The Babysitter 2 | Hyunlix ✓

Bölüm 27: Zıbın

⋆｡˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧･ﾟ

Felix, ablasının geldiğini Hyunjin'e söylememişti.

Sonraki gün ablasından bir çağrı aldığında, bunu da söyleyemedi.

Kendisi temkinli olacaktı, ama Hyunjin'in ablasıyla görüşmesine izin vermeyeceğini biliyordu.

Ablasıyla görüşmek istiyordu.

Hyunjin'in ailesi iyiydi, Felix'in ailesi de iyi olabilirdi. Ona kendisini ispatlamaya çalışmaktan zarar gelmezdi.

Jae'yi teyze ile bırakırken, bebek için alışverişe çıktığı yalanıyla kandırarak evden ayrıldı.

Özel şoförü tarafından alışveriş merkezine bırakıldı.

Hızlı bir şekilde en üst kattaki yemek bölümünü geçtikten sonra büyük teraslı kafeye gitti.

Ablası çoktan kafede kardeşini bekliyordu. Geldiğini gördüğünde gülümseyerek ayağa kalktı, kardeşine sarıldıktan sonra yeniden yerine oturdu.

"Hoşgeldin Felix." Dedi gülümseyerek.

"Hoşbuldum."

"Kaç aylık?"

Pekala... Daha geleli birkaç saniye oluyordu, sipariş bile vermemişlerdi ama ablası direk olarak konuya girmişti.

Felix'in düşen yüzünden, kardeşinin gerildiğini anlamıştı. "Üzgünüm Felix... Heyecanlandığımdan öyle oldu. Biliyorsun... Çok heyecanlıyım."

"Sorun değil." Dedi Felix sahte gülümsemesini takınarak. "Heyecanını anlıyorum. 4 ayı geçtik."

Sorundu elbette. Felix çoktan diken üstüne oturmuş, temkinli davranmaya başlamıştı.

"Hediye aldım." Dedi Olivia Felix'in yalanına kanmış bir şekilde yeniden heyecanlanarak. Hemen çantasına yöneldi, büyük çantadan bir hediye paketi çıkarttı.

"Bebeğimin ilk hediyesi." Dedi Felix gülümseyerek. Aptal kalbi, hemen yenilmişti sıcak bir tebessüme.

Hediye paketini alırken gardını tamamen indirmişti.

Garson masalarına yaklaştığında, Felix hediye paketini açmış, içindeki yenidoğan zıbınlarına göz atıyordu.

"Ne alırdınız?" Diye sordu garson ikisinin de dikkatini çekerek.

"Ben çilekli milksahe istiyorum." Dedi Felix.

Olivia ise basit bir meyve suyuyla geçiştirdi garsonu.

Garsonun ayrılmasıyla, yeniden zıbınlara kaydı gözleri.

"Cinsiyetini bilmediğimden sarı aldım. Eğer söylersen, ona göre alabilirim."

"Sürpriz olmasına karar verdik." Dedi Felix. "Biz de bilmiyoruz. Çocuğumuz her ne olacaksa... Sevgiyle büyüyecek."

Olivia derin bir nefes aldı. "Öyle olsun Felix. Bizim büyürken yaşadığımız zorlukları yaşamadan... Ryung'dan ve bizden daha iyi bir kaderle, mutlu büyüsün."

Felix buruk bir şekilde gülümsedi ablasına.

Kısa bir süre sonra çalan telefonuyla dikkatleri dağıldı.

Felix kocasının aradığını gördüğünde ufak bir panikle masadan kalktı, camın önüne giderek telefonu açtı.

"E-efendim." Dedi.

"Neredesin Felix?"

Felix cevap vermeden önce duraksadı. Zaten yalan söylediği için hiç rahat değildi, kaçamak cevap vermeye karar verdi.