişti başkomiserin dedğini."Leebit,tam bir çocuk başkomiser üzüldüğünde içine kapanır genellikle.Lee,biliyorsun soyadım bunu soğukkanlı olduğumda arkadaşlarım der genellikle bu da yinede katildir.Minho,tam bir canavar anlatmama gerek yok tek bir cümlede adamın kafasını koparır.Know,
bunu çok bilgin olduğum zamanlarda kullanırlar.Bir de Minmin var o da kendi kafasına göre takılıyor fakat aralarda kıyamet koparıyor."

"Ki sen şimdi bunun kişilik bozukluğu olduğunu nereden biliyorsun?"

"Başkomiser 25'li yaşlarımda bir psikoloğa gittim.Şuan 28 yaşındayım.O zamanlar da aynen bu şekilde davranıyordum.Merakımdan dolayı bi danışmak istedim.O zaman öğrendim.Hatta adam o zaman şey demişti 'Artık kişiliklerine ad koyabilirsin.'O zaman anladım bu şeyin olduğunu."

"Vay be.Peki şuan kimsin sen?"

"Şuan Leebit ile Minmin karışımı birşey."Başkomiser onu onaylamış geri yıldızları izlemeye dönmüştü."Bunun nedeni olmalı neden böyle bir şeyin oldu ki?"
"Konuyu daha fazla uzatmayalım başkomiser."Başkomiser,Minho'nun konuyu değiştirmesine şaşırmıştı."Hm peki."

"Başkomiser anılarımızdan konuşmaya ne dersin?Tabi hatırlarsan."İkili gülmüş eskilere dalmışlardı."Bir keresinde size gelmiştik Kızıl katil.O zaman da lakabı sana orda bulmuştum izlediğim video sonucu.Beni odana götürmüştün sonra oyunlar felan oynamıştık.Sen lavaboya gittikten sonra ben dolabından kırmızı bir tişörtünü almıştım.Ama öyle böyle değil Spidermanlı böyle.Sonra taşındıktan sonra hep o tişörtünü koklayıp uyumuştum."

"Ah,başkomiser..Bende anlatayım mahallede top oynuyorduk sonra birisi senin kafana şak diye top atmıştı.Bende ondan intikam almak için başka bir gün kafasına taş atmıştım.Çoçuk ağlayarak annesine gitmişti.Bende ordan koşup gitmiştim."

"Lan o yüzden mi çocuk o gün kafası mosmor gelmişti?!"

"Bilmem olabilir."
"Eem..Şu kek olayı vardı.İnsanların kekine şırıngayla acı koymuştuk.O zamanda çok iyiydi!"Minho,başkomiser kek dediğinde ona dönmüş yalvaran gözlerle bakmıştı."Başkomiser kek yapar mısın?"Başkomiser bilmiyorum anlamında ellerini sallamış tavana bakmıştı."Lütfen keklerini çok özledim!"Başkomiser gülmüş mutfağa ilerlemişti."Aaa ben senin numaranı almadım la."Başkomiser ona doğru dönmüş "Yaz kızım."demişti.Minho ona şaşkınlıkla bakmış ne olduğunu kavramaya çalışmıştı."Şaka kızıl katil.Kötü bir şaka."Gülmüş numarasını vermişti.

Minho telefonu çaldırmış çaldığında da kapatmıştı."Taşakkür başkomiser artık geceleri rahat etmezsin."Şeytanca gülmüş başkomiserin kek yapışını izlemişti.Tabi aralarda malzemeleri vermeyi de ihmal etmemişti."Engellerim ki."

Nası gidiyor?
Yarın bayram bugün arife diye bölüm atıyorum
Değerimi bilin
Bay

Murderer or Police? - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin