The Babysitter kitabının, 2. Kitabıdır.
Felix evine bebek bakıcısı olarak girdiği ünlü iş adamına aşık olur. Ama hisleri karşılık bulduğunda, sonunda onun eşi olmuştur.
(Hyunlix, jeongbin, mPreg, chanmin, minsung, evlilik hayatı)
Sabah Felix uyandığında bir sağına baktı, bir soluna. Haftasonu olmasına rağmen Hyunjin yatakta değildi.
Gece yanında yattığına emin olmasına rağmen Ryung da yanında değildi.
Bir anda yataktan fırladı. Terliğinin tekini giydi, diğerini giymeye bile fırsat bulamadı. Saçı başı dağınık, omzu düşmüş bir şekilde salona fırladı.
Hyunjin tekli koltukta bacak bacak üstüne atmış kitap okuyordu.
İki bebeği ise koltukta uzanıyorlardı.
Jae babasının susması için eline tutuşturduğu telefonla oynarken, Ryung da abisinin üstüne yatmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Geldiğini kimse fark etmemişti. Bu yüzden kısa bir süre onları izledi, ne kadar şanslı olduğunu düşünerek.
Kısa bir süre sonra kafasını kaşıyarak, ayaklarını sürüyerek yanlarına geldi.
Zaten Jae Felix'i gördüğü anda bir anda fırlamış, Ryung götünün üstüne koltuğa oturmuştu.
Ryung huzursuzca ağlarken Hyunjin koşarak onu aldı, Jae ise bir anda fırlayıp Felix'in bacağına sarıldı.
Felix gülerek eğildi, Jae'yi kucağına aldı. "Günaydın Jae~" dedi uykulu, çatlayan sesiyle. Yanağına kocaman, sesli bir öpücük kondurdu.
"Günaydın baba!" Jae babasının boynuna minik elleriyle sımsıkı sarıldı.
Ne güzeldi. Uyandığında Jae'ye günaydın diyor, Jae de onu duyup anlıyor, cevap veriyordu.
Ryung ağlamayı kestiğinde Felix Ryung'u da yanağından şapşup öptü.
Sonra kocasıyla yakınlaştı, kaşla göz arasında ufacık bir öpücük de onun dudaklarına bıraktı.
Koltuğa otururlarken Felix söyleniyordu. "Saat daha çok erken, neden onları bu saatte uyandırdın?"
"Jae uyanmıştı zaten." Dedi Hyunjin gülerek.
Felix Jae'ye döndü. "Babanı da sen mi uyandırdın?"
"Evet. Yoksa Ryung ağlıyordu. Ama seni uyandırmadım." Jae yine kollarını Felix'in omzuna doladı, sanki biri onu çalacakmış gibi sımsıkı tutundu.
"Felix diye ölüyorsun Jae, darılacağım bak." Dedi Hyunjin derin bir nefes alarak. "Ölsem umrunda olmaz. Şşt, şişko patates." Jae'nin poposuna vursa da Jae onu umursamadı, babasına daha çok sarıldı.
