On Dört

870 49 54
                                    

Bölüm Şarkıları;

Duman-Bu Aşk Beni Yorar

Onur Can Özcan-Yaramızda Kalsın

TNK-Yine Yazı Bekleriz

Seksendört-Aklımı Geri Ver

*Yazandan*

Asal'ı depodan çıkarttıktan sonra Saygın Karaca ve Araz hastaneye götürmüştü. Yavuz ile ise Barlas ve Alaz ilgilenmişti. Kurşunlardan boynuna çok yakın bir yere gelmesine rağmen ölmemişti, şuan yoğun bakımdaydı.

Manolya Karaca kızının bulunduğunu öğrenince evi birbirine katmış ve onu hastaneye götürmek istemeyen oğullarına karşı çıkmıştı. Oğulları annesinin dayanamayacağını düşündüğü için Manolya Hanım'ı götürmek istemiyordu. Fakat Manolya Hanım buna tabii ki de izin vermemişti.

Sonuç olarak kazanan Manolya Hanım olmuştu ve şuan hepsi Asal'ın yanındaydı.

Hepsinin de gözleri kızarıktı. Manolya Hanım ise eşine sarılmış bir şekilde sessiz sessiz ağlıyordu.

Kolay değildi bu yaşananlar hiçbiri için, henüz yeni kavuşmuşken birbirlerine bu yaşananlar çok ağır geliyordu. En çok da Asal için zordu, henüz 17 yaşında olmasına rağmen başına gelmeyen kalmamıştı.

Odaya giren Oğuz ile tüm bakışlar ona dönmüştü. Oğuz, Aras'ın en yakın arkadaşlarından biri aynı zamanda hastanenin en başarılı doktorlarından biriydi. "Oğuz, Asal nasıl? Herhangi bir sorun var mı?" diye sordu direkt Aras. Oğuz gülümseyerek başını salladı. "Ciddi bir sorun yok çok şükür. Sadece uzun süre aç ve susuz kaldığı için vücudu zayıf düşmüş, ayrıca sanırım çok uzun süre soğuk bir yerde ıslak bir şekilde kaldığı için vücut direnci baya düşmüş. Vücudundaki yaralar için krem yazdım, kullandığı sürece kalıcı bir iz oluşmaz. Birazdan uyanır zaten, serumu bitince çıkışını yapabilirsiniz." 

Oğuz'un konuşmasının bitmesiyle hepsi derin bir nefes almıştı.

Aras, "Sağ ol kardeşim." dediğinde Oğuz, "Geçmiş olsun tekrardan." dedi ve odadan çıktı.

"Dokunma bana pislik herif, çek elini üzerimden. Git, Git! Bırak beni dokunma beni." 

Asal'ın sayıklamasıyla hepsinin başı yeniden Asal'a dönmüştü, rüya görüyordu şuan.

 Aras hemen yanına gitti, Asal'ın boynuna yapıştırdığı ellerini ayırdı. Kardeşinin saçlarını okşayıp sakinleştirmeye çalıştı. "Şhhh, geçti abicim. Sakin ol, sorun yok, o burada değil sana zarar veremez. Bak herkes burada, uyan hadi, sakin ol." diye Asal'ı saakinleştirmeye çalıştığında Asal gözlerini aralamış ve ellerini tutan elleri itmişti. 

Nefes nefese bağırarak konuştu. "Dokunma bana, dokunma!" dediğinde Aras'ın gözleri doldu. Aras, "Abicim, bak beni. sorun yok, kimse zarar veremeyecek sana bir daha." dese de Asal kendini kaybetmiş gibi başını iki yana sallıyordu. "Katil oldum ben, dokundu bana, mecbur kaldım. İstemedim ben. İstemedim ben." diye sayıklıyordu sadece.

Manolya Hanım'ın ağlamasının şiddetlenmesiyle Saygın Karaca eşini sakinleştirmek adına odadan çıkarttı.

Asil de Asal'ı o halde görmeye daha fazla dayanamadı ve kendini odadan dışarı attı.

"Abim nerede? Abim gelsin, abimi istiyorum ben. Abim gelsin." diye sayıklamaya devam etti Asal. Aynı zamanda da ağlıyordu, gözünden yaşlar durmadan akıyordu.

Değiştirilen GerçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin