25.BÖLÜM: KAHRAMAN

6 2 0
                                    

YİNE BEN YİNE BEN YİNE BENN!!

Evet şükür ki bölüm attım. Artık bölüm yazmaya üşeniyorum çünkü okuyan falan yok☹️

Ama yine de yazmaya devam etmeye çalışacağım. Bolca oy ve yorum bekliyorumm

Bölüm şarkısı ;

Dedublüman- Günü Gelir

Keyifli okumalar🌸❤️

* * *

25. BÖLÜM: KAHRAMAN

Artık yaşadığımdan bile emin değilim. Sadece nefes alıyordum. Aldığım bu nefesin bir gün sonumu getirmesini ummaktan başka hiçbir şey de yapmıyordum.

Elimdeki gömleği hemen aldığım yere fırlatarak hızlı adımlarla banyodan çıktım. Ozan'ın şaşkın bakışlarını umursamadan kapıyı çarpıp çıktım. Koşuyordum nereye gittiğimi bile bilmeden. Sadece uzaklaşmak istiyordum. Dakikalar sonra kendimi sahilde bulmuştum. Yavaş yavaş düşüncelerimin arasında kayboluyordum.

Beni bir kaç gündür arayıp sormaması... Banyosunda bulduğum kanlı gömlek...

Aslında amcamla gayet iyi anlamışlardı. Cinayeti onun işlememiş olma ihtimali vardı. Belki de ondan şüphelenmem bile saçma ama bu sıralar uçan kuşa bile şüpheyle yaklaşıyordum.

Kolumun sertçe çekilmesiyle olduğum yerde durdum. Tam da tahmin ettiğim kişi karşımdaydı. Şaşırmış gözleriyle bakıyordu yine. "Işıl ne yapıyorsun sen, nereye gidiyorsun?"

Sorularını art arda sıralamıştı fakat benim hiçbirine cevap verecek mecalim yoktu. Omuzlarımdan tutarak beni salladı. "Kendine gel Işıl neler oldu sana?" Gözlerindeki şaşkınlık yerini korkuya bırakmıştı.

Solgun dudaklarımı yalayarak konuşmaya çalıştım. "İyiyim ben, rahat bırak beni"

Ozan kolumdan tutarak "İyi falan değilsin sen! Ne olduğunu anlat lütfen" dedi.

Boğazımı temizledim "Sana tek bir soru soracağım bana dürüstçe cevap ver."

Onaylarcasına başını salladığında ben de sorumu sordum.

"Amcamı sen mi öldürdün?"

Gözleri fal taşı gibi açılmıştı. "Amcan öldü mü?" 

Yok ya ben keyfimden soruyorum!

"Evet amcam öldü, sen iki gündür beni merak edip arayıp sormadın! Ve tüm bunların üzerine banyoda kanlı bir gömlek bulunca senden şüphelenmemek elde değil!"

Şaşkınlıkla bana bakıyordu. Benden bunu duymayı beklemiyordu. "Işıl sen nasıl benden şüphelenebilirsin? Anlıyorum acın var ama benim kimseyi öldürmeyeceğimi bilmen gerekirdi" Sesinde bariz bir hayal kırıklığı vardı.

"Özür dilerim" bunu fısıldayabilmiştim yalnızca. "Kafam yerinde değil bu aralar" Yürümeye başladığım sırada Ozan bana sımsıkı sarıldı.

"Her şeyi anlat, acını dindiremesem de unutturabilirim"

Başımı omzuna koyarak ağlamaya başladım. Bu aralar yaptığım klasik bir olaydı ağlamak.

BAHTIMIN BEYAZI (ASKIDA) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin