6. Bölüm: Hisler.

454 51 2
                                    

"Son arzun nedir? Diye
Gelip de bana sorsalar
Gözlerime bakıp da
Her şeyi anlasalar..."

- Nilüfer-Son Arzum.

~🤍🫀~♪

"Anne, olmuş mu?" Tane oldukça boş bir bakış attı kızının elinde ki topa, ama yinede hevesini kırmamak için gülümseyip kafasını salladı. "Çok güzel olmuş anneciğim'de, biraz şey olmamış mı..?"

İlay elinde ki mantı ama top olmuş mantıyı inceledi. Ona göre gayet güzel olmuştu. "Ne olmamiş?"

"Yamuk biraz sanki."

İlay bir elinde ki mantıya, bir de annesinin yaptığı mantılara baktı. Bir kere onun kisi en güzeliydi, annesi yamuk yapmıştı, dedi içinden.

Ardından ise biranda avucunun içinde ki mantıyı ağzının içine attı ve yedi. Tane hemen öne doğru atıldı, "İlay! Çiğ o, yenmez!" Çok geç kalmıştı ama küçük kızı çoktan yutmuştu. Sırıttı annesine masum masum. Tane bu görsele birşey diyemedi. Sadece "ama karnın ağrır çiğ yersen. İlk önce pişirelim yeme," dedi hafif azarlar bir tavırla.

İlay televizyon'da yengesinin izlediği bir yemek programında mantı açtıklarını görmüştü, ve fazlası ile ilgisini çekmişti. Annesi ve babası görevden gelir gelmez ise annesinin bacağına yapışmış ve 'mantı' demişti. Tane'de bir saat sonra kendini mantı açarken bulmuştu.

İlay annesinin kestiği yerlerden küçük bir kareyi önüne aldı. Ardından ise kaşıkla kasenin içinden, o hamur kadar beş hamura yeticek kıyma aldı.

Döktü hepsini o minik hamura. Tabii doğal olarak hepsi taştı masaya yayıldı. Bakışları annesine döndüğünde dalmış bir şekilde mantı kapattığını gördü. Bunu bir fırsat bilip, ordan bir hamur daha aldı. Bir hamur daha, bir hamur daha...

Sonunda ise az önce kinden beş kat büyüklüğünde bir top oluştu.

Ve o toptan koca bir ısırık aldı.

Çiğ yemeyi tercih etmişti.

Çalan zil ile yemesi bölündü. Tane'nin kafası kapıya doğru dönerken, İlay sandalyeden mantısı ile atladı ve kapıya koştu.

Kapıyı hiç düşünmeden açtı. "Baba!" Diye Fatih'in kucağına atladı. Sanki bir saat önce sarılmamış gibi. "Babam!" Diye Fatih bu sarılmaya içli bir şekilde karşılık verdi. Kızını kucağına aldı. Tam yanağından öpücekken gördüğü un ile kısa bir duraksama yaşadı.

Diğer eliyle yanağında ki unu alıp, İlay'ın burnuna sürdü. İlay kıkırdadı. "Un kovasının içine mi düştün?" İlay tekrar kıkırdadı, tabii gülerken eli kadar olan mantıyı Fatih'in ağzına sokmayı unutmadı. "Mantı yaptık Annemle."

Fatih ağzında ki lokmayı zorla çiğnerken, bir onun kadar zorla kızına tebessüm etti. "Çok güzel olmuş , bayıldım."

İlay'ın gülüşü büyüdü. Babasının boynuna sarılıp tekrar yedi mantısından.

Kızıyla birlikte gülerek mutfağa giriş yaptı. Tane o hallerini gülerek izledi, ta'ki İlay'ın elinde ki mantıyı görene kadar. "İlay çiğ yeme demedim mi, ben sana?" Dedi ağlamaklı bir halde.

Tek Yapraklı Yonca Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin