Murderer or Police? - Minsung

∞14∞

Başkomiser bu yaşananlardan sonra gitmemiş aksine evde kalmaya devam etmişti.
Minho ise hala kasılan yüzü ile birlikte kitabını okumaya devam ediyordu.Başkomiser
sevdiği dizilerden bir tanesini açmış izlemeye koyulmuştu.Ardından Minho'da yanına gelmiş karşı koltuğa oturmuştu."Ne izliyorsun?"Demişti soğuk sesiyle.

"The penthouse."

Minho dudaklarını büzüp kafasını onaylamışçasına sallamıştı.Han filme odaklanmış izlerken Minho'da arada onu kontrol etmiş filme dönmüştü."Minho?"Minho boş gözlerle başkomisere bakmış ne diyeceğine odaklanmıştı.Noldu anlamında kaşlarını kaldırmış
beklemişti."Çatı katına çıkalım mı?"Minho ayağa kalkmış ilerlemeye başlamıştı bile.Bir anda durdu."Kucağıma geleceksin sonra."Başkomiser somurtmuş ilerlemeye devam etmişti."Başka bir şey olmaz mı?"Minho sertçe bakışlarını yollamış gözleri ile konuşmuştu bile.Sonda açılan merdiven ile ikisi yukarı çıkmış baya büyük bir odaya girmişlerdi.

Başkomiser altındaki binalara inanamaz gözlerle bakmıştı.Burası resmen harikaydı.
Minho başkomiseri önüne almış kollarını iki yana uzatmıştı.Başkomiserde Minho'nun ne yapmak istediğini anlamış oda kollarını iki yana uzatmıştı.İkisi şuan Titanic'teki sahneyi yapıyorlardı."Başkomiser seninle sadece burada mı huzurla kalabileceğim?"
Başkomiser kafasını olumlu anlamda sallamıştı."Sanırım sadece burada sakin kalabilirim."Minho çenesini başkomisere dayamış kokusunu içine çekmişti."Neden sadece burası ki?"Başkomiser omuzlarını bilmiyorum manasında kaldırmış susmaya devam etmişti."Başkomiser bunu burada bırakmak zorundayız çünkü psikoloğa gideceğim biliyorsun."Başkomiser arkasına dönüp gülmüştü."Tamam bende geliyorum."

Minho başkomiserin elini kavramış aşağı inmişti.İnerken hiçbir şey konuşmamış binanın dışında bulunan asansöre ilerlemişti.Başkomiserin elini daha da sıkı tutmuş
motosikletine ilerlemişti.Başkomiser öne Minho da tam arkasına oturmuştu.Minho başkomiseri hafif kaldırıp kucağına oturtmuş sürmeye hazırlanmıştı.Başkomiser eliyle Minho'ya vurmaya başlamış hatta ısırmıştı bile."Başkomiser nasıl anlaşmıştık seninle?"
Başkomiser mızmızlanmış kollarını birbirine bağlamıştı.Gaza bastığında konumunu daha önceden ezberlediği yere gitmişti.

-

"Merhaba buyrun."

İkili adamın karşısına geçmiş sandalyeye oturmuştu."Lee Minho?"Minho kafasını sallamış cevap vermişti."Evet benim."Minho ayaklarını birbirinin üstüne atmış beklemeye başlamıştı."Sorun neydi?"Minho yere odaklanmış dilini yanağında gezdirmişti."Küçücük şeye patlıyorum.Sinirimi asla kontrol edemiyorum.Hatta bende kontrol diye bir şey yok.Ayrıca bazı sebeplerden dolayı bir kaç kişilik sıkıntılarım var."
Adam onaylamış bir deftere not almıştı."Peki bir şeye sinirlendiniz nasıl tepki verirsiniz?"

"Vurdum mu kırarım.Bir seferinde tüm sandalyeleri parçalamıştım."

Adam kaşını kaldırmış not almıştı."Hm tamam.Ne sıklıkla oluyor?"Minho adamın gözünün içine bakıp cevaplamıştı."Her gün her saat her dakika."Adam not almış bakmıştı."Sevdiğin bir şeye zarar gelmesini sever misin?"Minho yüzünü buruşturarak bakmıştı."Of kim sevsin ki?"Adam not almış tekrar ikiliye dönmüştü."Çocukları sever misiniz?"Minho gözlerini sol üst köşeye kaydırıp düşünmeye başlamıştı."Hm evet."
Adam onaylayıp not almıştı."Sakinleşmek için naparsınız?"Minho alt dudağını ısırmış cevap vermişti."Ya bir şey kırarım ya da bir şey ile dikkatimi dağıtmaya çalışırım."Minho 2. seçenekte ki cevapta yalan söylemişti.Bir şey ile dikkatini dağıtmaz direkt adam öldürürdü.Adam dediğini not almış yine dönmüştü."Nasıl şeyler seni mutlu eder?"

"Hm, kardeşimle ilgilenmek, yemek yapmak, dans etmek, şarkı söylemek, ada-"

Minho son cümleyi söylememiş şarkı söylemekte bitirmişti.Adam bunu da not almış ellerini masada birleştirmişti."Çok güzel.Buradan bir sonuç çıkardım.Sevdiğin bir kişiye zarar gelmesini sevmiyorsun.Ona bağlı kalabiliyorsun ayrıca çocukları da çok seviyorsun."Minho kafasıyla adamın dediklerini onaylamıştı."Minho?Hiç çocuk bakmayı denedin mi?"Minho bir iki kere öksürmüş kafasını olumsuz anlamda sallamıştı."Şöyle bir şey yap.1 hafta boyunca bir çocuğa bakmaya çalış yapamazsan sorunları bana danış.
Eğer yapabilirsen ve hoşuna giderse bu süreyi uzatabilir hatta ve hatta onun babası olabilirsin."Minho onaylamış ayağa kalkmıştı."Tamam bakarım."Başkomiseri alıp odadan hemen ayrılmıştı.