Devrim B22: |İntikam Part I |

19.6K 762 185
                                    

27

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

27.03.2007

Korku dolu gözlerle bakıyordu kız çocuğu kadına. Kadın ise aynı gözlerle bakıyordu çaresizce kızına.

''Masanın altından çıkma Yasmin, tamam mı kızım?''

Küçük kız; kalkacakken annesinin eline sarıldı, gözlerinden ise yaşlar süzülüyordu.

''Anne, ben aç değilim. Alma o insanları evimize..'' Kadının yanağından birkaç gözyaşı döküldü.

''İleride, benimle gurur duyamayacağın için özür dilerim kızım.''

Kadın alacaklı gibi çalınan kapıya doğru yürüdüğünde, kız masanın altına biraz daha sokuldu. Masanın altından ise önüne hafifçe örtüyü çekip, içeri giren adamlara baktı. Onları tanımıyordu.

Annesinin yüzünde nefret akarken, adamların biri ile,  bir yere doğru ilerledi. Kız ise, masanın örtüsünü yumruklayarak izliyordu. İçeriden inleme sesleri geldiğinde, gözlerini kapattı kız. Buraya gelen adamlar hep annesinin canını yakıyordu.

İkinci adam da, ilk adam çıktıktan sonra girdiğinde, gözü yaşlı bir şekilde bakıyordu odanın kapısına kız. Ellerini yumruk yapmıştı. Sonunda diğer adam da çıktığında, iki adamın da yüzünde adi bir gülümseme vardı. Kadın ise gözleri yerde, kızının gözlerine dahi bakamıyordu. İki adam da paçavra zannettikleri kadına iki kuruş para vererek, kapıdan çıkıp gittiler. Küçük kız ise masanın altından yavaşça çıkmıştı. O bakışları asla ama asla unutmayacaktı kızı.

Annesinin yanaklarından süzülen yaşlara dokunmaya çalışıyordu. Kadın yüzündeki ifadeyi gülümsemeye çevirmeye zorladı kendini. Ama olmuyordu ki. Bu kadar çaresiz hissederken hayır, kimse bir şey yapamazdı.

Sonunda sahte bir gülümseme ile kızına baktı.

''Hadi, acıktın mı kızım? Yemek yiyelim. Ekmek almaya gidelim önce.''

Kız korku ile annesine sarıldı. Niye korktuğunu biliyordu. Ama başka çareleri de yoktu. Elinden gelse o insanların nefret dolu bakışlarını kızına göstermezdi ama, sadece kendi giderse ona acımazlardı. Belki evladına acırlardı. Yavaşça dışarıya çıkmıştı kadın ve kız.

Nefret dolu bakışlar ile yüz yüze gelerek yürümeye başladılar. Birbirlerine sığınmaktan başka çareleri yoktu. Sonunda durduklarında, fırının önünde elleri titremeye başlamıştı kadının.

Kadın, elindeki birkaç kuruş parayı sıkıca tutarken, gözlerini yere dikmiş, fırının kapısından içeri adım attı. Kızı, annesinin eteğine yapışmış, merakla etrafı süzüyordu. Fırının sıcaklığı yüzlerine çarptığında, kadın derin bir nefes aldı ve titrek bir sesle, "Bir ekmek alabilir miyim?" diye sordu.

Fırının içindeki çalışanlar, işlerini bırakıp kadına döndüler. Gözlerinde merak, ve bazılarında öfke, bazılarında ise safi hüzün vardı. Aralarından şişman bir adam, kollarını göğsünde kavuşturmuş, kadına öfkeyle baktı. "Biz burada vatan fahişelerin karılarına ekmek satmıyoruz, defol!" diye bağırdı. Kadının yüzü kızardı, gözleri dolu dolu oldu. Kızının yanında çaresiz kalması içini daha da burkuyordu

Devrim (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin