Saatler önce)
"Noluyor?" Dedim panikle bir karmaşa vardı."Bekir fenalaştı, İlaçlar vaktinde gelemeyecek." Dedi arya hepsi bir oda da toplanmış toplantı yapıyorlardı."Hiç girmediniz bir ezcane var mi?" Diye sordu yener kafasını salladı."Çoğuna girdik ama Güneybatı da hiç girmedimiz yerler oraya bir ekip ayarlayacağım." Dedi.
Fazla vaktimiz olmadığı için ekip hızlıca seçilmişti. Ben de gitmek istemiştim. Nedeni ekip'e kendimi affetirmek istememdi.
Buraya geldiğimizden beri cennete gibiydim. Bir sevgilim bile vardı.
Ekip, Melisa, Yener, Arya, Furkan, Adal ve Medine vardı.
Güney batı'a gittimiz zaman öglen çivariydi. Benimle pek konuşmuyorlardı.
Onlara kendimi affetirecektim.Camdan dışarı bakarken yanan çalılar dikkatimi çekti. Umursamadın. yolu izlemeye devam ettim. Galiba bir köy'e giriyorduk."Siktir!" Dedi Medine panikle, Cama baktını fark edince tekrar cama baktım. Kazığa oturturmuş aylak bedenleri.
Furkan,Dehşetle, "Bu da ne?" Diye sordu. Hepimizi telaşlanmıştık."Çocuklar, Bir sorun var, Yol kapalı." Dedi yener,Vaktimiz yoktu yer dakika bekir için önemliydi.
Melisa,"Eşyalarınızı alın, Yürüyeceğiz." Arabayı orada bıraktık. Önümüzde yana devrilmiş yolu kapatan bir okul minibüsü vardı. Onun üstüne sağ tarafı gösteren bir ok.
"Ne tarafa?" Diye sordu furkan,"Bana kalırsa soldan tam tersi olsun." Medine'nın fikri güzeldi."Vallaha bana fark etmez."
"Sol."
Sol taraftan gittik.Arya.
Ağaçların arasında dikkatle ilerliyorduk. Nedense burda hiç aylak yoktu. Adımı atmamla kendimi havada buldum. Ekip panikle silahlarını çekip etrafa baktı. Kimse yoktu.
Sikeyim..
Adal'ın ayağına giren kurşunla yere diz çöktü. Herkes paniklemişti."Sakin olun!" Diye bağırdım. Tehlikede olan bendim. Açıktaydım.
Ormandan birkaç adam çıktı. Siyah saçlı, alayla bize bakan siğara içen ve etrafında 20 tane adamla. Adamlar teker teker silahlarımızı almıştı. Biz ise hiç birşey yapamamıştık.
Tanımadığım biri ağı kesince sertçe yere düştüm. Herkes diz çökmüştü. Adamlar zorla yaptırmıştı.
"Pff, Tehlikeli bölgeye girdiniz. Eh yürek yediniz galiba." Hepimizin yüzünü tek tek inceliyordu. Yüzüne tükürmek istedim. Benim yanımda evren ile Melisa vardı."Konuşa-" Medine'e sert bir tokat attı.
"Konuşmak mi? Kimsin sen? Aptal bir insan. Hayatta kalan." Düşünmeden edemedim. Medine'nın bilim insanı oldunu düşünüyordum. Çünkü radyo ve elektrik hakkında birçok şey yapmıştı. Bunu bir şeydi der miydi?
Sinirle konuştum,"Sana hiçbir şey yapmadık!" Bana doğru eğildi. Diz çöktü. Göz göze geldik. Gözleri simsiyahtı. Güldü.
"Aptal kadınlar.." Tekrar ayağa kalktı. Haraketlerimizi ve duygularımızı izliyordu.
"Eviniz nerede?"
"Bir evimiz yok."
"Öyle mi dersin?"
"Olsaydı.. Derdik!" Yener'e alayla baktı.
"Bende öyle düşündüm." Buradan kurtulacaktık. Eve gidecektik ve daha sonra onu öldürmek için gelecektik.
"Bakın." Dedi kendini işaret ederek. Alaycı bir hali vardı."Size son kezkez söyleyeceğim. Benimle bozuşmak istemezsiniz." Dedi gülerek, Evren hızla konuştu."Sana doğruyu söylüyoruz zaten mal!" Adamın gülümsemesi havada asılı kaldı.
