The Babysitter 2 | Hyunlix ✓

Bölüm 35: Minho'nun Bebeği (m)

✧

Minsung smut 🍬
(Yorum atın bb)

⋆｡˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧･ﾟ

Jisung eve döndüğünde, ışıkları yanık gördüğüne şaşırmıştı. Bir süre etrafa bakındıktan sonra, sonunda salonda oturan Minho'yla göz göze geldi.

"Hyung? Bu gece gelmeyeceğini sanıyordum." Dedi sesi biraz titreyerek.

"Gelmeyecektim. Ama işim erken bittiğinden sevgilimi görmeye gelmiştim. Ne yazık ki, sevgilim evde değildi."

Jisung çekinerek hırkasını çıkarıp vestiyere astı. "Felix ve Seungmin'le beraberdim."

"Alkol almışsınız."

Ah lanet Minho ve Minho'nun lanet keskin burnu. Daha içeri girmeden Jisung'un üstündeki alkol kokusunu almıştı.

"Felix bir süredir içmediği için, alkol almaya gittik."

"Bana neden haber vermedin?"

Jisung başı öne eğik bir şekilde salona girdi. "Son anda belli oldu. Sen de yoğun çalıştığından, seni rahatsız etmek istemedim. Çok azıcık içtim, birazcık." Başını kaldırdı, koca gözlerini Minho'ya dikti. "Zaten birkaç saatliğine gittim. Çok beklememişsindir."

"Sarhoş musun?"

"Pek değil." Kızararak gitti, Minho'nun yanına oturdu.

"Sen sadece sarhoşken utanırsın Jisung. Yanakların kıpkırmızı."

Jisung nazlı bir mırıldanışla kafasını Minho'nun omzuna koydu. Aklından yaramaz şeyler geçtiği belliydi.

"Ne düşünüyorsun?" Diye sordu Minho, diğer koluyla Jisung'un sincap yanaklarını okşarken.

"Felix'in bebeği çok tatlı."

"Evlat edinelim mi?"

"Bize vermezler ki. Evlensek bile yasal olarak evli olmayacağız."

"Hollanda'ya gideriz."

Jisung kafasını kaldırdı, Minho'nun gözlerine baktı. "Her zaman bir çözümün var."

"Sen sürekli problem yarattığın için, ben çözüm üretmek zorundayım." Dedi Minho gülerek Jisung'un burnunu sıkarken.

"Sen çocuk ister misin?"

"Ben mi..." Minho derin bir nefes aldı. "...açıkçası... Ben istemiyorum. Beraber, ikimiz geçirdiğimiz anlardan memnunum. Zaten sen benim bebeğim değil misin? İki taneyle aynı anda uğraşmak zor gelebilir."

"Bakıcı tutarız."

"Daha Felix'i evimize davet edemedik Jisung. Sen eve bir yabancının girmesine izin veremezsin."

"Haklısın." Jisung dudaklarını büzdü, ama yüzünün düşmesine izin vermeden yeniden Minho'ya baktı. "Biz de bebek sevmek istediğimizde Felix'in evine gideriz."

"Evet."

"Yine de..." Diye devam etti Minho, sincap yanakları koşarken. "...eğer istersen denemekten zarar gelmez."

"Neyi deneyeceğiz?"

"Çocuk yapabiliriz."

Jisung yanakları kızararak başını öne eğdi. Elbette çocuklarının olmayacağını, bunun imkansız olabileceğini biliyordu.

Utandığı şey çocuğun nasıl yapıldığı kısımdı.

"Ama babacığım..." Dedi kelimenin sonunu biraz uzatarak. "...ben zaten senin bebeğin değil miyim? Başka bir bebeğe ihtiyacımız yok ki?"