Herkese merhaba!
Bu bölüm Wattpad'de bulunan (tamamlandı yani bitti) diğer kitabım olan CANAVARIN DA KALBİ VARMIŞ evrenine ve karakterlerine bir ziyarette bulunuyoruz.Spoiler olur mu diye soracaklar için; ucundan olur ama çok bariz şekilde değil çünkü burada öğrendikleriniz zaten hem kitabın konusu hem de birinci bölümünde öğreniyorsunuz. Yani bence okumanızda bir sakınca yok ama aşırı hassassanız siz bilirsiniz. Diğer karakterleri üstün körü geçip Daren ve Nova kısımlarını okuyabilirsiniz.
Bölüm sonunda novella ile ilgili açıklama yapacağım, keyifli okumalar!
**
Diyardan koparılmamızın üzerinden iki buçuk ay geçti. Düşündüğümde o kadar da uzun gelmeyen bu zaman zarfında esasında her şeyin değiştiğini biliyordum. İnsanların arasından koparılıp diyara götürüldüğümde nasıl hayatım baştan sona tekrar yazıldıysa, diyardan kaçtığımda da yazgı kendini başa sardı. Ama belki de hepsi en başında yazılan kaderin beni sürüklediği sona ulaşmak için dönülen sapaklardı.
Buraya geldiğimiz ilk gün, deniz fenerinde, Ateş Lordu bana dönmesi gerektiğini söylemişti. Varisler krallıklar için doğardı, annesi babası ya da ailesi olmazdı. Diyarın büsbütün bir parçasıydı. Ama lordlar sadece daha güçlü alfinlerdi ve Tanrıçalar alfinlerin izlerini sürebilirdi. Bu yüzden onun geri dönmesi gerekiyordu ama buna karşı çıkmıştım. Karşı çıkmıştım ve benimle kalmasını sağlamıştım. Benimle kalmasını sağlamıştım ve her şeyi, herkesi bir kez daha geride bırakmasına neden olmuştum.
Bu ilk bencilliğim değildi.
Lilith'i geri döndürelim ve ortalığı ateşe versin derken ne dediğimi bilmiyordum. Öfkeliydim ve herkesten hesap sormak istiyordum. Artık birileri yaptıklarının karşılığını alsın istiyordum. Sadece ortalığı biraz karıştırmak istiyordum.
Bana beklememizi ve Arın'a her şeyi yoluna koyması için bir fırsat vermemizi söylediğinde isteksizce de olsa kabul etmiştim. Ama birkaç gün önce kalkan kırılmış ve Arın açık bir şekilde benden yardım istemişti.
Bu da bizi benim kesinlikle delice olan planımıza geri götürmüştü.
Artık kaybedecek zamanımız yoktu. Ama cehennem kraliçesini uyandırmak sandığım kadar kolay olmayacaktı. En önemli taş olan karadul Elementalde Daren'in gizlediği yerdeydi. Taş, Lilith'in ruhundan bir parçayı taşıyordu. O taşın içindeki ruhu uyandırmak içinse özel bir ritüel gerekiyordu ve o ritüelin nasıl yapıldığının haritasına ihtiyacımız vardı. Ve onları başka bir boyutta, çok eski bir antik müzeye gizlediğinden bahsetmişti. Bu da şu ana kadar Lilith planını neden askıya aldığımızı anlamama yardımcı oldu. Kalkan kırıldığı için artık alemler arası ve boyutlar arası seyahat etmemizde bir engel yoktu. Ama bu herkes için ve her yer için geçerliydi. Elemental'den peşimize birilerinin takılacağından emindi.
"Hazır mısın?" diye sordu.
Kalkanın kırılmasının üzerinden de günler geçti. Daren her gün tekrar tekrar o boyutu arayıp durdu. Birkaç günün ardından bunun nafile bir çaba olduğunu, orayı bulmasının aylar süreceğini düşünmüştüm ama nihayet gitme vakti gelmişti.
"Hazırım. Gidebiliriz." Gülümsemeye çalıştım ama inandırıcı olmadığını biliyordum. Gördüklerimden, duyduklarımdan ve derinlerimde hissettiklerimden sonra zordu. Şimdi her saniye diyarda olan her bağım beni çekiştiriyordu. Lordum, halkım, krallığım. Naguelim.
En başında beni bırakıp tek başına gideceğinden endişeleniyordum ama büyükbabam beni korumayı teklif etse bile kesinlikle reddetti. Gözünün önünde olmam konusunda kararlıydı ve tartışmaya açık değildi. Bu defa işime geldi çünkü aynı fikirdeydim. Her ne yapacaksa birlikte yapacaktık. Şimdi ikimiz de boyutun kırılmasıyla güçlerimize sahiptik ve yan yana tek başımıza olduğumuzdan daha tehlikeliydik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDERHA ve YILDIZ
FantastikBu hikaye Hepimiz Gökyüzü Olmak İstedik serisinin ara sahnelerinden alıntılar içerir. Kitapta olmayacak yazar taslaklarıdır. Serinin ilk iki kitabını okumadıysanız spoiler barındırır.