Arkadaşının ona uzattığı levyeyi eline aldı. Gözlerimi kapattım. Başımı yere eğdim görmemek için. Elvan'ın acı dolu sesi, bana doğru akan kanlar. Bir bedenin yere düşme sesi. Yüzüme gelen kanla başımı daha çok eğdim. Ağlama sesleri geliyordu. Kimse durduramıyordu.
En acısıda buydu belki arkadaşımız öldürüyor ve biz birşey yapamıyorduk.
En sonunda yekta nefes nefese levleyi yere attı."Kim gösteriyor yeri?" Diye sordu alayla. Göz ucuyla ekibe baktım. Dilerini yutmuşlardı.
Yener yutkundu."Buyrun." Bu burada bitmeyecekti.
İntikamı alacaktık.
•••
Üç araba ile içeri girmiştik bunu gören toplum gerilmiş silah çekmişti. Evreni öldüren isminin yekta olduğunu ögrendiğim adam alaycı bir gülümsemeyle baktı. Arabadan indi Evren'in cesedi hala oradaydı.Medineyi tuttup yere itti. Biz ise sessizce izliyorduk.
"300 kişiden fazla bir toplumun lideriyim,Başka toplumlar bana çalışıyor. Bana erzak sağlık malzemesi tedarık ediyor. Artık sizde yapacaksınız."
Bizi izleyen kişilere baktım tanıdık ve yabancı yüzler. En önde duran vali ona küçümsercesine baktı,"Neden yapalım?" Yekta bu cevabı bekliyormuş gibi güldü ellerini birbirlerine çarptı.
Cebinden çıkardığı tabancayı rastgele birine ateşledi. Birinin acı dolu çığlını insaların bağırma seslerini duymamla kimin vururduğunu anlamadım.
Kafasından vurulmuş bir naz. Ağzından birşey mırıldananı fark etmiştim ama asla anlamamıştım. Yere düştü. Ağzından kanlar çıkmıştı.
Melisa donmuş bir şekildeydi lakin bu onu uyandırmış gibi sinirle bağırdı,"Yeter artık, Kes şunu!" Yekta ona dönüp tek kaşını kaldırdı. Silahının namlusunu melisa doğru tuttuğunda onu vuracağını sandım panikle gözlerim etrafta gezindi. Silahı havaya ateşledi.
Çığlık sesleri sustu."Eğer," Gözlerini melisadan ayırdı."Hafta bir erzak vermezseniz, Biriniz ölür. Bu başlangıç. Haftaya pazartesi burdayım. O zamana kadar ölmeyin." Güldü. Geldikleri arabaya binip gittiler. Yere düştüm yada oturdum bilmiyorum. Nabzım çok mu hızlıydı yada yavaş? Neler olmuştu? Ne olacaktı?
Vali ilk önce yenere sonra melisa gitti. Deniz bana geldi iyi olup olmadımı sordu. Konuşamayacak kadar soktaydım.
Akın geldi yanıma sadece sarıldı. Burada olduğunu bilmemi istedi.Elif ile gökçe medine gitmişti.
Herkes birilerine gitmişti.Kalabalıktan bir kadın geldi, Kumral saçlı çilli bir kızdı. Gayet çekici ve güzeldi. Gözleri etrafta gezindi. Gözgöze geldik.
Kim olduğunu anlamıştım."Nasıl.. Nasıl oldu?" Diye sordu ağlayarak. Ona doğrudan söylemek istedim."O öldürdü." Kız yere düştü.
Etrafına insanlar toplandı.
Deniz etrafa bakarken yerde yatan Nazın bedenini görmesiyle dondu."Edalar döndü mü?" Aklına ilk sevdiği gelmiş olmalıydı."Hayır, Naz ve Toprak erken döndü. Yolda bir araba bulmuşlar,bazı erzaklarla döndüler diğerleri yarım saat'e gelir." İki saat erken geldiler diye ölmüştü. Onunla pek etkileşimim olmamıştı ama içimden bir ses bunun olması gerektini söylüyordu. Onun için üzülmüştüm.
Açık bıraktımız kapıdan gelen araba sesleri ile başımı zorla oraya doğru çevirdim. Bizimkiler gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYLAK AVI(KATILIMLI- Hayata Kalma)
Ação"Düştüğün yeri görmeden Düştüm diyemezsin." Bir salgın olmuştu,Dünya hiç kirlenmediği kadar kirlenmiş,İnsanlar hiç günahkar olmamıştı gibi günahkar olmuştu. İnsanlar ölmüştü. Öldürülmüştü. Kader'ine terk edilmişti. Yerde yatan kadına doğru gittim...