Vikont Langdel, Düşes Tuania'ya aşık olan genç bir adamdı. Yeni Yıl balosunda düşesin dans partneri olarak seçildiğinde sanki dünyalar onun olmuş gibi yüzü gülüyordu. Aynı genç adam Rashta'yı bıçaklamıştı...
"Düşes Tuania hakkındaki söylentiyi başlatanın Leydi Rashta olduğunu düşünmüş olmalı."
Haberi veren hizmetçi şaşırmış görünüyordu.
"Nereden biliyorsunuz?"
"Bana ayrıntıları anlat."
"İlk başta her şey güzel başladı. Onun odasına girmesine izin veren Rashta'ydı. Nedenini bilmiyorum."
Rashta onun aşk hastası bir genç adam olduğunu bildiği için onun içeri girmesine izin vermiş olmalı. Yeni Yıl kutlamalarında düşesin etrafında toplanan adamları izlemişti.
"Bunu söyleyebilir miyim bilmiyorum ama..."
Hizmetçi özür diler gibi mırıldanmaya başladı ama sonra görmezden gelir gibi ellerini salladı ve tekrar konuşmaya başladı.
"Dük Elgy içeri girdi ve kan kokusu aldığını söyleyerek kapıyı tekmeledi ve şans eseri vurdu; hayır, Vikont Langdel'i durdurdu. Vikont olay yerinde hemen tutuklandı."
"Dük Elgy mi? Saraya geri mi döndü?"
"Evet ama önemli olan bu değil Majesteleri. Vikont Langdel yakalandığında Düşes Tuania'yı mahveden kişinin Rashta olduğunu söyleyerek bağırmaya devam etti..."
Hizmetçi bana baktı.
"İşte bu yüzden birdenbire Düşes Tuania'dan bahsettiğinizde şaşırdım Majesteleri. Gerçekten düşesle bir şey mi var?"
İkimiz de bu konuya farklı açılardan yaklaşsak da tesadüfen aynı konuya geldik.
"Leydi Rashta nasıl?"
*
*
*
"O nasıl?"
Doktor Rashta'nın nabzını yokladı. Hafifçe inlerken yüzü solgun ve terliydi ama saray doktorundan herhangi bir yanıt gelmedi.
"Rashta nasıl dedim?"
Sovieshu, Rashta'nın karnına sarılı bandajlara bakarak kendini tekrarladı. Korkunç bir durumda görünüyordu. Doktor içini çekti ve sanki onu sessiz olmaya teşvik ediyormuş gibi Sovieshu'ya baktı.
"Söyle bana!"
Sovieshu'nun sesi bağırmaya dönüştü ve doktor gözlerini kapattı.
"Majesteleri, lütfen bir süre sessiz olun. Konsantre olamıyorum."
Sovieshu geri çekildi ve kollarını kavuşturmuş halde odada volta atmaya başladı; endişe onu yiyip bitiriyordu. Çıldıracakmış gibi hissediyordu. Doktor zaten ilk muayenesinde yaralanmanın hayati tehlikesinin olmadığını söylemişti, peki neden şimdi kontrolü uzatıyordu?
Birkaç adım sonra yakınlarda duran Dük Elgy ile karşı karşıya geldi. Dük onu hafif bir gülümsemeyle karşıladı ve Sovieshu onun omzuna vurdu.
"Teşekkür ederim, Rashta'yı kurtardın."
Az önce o kadar endişelenmişti ki dükün varlığını unutmuştu.
"Sadece şans eseri oradaydım."
"Evet..."
Sovieshu başını salladı ve Dük Elgy'nin onu dikkatle izlemeye devam ettiğinden habersiz tekrar adımlamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remarried Empress (Yeniden Evlenen İmparatoriçe) TÜRKÇE ÇEVİRİ
Historical Fiction''Boşanmayı kabul ediyorum.'' Sovieshu yarı rahatlamış, yarı pişman bir ifadeyle bana baktı. Maskaralık mı yapıyordu, yoksa samimi miydi? Şu ana kadar iyi bir meslektaş ve mükemmel bir imparatoriçeydim. Hiç kavga etmemiştik; ta ki o onu getirene kad...
