Devrim B10 : |İhtiras|

42.2K 789 98
                                    

En çok kimlerin canı yanar, en çok kimin ruhu kramplar ile sarsılırdı bilmem, ya da insanlar niye hep bir şeylerin varlığı arasında yokluk yaşar?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

En çok kimlerin canı yanar, en çok kimin ruhu kramplar ile sarsılırdı bilmem, ya da insanlar niye hep bir şeylerin varlığı arasında yokluk yaşar?

Çocukken bir sürü mahrumiyetten geçmiş biri olarak, Eliz ile bu eve geldiğimizde ilk yaptığımız şey kendimizi çimdikleyerek, bu evin gerçekliğini ispat etmekti kendimize.

Hayatımızın bir anda yokluktan varlığa geçmesi biraz mucize gibiydi, ama Zümrüt'e kendimi ispat etmek için kendimi çok kez feda etmiştim.

Bir sürü pis işe bulaştıktan sonra, Zümrüt bir yerden sonra, artık benim onun için artık köle olmayacağımı anlamıştı. Çünkü biliyordum ki, gözüne ne kadar girersem, beni gözden çıkarma ihtimali o kadar düşerdi. Yavaş yavaş ona isyan etmeye başladığımda bunu anlamıştı.

Sonunda kralcılık oynamaya başladığımda ise, benim oyunumu devam ettirerek, bana ortaklığını ilan etmişti.

Dediğim gibi, Zümrüt'ün yanında asla sıradan adamlar olmazdı. Eğer sıradan değilseniz de, Zümrüt'ün yanında kalmaya mahkumdunuz.

Ben manipüle ederek, liderliğimi ilan etmiştim ona. Diğerleri yapsaydı, bu kadar iyi davranmazdı sanırım. Bilmiyorum ya da.

Çünkü bu biraz zeka işiydi ve ben onun bu konuda yeterince iyi olmadığını zihnine zerk ederek, onun kendine güvensizliğini sağlamıştım. Manipülatif bir insan olmak bunu gerektirirdi sanırım.

Biraz da hayatını kurtarmak için verdiğim ifadeden dolayı esnek davranıyordu aslında.

Orada olmasaydım, olmasaydık ve cesaretli olup o ifadeyi vermeseydim hala o çöplükte çırpınmaya devam edecektik.

Evimin içini incelerken, bir anda ne kadar boş olduğunu fark etmiştim bu evin. İçim garip bir özlem ile doldu.

Keşke o ifadeyi vermeseydim, çırpınıyor olsaydık dedim içimden. İçim inim inim can çekişiyordu şimdi.

En azından Eliz olurdu. Yavaş yavaş koltuklardan birine geçtim. Oturduğumda yine etrafı izledim.

Çocukken en ufak yaradan bile, büyük ağrılar çeken bir insandı Eliz. Oldukça narin, ince ruhlu bir insandı. Çabuk ağlar, duygusal hiçbir acıya ketum tavırlar sergileyemezdi.

Ama iyi kalpli bir insan olmasına rağmen, hırslı da bir kızdı. Zümrüt'ün beni çekmek istediği yerde, en az benim kadar büyük paralar döndüğünü biliyordu.

Basit bir öğretmen olmayı seçebilirdi ama önünde, benim gibi bir kötü örnek varken asla normal bir işte çalışmayacağını biliyordum.

Devrim (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin