Bölüme başlamadan önce ufak bir ricam olacak, eğer kitabımı okuyor ve beğeniyorsanız lütfen oylayıp yorum atar mısınız?? Şimdiden çok teşekkür ediyorum iyi okumalarr.
21.BÖLÜM: GÜNAHLAR VE ZAAFLAR
Can yanması nedir? Bir can yalnızca fiziksel olarak mı yanar? Yakmak için önce ateşlerin içerisinde kavrulup, küllerin kalana dek yanmak mı gerekir? Bir can sadece fiziksel olarak yanmaz. Bazen bir can öyle yanar ki, bunun fiziksel bir acı olmasını en içtenlikle dilersiniz. İnsanı hem doğrular hem de yanlışlar yakar, külleri kalana kadar.
Beni yakan doğrularım olmuştu. Duyduğum cümleyle çevremdeki her ses boğuk bir uğultu olarak geliyordu kulaklarıma. 'Annenin aslında gerçek annen olmadığına da mı?' Kulaklarımda yankılanan bu cümle beni andan sildirmek için uğraşıyordu. Gerçeklik algımı yitirmiş, kendime gelmek için uğraşıyordum. Ama ben hiç kendimde olmadım ki. Hiçbir zaman kendime ait olamamıştım. Parmağı kanayan herkese koşan biriyken, ruhum adeta bedenimin istilasından kurtulduğunda kimsem yoktu. Her nesne, her ses, her duygu sanki bu anda değilmiş gibi hissettiriyordu. Olduğum yere kenetlenmiş, duyduğum cümleyi hazmetmeye çalışırken bir peşi sıra bir cümle daha geldi. "Yolun sonundasın Sedef. Artık gerçeklerden kaçamayacaksın."
Kaçamayacağım, diye tekrar ettim içimden.
Korkar adımlarla arkama döndüm. Ona zayıflığımı belli etmemek için gözlerimin dolduğunu gizlemeye çalışıyordum. "Ne saçmalıyorsun sen?"
Sinir bozucu bir gülüşle yanıma yaklaştı. "Söyleyeceklerimin hiçbiri saçmalık değil. Eğer sakince beni dinlersen her şeyi öğrenmiş olacaksın." Sesindeki bıkkınlık, onu da bu sürecin yorduğunun göstergesiydi. Gözleri anlamsız bir şekilde şefkat doluydu.
Bıkkınlıkla nefes vererek ellerimi saçlarımın arasından geçirdim. "Ne söyleyeceksen söyle!" Zafer almış gibi gülümsedi ama bu gülümseme acıyla yüklüydü. "Annen olarak gördüğün Berna Güneş aslında senin gerçek annen değil."
Alayla sırıttım "Ne saçmalıyorsun sen? Bu tavrıma sinirlenmiş olacak ki burnunun kemerini sıktı. "Beni alaya alma. Çünkü senin için uğraşan tek kişi benim."
"Anlat o zaman, anlat ki saçma olmadığına emin olayım." dedim. Sesim deponun soğuk duvarları sayesinde yankılanmıştı. Kafasını salladı "Sözlerimi bölmeden beni dinle!" diyerek uyardığında bu kez kafa sallayan ben olmuştum.
"Annen sandığın Berna Güneş, yıllar önce seni gerçek annenden kopardı. Annen, baban Cem Güneş ile evlendikten sonra test yaptırdı ve kısır olduğunu öğrendi. Bunu gururuna yediremedi çünkü anne olmayı her şeyden çok istiyordu. Aslında belki tüp bebek tedavisi ile bir çocukları olabilirdi ama annen bunu seçmedi. O seni annenden ayırmayı seçti. Senin gerçek annen fakir bir kadındı. Eşi doğumdan 3 hafta önce ölmüştü. O ölünce de maddi sıkıntılar yaşamaya başlamıştı. Evde tek çalışan eşiydi çünkü. Hastaneye bile gitme şansı olmadan bir gece izbe bir sokakta doğurdu seni. Annen seni bu imkansızlıklar içinde zor da olsa büyütmeyi başardı. Annen bu süreçte çalışmaya başlayıp bir yandan da işleri düzene sokmayı başarmıştı. Sen 1 yaşına geldiğinde annen seni bebek arabasında gezdirirken, Berna Güneş hiç çekinmeden ve korkmadan seni kaçırmıştı. Annen seni yıllar boyunca her yerde aradı. Senelerce İstanbul'un her bir metrekaresini köşe bucak kontrol etti. En sonunda bulamayınca öldüğünü düşünerek aramayı bıraktı. O sırada annen sandığın kadın seni iyice benimsemeye başladı. Hatta biliyor musun? Sana Işıl ismini o verdi. Normalde senin adın Sedef'ti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAHTIMIN BEYAZI (ASKIDA)
Teen Fiction"Çünkü aşk gelmeyeceğini bile bile aynı limanda aynı gemiyi beklemektir." BAHTIMIN BEYAZI adıyla yazılan ilk hikayedir. 06.01.2024 Kitaptaki tüm ögeler hayal üründür, gerçek kurum ve kuruluşlarla kesinlikle ilgisi yoktur.