Yirmi İki

318 34 15
                                    


"Bana bak, öldürüp kıyma makinesinde çekerim seni. Sonra o kıymayı sokak köpeklerine yediririm görürsün!" diye bağırdığımda salondaki herkes bana bakıyordu.

"Sevgilim niye böyle yapıyorsun, kız yurtdışından gelmiş yer bilmez iz bilmez, ortada mı kalsın?"

Hasbinallah!

"Kalsın lan, kalsın bana ne? Biz şuan neden elin kızı yüzünden kavga ediyoruz?"

"Olay çıkartan sensin, neden böyle davranıyorsun onu da anlamıyorum ki. Kız ortaokuldan arkadaşım-"

"Zamanında sana aşık olan arkadaşın! Bana bak oğlum, o kızla herhangi bir şekilde iletişime geçersen, bir de üzerine buluşursan kendini ölmüş bil!" dediğimde Ayaz abim de Aras abim de heyecanla bana bakıyordu.

"Asal, kızla konuştuk o kadar. Eskide ortaokulda kalmış bir mevzu, sence kız hâlâ beni seviyor mudur? Saçmalama Allah aşkına!"

"Gavat mıyım lan ben?"

"Asal saçmalamaya başlıyorsun."

"Siktir git, arama bir daha sakın beni!"

"Asa-" diyemeden telefonu yüzüne kapatıp telefonu koltuğa fırlatıp Ayaz abimin üzerine atladım. "AAAAAAA!" diye bağırdığımda irkilerek sıçradı.

"Yavrum ne oluyor?" diye soran Araz abimle Ayaz abimin kucağından kalkıp odanın içinde volta atmaya başladım.

"Gavat yerine koyuyor beni, görecek o öldürüp kıyma makinesine atacağım onu!" dediğimde hepsi korkarak bana bakıyordu.

"Abim sakin ol, otur anlat bi' ne oldu?" diye sorduğunda tekli koltuğa oturup dizimi titretmeye başladım.

"Ortaokulda bir arkadaşı vardı Melisa diye, kızla normalde yakın arkadaşlardı sonra kız kendisinden hoşlandığını söyleyince aralarına mesafe girdi. Kız yurt dışında okudu liseyi, şimdi geri geliyormuş. Devrim efendi de diyor ki bizde kalacak. Bok kalır! İkisini birlikte atarım kıyma makinesine!" dediğimde Ayaz abim gözlerini kısarak bana baktı. "Kızım niye mağaradan kaçmış gibi davranıyorsun, ortaokulda olan mevzu-"

"Ne mağarası be! Sevgilimden hoşlanıyor kız, buluşturur muyum ben ikisini? Bir de evinde kalacakmış, koynuna girsin bir de!"

Sinirden kendimi yiyeceğim ya, adama bak resmen aynı evde kalacağım diyor ya!

"Şimdi sen söyle bana, senin sevgilin gitse bir başka adamın evinde hem de zamanında kendisinden hoşlanan bir adamın evinde kalsa-" cümlemi tamamlayamadan sinirle konuştu.

"Olur mu lan öyle şey, gavat mıyım ben?!"

"Hah! Noldu, az önce bana öyle demiyordun?"

Kafasını aşağı yukarı sallayıp onayladı beni, "Tamam haklısın."

"Haklıyım tabii!"

Ayağa kalkıp az önce fırlattığım yerden telefonumu alıp Devrim'i aradım.

"Yarım saat içerisinde attığım konuma geliyorsun, anlaşıldı mı?"

"Tamam geliyorum hemen."

Telefonu yüzüne kapatıp bizim eve yakın bir kafenin konumunu ona attım.

"Ben gidiyorum, bakayım, konuşayım bir."

"Bana bak Asal, sakin sakin konuş. Sıkıntı çıkacağını hissedersen hemen beni arıyorsun."

Değiştirilen GerçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin