Heinley asık suratla şikayet etti.
"Şimdi bunu konuşmanın zamanı değil, değil mi?"
Güzel gülümsemesi soldu, sonra gözle görülür acımasız bir şekilde başını eğdi. Ben de elimi çektim, mendilini ona geri verdim ve yerime döndüm.
"Mavi kuş McKenna mı?"
Tekrar sorduğumda Heinley sanki başı beladaymış gibi odaya baktı.
Ama sonunda daha fazla dayanamadı ve hafif bir iç çekerek şunu itiraf etti:
"Bu doğru."
Ağzım kendiliğinden açıldı. Neredeyse emin olmama rağmen yine de inanılmazdı.
Bir insanın kuş olabileceğine inanamadım...
Bu gerçekten muhteşemdi.
Ayrıca o kuş Heinley'nin astlarından biriydi.
Bu kabile gerçekten var olabilir mi?
Merakımı gizlemeden sordum.
"Peki Sör McKenna, Kuş Başlı Kabile'nin bir üyesi mi?"
Heinley sorumu duyar duymaz çılgınca gülmeye başladığından hemen cevap veremedi.
Önce Dük Elgy, şimdi de Heinley...
Alt dudağımı ısırdım ve Heinley'e baktım.
Kabilenin adını söylediğimde kulağa biraz tuhaf geldiğini biliyorum ama bu benim hatam değil ki.
Sorun ilk etapta onları bu şekilde adlandırandaydı.
"Pekala..."
Heinley kahkahasını tutmak için dudaklarını sertçe ısırdı ve başını salladı.
Ancak kendini toparlayıp yanıt vermesi yaklaşık üç dakika sürdü.
"Söylediklerin doğru ama buna böyle dememek daha iyi, Kraliçem."
"Ah, adları mı değişti?"
"Hayır, mesele bu değil. Ama bu kabile üyelerinin hoşuna giden bir isim değil."
Düşününce bu ismi onlara karşı olanlar verdi. Bunun kaba olduğunu düşündüm, bu yüzden başımı salladım ve sordum.
"O halde neden adını değiştirmiyorsunuz?"
"Ne demek istiyorsun?"
"Kuş Başlı Kabile Yerine—"
Heinley omuzları sarsılırken tekrar dudaklarını ısırdı, ben de o kabilenin isminden mümkün olduğunca uzak durmaya karar verdim.
"Bu arada Kraliçem, bu bilgiyi nereden duydun?"
"Saray büyücüsünden duydum."
"Ah, anlıyorum."
Heinley kaşlarını kaldırdı ve soğuk bir şekilde gülümsedi. Gülümsemesine rağmen ciddi görünüyordu.
Sorun nedir? Gizli miydi?
Ona endişeyle baktığımda, Heinley sanki önemli bir şey değilmiş gibi gülümsedi.
"Gizli... miydi?"
Çok endişelendim ama ona sorduğumda Heinley elini salladı.
"Kabilenin hâlâ hayatta olduğu bir sır ama kabilenin var olduğu bir sır değil."
"Kasvetli bir yüz ifaden var..."
"Yalnızca... Doğu İmparatorluğu'nda pek çok yetenekli insan var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remarried Empress (Yeniden Evlenen İmparatoriçe) TÜRKÇE ÇEVİRİ
Historical Fiction''Boşanmayı kabul ediyorum.'' Sovieshu yarı rahatlamış, yarı pişman bir ifadeyle bana baktı. Maskaralık mı yapıyordu, yoksa samimi miydi? Şu ana kadar iyi bir meslektaş ve mükemmel bir imparatoriçeydim. Hiç kavga etmemiştik; ta ki o onu getirene kad...
