On Bir

1.1K 55 89
                                    


"Kanının tamamen temizlenmesi bir hafta sürecektir ama kendini hızlı toparlayacağına eminim, maşallah çok güçlü bir bağışklığı var." 

Aras abim bizim salakları eve bıraktıktan sonra gelmiş ve Deniz'in tahlil sonuçlarını incelemişti. 

Deniz bir saat kadar önce uyanmış, sonra yeniden uyumuştu.

Devrim ilk hâline göre çok daha iyiydi. Gülden teyze ve Teoman amca da abimin sözlerinden sonra rahatlamıştı.

"Asal kızım saat çok geç oldu annenler merak eder, hadi eve git sen de artık." Gülden teyzenin konuşmasıyla başımı salladım. "Yok Gülden teyze olur mu öyle şey? Buradayım bu gece." dediğimde Devrim atladı lafa, "Sevgilim, burada kalmanın hiçbir manası yok şimdi git sabah bize gelirsin, yoruldun sen de." dediğinde başımı salladım. "Hayır ya, sizi burada böyle yalnız mı bırakayım?" dediğimde Devrim başını salladı. "Ne yalnızı Asal, hadi git sen." dediğinde nedenini anlamadığım bir şekilde kırılmıştım.

"Abim doğru söylüyorlar, hem babamlar biraz sinirlendi haber vermediğin için. Merak etti hepsi seni." dediğinde kafamı salladım ve "Peki." deyip oturduğum koltuktan kalktım.

"Hadi iyi geceler o zaman." dedik ve odadan çıktık abimle birlikte.

"Asal, balım. Alışık değilsin biliyorum ama saat geç olduğunda bize nerede olduğunu söylemen gerekir çünkü biz seni merak ediyoruz." dediğinde başımı salladım. "Tamam, bir daha olmayacak."

"Güzel o zaman hadi eve gidelim artık." dediğinde onu durdurdum. "Abi ben çok açım ya, kokoreç yemeye mi gitsek?" dediğimde saate baktı. "Bu saatte kokoreç?" dediğinde kınayarak ona baktım. "Kokoreçin saati olmaz abi." dediğimde gülerek işaret parmağıyla burnuma vurdu ve kafasını sallayarak hastanenin çıkışına doğru yürüdü.

                                                        ⭐⭐⭐

"Abi, abi,abi,abi,abi,abi,abi. Hadi abi uyan artık." bir saattir Alaz abimin başında zıplayıp onu uyandırmaya çalışıyordum ama o uyanmamakta karalıydı.

"Abi, hadi ab-" bir anda kolumdan tutup beni yatağa çekmesiyle ağzımdan minik bir çığlık kaçtı. "Çok konuşuyorsun ha sen." dediğinde kaşlarım havaya kalktı. "Öyle mi Alaz Bey? Pekâlâ ben gidiyorum." deyip yataktan kalkacaktım ki daha da sıkı sardı beni. "Bırakmam, izin vermem bir daha gitmene." dediğinde gülerek ona döndüm. Kollarımı boynuma dolayıp başımı boyun girintisine soktum. Abim tarçın kokuyordu, buram buram tarçın. Huzur kokuyordu sanki. Bu his öyle uzaktı  bana, yaşaması öyle garip geliyor ki.

"Abi annem kahvaltıya çağırıyor bu arada." dediğimde gözleri açıldı bir anda. "Annemi kabul mü ettin sen?" dediğinde gülerek başımı salladım. "Aile, yanında huzurlu olduğunuu yermiş. Ben sizin yanınızda çok mutluyum, çok huzurluyum. Uzatmaya gerek yok artık, biz yeterince geç kaldık zaten." dediğimde gözlerinden öyle bir bakış geçti ki tarif bile edemem. 

"Hadi kalkalım da sultanımızı kızdırmayalım." dediğinde gülerek yataktan kalktım. 

Beraber aşağı inip yemek odasına gittik. "Günaydın, Karaca ailesi." dediğimde hepsi sırayla günaydın dedi. Babamın "Afiyet olsun." demesiyle herkes yemeğe başladı. Annemin önündeki börekler bana gülümsüyordu. 

"Anne böreği uzatır mısın?" dediğimde masada kısa süreli bir sessizlik oldu. Ta ki annem sessizliği bozana kadar. "Bizi kabul ettiğin için teşekkür ederim Asal'ım." dediğinde sadece tebessüm ederek baktım ona.

Değiştirilen GerçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin