Bölüm 9: Ateşi Getiren

33 3 3
                                    

  Planımızı uygulamak üzere Nixie'nin yanından ayrılmamın üzerinden kısa bir süre geçmişti. Üzerimdeki stresi atmanın umuduyla birkaç büyük adım atmaya başladım. İlk önce Xaviera'nın yanına gidecektim, onu alt etmemiz için itaatkâr tavrımı zedelememeliydim.

  Odasının önüne vardığımda göğsüme dolan havayı seslice üfledim. Kapıya parmaklarımın eklem taraflarını hafifçe birkaç defa vurduğumda gelen sert ses kulağımı tırlamarcasına rahatsız etti beni.

  "Gir!" diye kükredi. Omuzlarımı geriye atarak esnetmemle ellerim kapının kolunu buldu. Odaya itaatkâr tavrımla giriş yapmamla elleri uzun saçlarında olan adamı gördüm.

  Ellerini saçlarında tararcasına gezdiriyordu. Böylesine sert bir adamın bunu yapması oldukça sıradandı. Dudaklarımı birbirine bastırarak gelen gülme hissini engellemeye çalıştım.

Ellerimi önüme aldım, hızla bir selam vererek yanına ilerledim. "Lordum," adeta cıvıldadım. "Beni emretmişsiniz, ne isterseniz emirinize amadeyim."

Sözlerime ve tavrıma karşılık dudağının kenarı muzipçe kıvrıldı. "Leydi Lavin," ismimi dudaklarında duymak benim için bir ıstıraptı. "Bugün Kraius krallığının yeni dükü seçilecek, ki bunu da siz yapacaksınız."

"Affedersiniz lordum, anlayamadım." Diyerek mırıldandım. Benden düküm olarak onu seçmemi isteyecekti, bunu anlamıştım. Fakat salak ayağına yatmak her zaman daha mantıklıydı. Düşmanının seni hafife almasını sağlayacaktı bu şekilde.

Sabırla başını sallayarak, "Diyorum ki leydim," aniden kaşları çatıldı. "Beni seçeceksiniz!"

Ona karşı çıkarak sinirlenmesini sağlamayacaktım. Şu an alınması gereken bir intikam vardı ve bu bekleyemezdi. Gözlerimi birkaç kez anlamışçasına kırpıştırarak başka bir sorun olup olmadığını sordum.

"Benimle gelin leydim, seçimler birazdan başlayacak." Büyük bir kahkaha patlattı. "Geç kalıp beni dükünüz yapma şerefini kaçırmak istemezsiniz değil mi?" diye bir soru yöneltti, tek kaşını kaldırarak.

  Oturduğu yerden kalkarak yanıma süzülmesini izledim. "Tabii ki lordum, haydi gidelim." dedim.

  Xaviera kapıya fırladı, kapıyı araladı, "Buyurun leydim, önden geçin." Diyerek kıvrılarak önümden çekildi. Atik hareketlerle kapıdan geçtiğimde arkamı döndüm.

  O da hızla kapıyı çarparak çıktığında uzun, şekilsiz anahtarı kapı deliğine sokarak kilitlemesini bekledim. Xaviera avuçundaki anahtarı giydiği uzun botlarının içine bıraktı. Bunu zihnimin bir köşesine kaydetmiştim.

  Başını kaldırdı, gözlerinin parıltısı gitmemiz gerektiğini söyler gibiydi. Bunu başımla onayladım, saray salonuna doğru yola koyulduk. Yol boyunca konuşmayı tercih etmeyerek gözlerimi Xaviera hariç başka yerlerde gezdirdim.

Umursamazca soluğunu bıraktı, "Leydim," diye fısıldadı. "Dükünüz olarak beni seçtiğinizde artık birlikte kalmamız gerekecek." Koyu mor gözleri adice bakıyordu.

Bunun hakkında bir kural olduğunu hatırlamıyordum, hatta olduğunu da sanmıyordum. Buna itiraz etmeyecektim. Nixie ile yaptığımız plan işe yarayacak olursa Xaviera ile aynı odada kalmak zorunda kalmayacaktım. Doğrusu, Xaviera kalmayacaktı...

Yüzüme zorla bir gülücük kondurarak, "Ah, lordum!" Diye haykırdım. "Bunu çok isterim."

Muzipçe kıkırdadı. "Urienla birlikte kaldığınız odanın uygun olacağını düşündüm." Ağır adımlarını sarayın salonuna girmek için kullandı.

Düşes KatliamıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin