Bölüm 9: Çilli Civciv!

2.1K 259 159
                                    


⋆。˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧・゚

Yeni evli çiftin minik oyunları hız kesmeden devam ediyordu. Yine de bir gece için dayanamamış, yine aynı yatakta uyumayı başarmışlardı.

Sabah telsizden gelen bebek sesiyle uyandıklarında, yataktan fırlayan Hyunjin oldu. Felix güzellik uykusuna devam ederken, Hyunjin bebeğiyle beraber alt kata indi. Onunla beraber oynayarak, işaret dilinde sohbet ederek kahvaltı hazırladılar.

Ardından Hyunjin Jae'nin elinden tuttu, fıtı fıtı üst kata çıkıp yatak odasına gittiler.

"Günaydın bay Lee." Dedi Hyunjin gülerek. "Oğlunuz ve ben kahvaltıyı hazırladık. Eğer güzellik uykunuzu bölmüyorsam, yemekte bize eşlik etmenizi isteyeceğim."

"Dün gece patronunla sevişmemiş gibi, çok resmisiniz bay Hwang."

Hyunjin neredeyse gülecekti, ama kahkahasını içinde sakladı. "Dün geceki tek sorun ben değilim sanırım bay Lee. Patronum da benimle sevişti sonuçta."

"Eh..." Dedi Felix yarım ağızla. "Fena da değildi doğrusu."

"Benim için de... İyiydin patron. Bir erkeğe göre çok rahat alıyordun..."

Felix kıpkırmızı kesilmişti. Jae yanlarındayken, duymasa bile böyle konuşmalarının doğru olmadığını düşündü. Tamamen battaniyenin altına girdi, bağırdı. "Tamam siz gidin geliyorum ben!"

Hyunjin sırıtarak tekrardan oğlunun elinden tuttu, odadan ayrıldılar.

Felix minik ailesiyle tatlı bir kahvaltı yapmıştı. Sofrayı toplamalarına yardım etti, ardından minik oğlunu alıp salona, oyun oynamaya geçti.

Minik eğitimleri hala devam ediyordu. Hala Jae'nin bilmediği çok fazla kelime vardı, hepsini yavaş yavaş, sabırla öğretiyordu.

Ama her zamanki gibi, huzurları pek uzun sürmedi. Gene kapı çaldı. Hyunjin içinden küfürler saydırarak baktı kapıya.

Karşısında amcayı gördüğünü hiç şaşırmamıştı. "Buyur amca..." Dedi resmen gözlerin devirerek. "Yine ne oldu?"

Amcanın suratında meymenet yoktu. "Anan baban biliyor mu?" Diye sordu, kargaları bile kaçıran lanet sesiyle.

"Neyi biliyor mu amca?"

"Çocuğuna bakıcı diye aldığın oğlan, orada burada kocasıyım diye geziniyormuş."

"Hah..." Hyunjin kapıya yaslanarak sırıttı, aslında bu durum hoşuna gitmişti. "Öyle miymiş?"

"Ne sırıtıyorsun be? Doğru mu lan yoksa?"

"Amca ne fark eder? Ben bir erkekle yatmışım, bir kadınla yatmışım, senin hayatında ne değiştirir ki amına koyayım?"

"Senin terbiyen de iyice bozulmuş."

"Buraya kadar bunu söylemeye mi geldin cidden? Eğer başka bir şey yoksa kapıyı suratına kapatmak üzereyim; uyarayım dedim."

"Lanet herifler. Sizin yüzünüzden başımıza taşlar yağacak. Gidin buradan."

Felix birkaç adım arkada, ne konuştuklarını dinliyordu. Amcanın son sözleri üzerine gözleri daldı. Evet, en başından beri korkmasının sebebi buydu. Hyunjin doğup büyüdü köyde, bu muameleyi görecekti.

Bir şey söylemek istedi. Öyle olmadığını, kızı uzaklaştırmak için yalan söylediğini söylemek istedi. Hangisi daha iyiydi karar veremiyordu.

Ama Hyunjin kapıyı amcanın suratına kapattığında, artık söylenecek bir şey de kalmamıştı.

Hyunjin arkasını döndüğünde, Felix'le burun buruna gelmeyi beklemiyordu. Sinirli yüzü felix'i gördüğünde yumuşadı, tebessüm etti. "Gidelim buradan Felix. Bu kadar balayı yeter."

The Babysitter 2 | Hyunlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin