On yedi

758 54 49
                                    

Bölüm şarkıları,

Kahraman Deniz - Lapa lapa 

Onur Can Özcan - Yalnızlığın ezgisi

MaNga - Işıkları söndürseler bile

Hep beraber sahile gelmiş, çekirdek kola yapıyorduk. Hava karamak üzereydi, gök kızarmıştı. Şuan çok güzel gözüküyordu.

 "Kız Asal, siz bu Devrimle nasıl tanıştınız" Hakan'ın sorduğu soruyla odağımı denizden çekip ona verdim. "Sahilde tanıştık biz, ben yine bir gün almış gitarımı şarkı söylüyordum. Geldi yanıma ben gidene kadar dinledi beni, sonra yavaş yavaş her defasında gelmeye başladı. Ben de dedim bunun derdi ne çektim konuştum azarladım çocuğu, sonra tanıyınca öğrendim nasıl güzel bir kalbi olduğunu." dediğimde Asil'in mırıldanması ilişti kulaklarıma, "Kalbimi sikeyim onun." tepki vermeden çekirdek çitlemeye devam ettim.

  "Eee, yok mu bana yenge ya, sizin yok mu bir sevdalınız?" dediğimde Haktan çapkınca gülümseyip konuştu, "Yavrum tek çiçekle koca bahar geçer mi? Biz ciddi ilişki adamı değiliz." dediğinde kınayarak ona baktım. Ardından dönüp Asil'in koluna bir tane yapıştırdım. "Bana bak, eğer sen de bunun gibi pezevenk olursan boğarım seni!" diye bağırdığımda ağlayarak bana baktı. "Lan pezevenk bu, dayağı niye ben yiyorum?" diye sorduğunda omuz silktim. "Ben önlemi önceden alayım da." dediğimde güldü. 

"Ay öf, ben çok sıkıldım. Bir şeyler yapalım ya!" diye yakınan Hakan'a çekirdek tükürdüm. "Götünde kurt mu var lan senin, otur işte oturduğun yerde." diye azarladığımda mızmızlandı.

"Ya Asal, Hakan doğru söylüyor bir şeyler yapalım." Asil'in de Hakan'a hak vermesiyle, Haktan da onlara katıldı. "Hadi, lunapark'a gidelim. On beş dakikalık yol zaten buradan." dediğinde bu fikir hoşuma gitmişti. Lunaparkları severdim. 

Yerden destek alarak oturduğum yerden kalkıp üstüme yapışan kumları silkeledim ve üzerimi düzelttim. "Tamam hadi kalkın, gidelim." dediğimde hepsi ayaklandı ve beraber lunaparka doğru yürümeye başladık. Sahille lunapark arası çok kısa bir mesafe vardı zaten, o yüzden hemen vardık.

"Ben gidip kartları alayım, sonra karar veririz neye bineceğimize." Asil'i onayladığımızda yanımızdan uzaklaşıp bilet gişesine gitti ve sıraya geçti. Dönüp lunaparka baktığımda dönme dolaba gözüm takıldığında, yüzümde benden habersiz bir gülümseme oluştu. "Hayırdır, ne gülüyorsun kendi kendine. Delirdin mi kız?" 

Hakan yine her zamanki gibi kendi içimdeki romantik anımı bozmuştu.  

Göz devirip ona döndüğümde konuştum. "Sen ne kadar boş boğaz bir adamsın ya?" dediğimde sahteden ağladı. "Oha, ne kadar kırıcısın Asal. Haktan bir şey yap, bu kız beni çok pis zorbalıyor." deyip Haktan'ın arkasına saklandığında Haktan dirseğini, Hakan'ın karnına geçirdi. Hakan iki büklüm olurken Haktan konuştu. "İbne gibi davranma sikmeyeyim seni!" dediğinde Hakan ikimizden de uzaklaşıp gözlerini kısarak bize baktı. 

Parmağını sallaya sallaya konuştu. "Siz iki pis zorba benim üzerimde egonuzu tatmin edemeyeceksiniz!" dediğinde sol elimi aşağıda 'nah' yapıp sağ elimin işaret parmağını onu işaret edecek şekilde konumlandırıp sırıtarak konuştum. "Bak burda ne var?" dediğimde habersizce başını eğip baktığında gözlerini devirdi. 

"Daddy's home!" Asil bağırarak aramıza girdiğinde omzuna geçirdim bir tane. "Sen, gidip daddy kitapları mı okuyorsun wattpadden lan! Babacık geldi ne?" diye sorduğumda başını eğip küçük Emrah bakışları attı. O konuşmadan Hakan konuştu, "Bu pis kız hepimizi zorbalıyor Asil'im" diye sızlandığında daha fazla dayanamadım bunlara.

Değiştirilen GerçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin