Bölüm 11: Ofis (m)

2.4K 248 240
                                    


Okuyup oylamadan, yorum yapmadan, takip etmeden geçenlerin gö- öhm. Lütfen desteklemeyi unutmayın 🫠🫰🏻

⋆。˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧・゚

Uzun süredir şirketteki tüm işler üzerine yıkılmış olan Chan'ın minik ricası üzerine, Hyunjin o gün işe dönmüştü.

Felix de teyze ve minik oğluyla beraber evde başbaşaydı.

Önce tatlı bir kahvaltı ettiler. Öğle yemeğine kadar oyunlar oynadıktan sonra, öğle yemeğini de yiyip Jae'yi uykuya yatırdılar.

Felix sıkılıyordu. Bunalıyordu. Daha önce hiç hissetmediği garip bir şeydi bu. Sanki evdeki dört duvar üzerine geliyor, başını döndürüyordu.

Teyze salondaki dağılmış oyuncakları toplarken yanına gitti, koltuğa oturdu. "Teyze, Jae uyurken bir süreliğine dışarı çıksam olur mu?"

"Olur tabi Felix." Dedi teyze bir anlığına yaptığı işe ara vererek. "Bir sorun yok değil mi?"

"Yok teyze, ne sorunu olsun? Hava almak istedim biraz."

"Geldiğinden beri bir solgunsun bir tanem." Teyze oyuncakları kenara bıraktı. Yüzünde bir gülümsemeyle Felix'in yanına gidip oturdu, elini dizine koydu. "Öğünlerinize dikkat etmediniz desem... Sen Jae'nin öğünlerini asla atlamazsın, beraber yemişsinizdir."

"Evet Teyze. Hiç öğün atlamadık."

"Alkolü çok kaçırdınız desem... Balayında alkol de kullanmadığınızı söyledin."

"Aynen, kullanmadık."

Teyzenin sesi biraz daha azaldı, gözleri endişeli bir ifadeyle kısıldı. "Çok mu zorladı seni?"

"Biraz-" Felix'in sesi bir anda kesildi. Utanarak teyzeye baktı. "Teyze! Neler soruyorsun öyle?"

"Aman ne olacak canım." Dedi teyze gülerek. "Balayında ne yaptığınızı düşünmeliyim? Balık tuttuğunuzu mu?"

"Yine de..."

"Peki, dediğin gibiyse ben karışamam Felix. Ama sağlığına dikkat et. Gerçekten zorlanıyorsan, bunu onunla konuşmaya çalış."

"Peki teyze. Jae uyanırsa beni ara."

"Hı-hm."

Felix üst kata çıktı, hazırlandı. Kısa bir süre sonra da evden ayrıldı.

Felix elleri ceplerinde arabadan indi, dolanmaya başladı. Hava çok sıcaktı, tüm şehir alev alev yanıyordu. İnce bir gömlek ve bir şortla çıktığı için memnundu. Yine de keşke şapkamı alsaydım diye düşündü.

Alışveriş yapası yoktu, parkta oturası yoktu, hiçbir şey yapası yoktu. Önceden yalnız başına çok vakit geçirirdi. Ama çok uzun zamandır yalnız kalmadığından, ne yapacağını şaşırmıştı.

Etrafına bakınırken, önünde durduğu büyük binanın üzerinde altın varaklı swarovski taşlarla yazılmış yazıya takıldı gözü. "Hwang Group..."

Kocasının çalıştığı, hayır, sahibi olduğu yerdi burası. Daha önce çok defa önünden geçmiş, orayla ilgili çok hikaye dinlemişti. Ama hiç içine girmemişti.

Yalnız gezmeme gerek yok, diye geçirdi içinden. Çünkü ben artık yalnız değilim. Kocam sadece birkaç adım uzağımda...

Yüzünde bir tebessümle, şirketin büyük kapısından içeri girdi.

The Babysitter 2 | Hyunlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin