Bölüm Tarihi:28.03.2024
Arayı çok uzatmadan yeni bölümü hemen yazdım. Lütfen emeğe saygı diyelim. Bölüm sonunda oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım. ♥️
Instagram hesabı: Kalemimdenhayaller ( Bana oradan ulaşabilirsiniz.)
*******
Ani kararımın sonucu ne mi olmuştu? Tam olarak karşımdaki görüntü olmuştu. Bir süredir devam eden ve maalesef ki canımı sıkan bir görüntü oluşmuştu. Küskünce kollarımı birbirine kavuşturup ona bakmaya devam ettim. Bu durum ne zaman bitecekti? Ne zaman ciddiye dönecekti? Cevap veremedim. Çaresizce sonucumla yüzleştim. Kenan, bana bakıp bakıp gülüyor. Ona şaka yaptığımı sanıyordu. Beni zerre kadar ciddiye almıyordu. Cidden anlamıyordum. Neden insanlar tarafından ciddiye alınmıyordum? Nedense herkes şaka yaptığımı sanıp gülüyordu. Annem, Güneş, Kenan ve daha nicesi... Bitmek bilmiyordu. Beni ne sanıyorlardı? Âlemin şakacısı falan mı? Yalan yok! Sinir oluyordum. Tıpkı şimdiki gibi... Bildiğin sabır savaşı veriyordum. İçimdeki kötü ses hiç susmuyordu. Sürekli bir şeyler söyleyip beni kışkırtıyordu.
"Kenan'ın yüzüne yüzüne bağır!"
"Sen beni çıldırtmak mı istiyorsun diye haykır!"
" Ya da en iyisi bir bardak dolu suyu yüzüne boşalt! Şaka mı gerçek mi bir bir görsün!"
İçimdeki ses, çok da mantıksız şeyler söylemiyordu. Yapmayı çok istediğim seçenekler sunuyordu. Bunun gibi bir sürü düşüncem vardı. Ama yapacak ortam yoktu. Ne bu anı mahvedebilirdim ne de planımdan vazgeçebilirdim. Az daha sabır göstermem gerekiyordu. Bunun farkındalığıyla hareket ettim. Sakin olmaya özen gösterip ona doğru seslendim.
"Kenan..."
Cevap gelmedi. Çünkü beyefendi kendince eğlenmekle meşguldü. Keyfine diyecek yoktu.
"Komik bir şey mi söylüyorum?"
"Evet!" dediğinde sabrın son doruklarında oyalandım.
"Bence hiç komik değil. Bu kadar gülünesi bir şey de değil. Abartıyorsun."
"Benim tarafımdan tam olarak öyle Nil! Beklemediğim bir anda beklenmeyen bir yerden gelen şakaydı. Ama güzeldi. Çokça güldürdün." dedi. Onun bu hâline daha fazla dayanamadım. Sesli bir şekilde iç çektim. Ha yalancı çoban ha ben... Kimse bana inanmıyordu. Her lafıma gülüyorlardı. Ne diyebilirdim ki? Allah sonumuzu benzetmesindi. Böyle yumuşak kalırsam inanacak gibi değildi. Daha ciddi kalmaya çalıştım. İnadına sesimi yükselttim.
"Şaka yapmıyorum Kenan. Keyfin bozulacak ama ortada bir şaka yok. Seninle bir konuyu konuşmaya çalışıyorum. Tabii gülmeye ara verirsen. Neden olmasın?" dedim. Yüzündeki tebessüm yavaşça silindi. Şükür! Kendine geldi.
"Ciddisin." dediğinde hızla baş onayı verdim.
"Hele şükür! Sonunda anlaştık." dedim. Susup bana baktı. Ben de mecburen yalanla doğruları karıştırdım. Ortaya bir hikâye çıkardım.
"Bir arkadaşım seni çok beğendi. Görür görmez etkilendi. Hani filmlerde olur ya... İlk görüşte etkilenme... Kız da aynen onu yaşadı. Sonra da bana seni sordu. Bekâr olduğunu öğrenince de tanıştırmamı istedi." dedim. Ama Kenan da hiçbir heyecanlanma belirtisi göremedim. Adam hiç sevinmedi. Bu iyi bir şey miydi? Kötü bir şey miydi? Kararsız kaldım. Yine Kenan'ın şüpheli yanını ortaya çıkardım. Art arda soruları dizdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVLENMEYE BAK (BİR MİRAS MESELESİ)
General FictionSize kendimi tanıtmanın zamanı geldi. Ben Nil. Yıllardır atanma mücadelesi veren edebiyat öğretmeni, ailenin tek işsizi, belki de en beceriksizi... Bugüne kadar ne atanma işlerinde ne de gönül işlerinde umduğumu buldum. Ablamın ve ağabeyimin başarıl...