24.BÖLÜM: YARALI BİR KIZ ÇOCUĞU

17 4 24
                                    

Merhabalarrr uzun bir aranın ardından sizlerleyimm. Bölümler biraz geç geliyor bunun için özür dilerim ama çok meşgulüm artı olarak bir kaç tane taslakta kitap yazıyorum tamamlayınca yayınlamaya başlarımm. Oy ve yorumlarınızı bekliyorumm

He bir de şey diyeceğimm. Beni gt kitabı yapıp paylaşabilir misiniz artmak yerine sürekli düşüyorum da. Paylaşırsanız şimdiden teşekkür ederimm.

Bölüm Şarkısı;

Kalben-Yara
Sertab Erener- İncelikler

Keyifli okumalarr❤️🙋‍♀️

******

24. BÖLÜM : YARALI BİR KIZ ÇOCUĞU

Çürümüş bir mahzenin rutubetli duvarlarında özgürlüğünü bekleyen bir mahkûm gibi hissediyordum. Küçücük pencereden aydınlığı görüp ona ulaşamıyormuş gibiydim. Eğer o ışığı güzel günler olarak düşünecek olursak, o küçücük ışığa ulaşmak için içimde bir umut kırıntısı dahi taşımıyordum.

Ortada bir cinayet, bir katil bir de yaralı insan vardı. Cinayete kurban giden kişi her ne kadar sahte de olsa amcam dediğim insandı. Katil olan kişi en şüphelendiğim ve bu hayatta her ne kadar gerçekleri görmemi sağlasa da ondan nefret ettiğim kişi yani Selim değildi. Yaralı insan da 17 yıldır taşıdığım bu ruh ve bedendi.

Ruhu yaralı olan bir bedeni taşıyordum. Peki ruh yaralıysa bedenin sağlam olmasının ne anlamı var ki?

Ruhum yok olmuşsa bedenimin var olması benim ne işime yarasın?

Etraftan son hızda gürültülü bir şekilde geçen arabalar, arada bir basılan kornalar, şehrin trafiğinde gidecekleri yere ulaşmak için oradan oraya koşuşan yayalar zihnimin içine işliyordu. Selim ile beraber kaldırım taşına oturarak sessiz bir şekilde bu koşuşturmayı izliyorduk.

Elimdeki belleğin sahibi Selim olsa da amcamın katili o değildi buna kesinlikle emindim. Hem benimle konuşup hem de amcamı öldüremezdi. Bu ihtimali kafamdan sildiğimde ise geriye hiçbir iz kalmıyordu. Katil Selim değilse kimdi?

Omzuma elini koyan kişiyi umursamadım. Bana destek olmak istercesine omzumu sıvazlıyordu. Aramızdaki sessizliği bozarak konuşmaya başladı. "Sedef, biliyorum yaşadıkların hiç kolay değil ama amcan ölmüşse bunun illaki bir sebebi vardır. Kimse kimseyi durduk yere öldürmez. Hem seni kandıran bir insan için fazla üzülmemelis-" Hızla sözünü kestim. "Bana bak Selim! Eğer bir daha amcam hakkında en ufak bir laf edersen seni öldürürüm emin ol. Her şeyimi kaybedeceğimi bilsem bile yaparım bunu!"

Derin bir nefes alarak ayağa kalktı. Sesi az öncekinin aksine sinirli çıkıyordu. "Sedef, emin ol ki amcan masum bir adam değildir. Onun hakkında bir şey bilmiyorum ama durduk yere kimse kimseyi öldürmez. Amcanın senin evinde olduğunu öğrenecek kadar araştırmış birisi eminim ki nedensiz bir şekilde öldürmez. Bunun farkında olabilecek kadar mantıklı düşün lütfen" Diyerek gitti.

Söylediklerinin bir nevi doğru olmasına bir küfür savurdum. Amcamın garip tavırları son zamanlarda benim de dikkatimi çekmeye başlamıştı. Bu aralar üzerinde bir tedirginlik dalgası hakimdi. Kesinlikle başka bir dolaplar dönüyordu. Tavırlarının bir anda bu kadar değişmesi, sonrasında cinayete kurban gitmesi sıradan şeyler değildi.

Oturduğum soğuk kaldırım taşı vücudumu üşütmeye başlamıştı. Ama ruhum bedenimden daha soğuktu.

"Işıl neden burada oturuyorsun?" Duyduğum cümleye sinirlendim. Histerik bir şekilde gülerek sinirle ayağa kalktım. "Işıl mı? Işıl kim? Sedef'im ben Sedef!" Bu şekilde sayıklayarak bağırıyordum. Dışarıdan beni gören birisi kesinlikle beni şizofren sanardı.

BAHTIMIN BEYAZI (ASKIDA) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin